Gülben Ergen'e haksızlık

Gerek İslamcı, gerek laik gerekse sosyalist gelenekte garip bir sözde aidiyet hassasiyeti oluşmuş durumda. Bir cümle, bir hareket ya da bir eylem bakıyorsunuz kimsenin aklından dahi geçirmediği bir yorum olarak ortaya çıkıyor ve ayrıştırma vesilesi yapılıyor.

Gülben Ergen'e haksızlık
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Bunun son örneğini geçtiğimiz aylarda aynı proje kapsamında Baskil ilçemize gelen dün de Adıyaman'da "Çocuklar Gülsün Diye Derneği" tarafından inşa edilen anaokulunun açılış töreninde halay çeken Gülben Ergen'in, yanındaki kişinin elini başörtülü olduğu için bıraktığı iddiası sosyal medyada tartışılmasıyla gördük.

Etkinlikte vatandaşlarla bir araya gelen ünlü şarkıcı Gülben Ergen'in, halay çektiği anlar sosyal medyada tartışma konusu oldu.

Ergen'in, yanındaki kişinin elini başörtülü olduğu için bıraktığı ve ısrarlara rağmen el ele tutuşmadığı iddia edildi.
Söz konusu iddiaların ardından Ergen'den konuya ilişkin bir açıklama geldi. Ergen, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Benim için insanlar ikiye ayrılır. İyi insanlar. Kötü insanlar. Halay çeken genç kızlarımızla dalıp gitmişim. Elini tutmadığım kadın diye bir şey olamaz. Kötü niyetinizde boğulun! İnsanları ne giydikleri ya da giymedikleri üzerinden yargılamam. Yargılayan cahiller ordusu zavallısınız! Sizin yüreğiniz bozuk. Niyetiniz çürük. Bakın bakalım. Utanmanız varsa utanıp özür dileyin." ifadelerine yer verdi.

Bu görüntüleri bizler de izledik. Gülben ergen halayın ritmine ve coşkusuna bırakmış, elini kim tuttu kim halaya katıldı kim halaydan çıktı çok farkında değil. Kaldı ki elini bıraktığı kadının yönüne de çok bakamıyor. Halayın başı olarak her zaman ve her yerde kabul gören kendine göre halay başının bulunduğu sağ tarafa bakıyor. Gayet doğal ve gayet olağan bir halay çekiliyor. Halayın hareketli ritmi bazen halayın kopmasını da getiriyor ama   Gülben Ergen’in özellikle bir kadının elini tutmama ve ondan kaçma gibi bir tavrı ve niyeti olmadığı, görüntüler ve yüz ifadelerinden de belli oluyor.
Gel gör ki bizim sözde başörtüsü ve İslam konusunda hassas bazı sosyal medya kullanıcıları bu tablo ile Gülben Ergen’i linç etmeye kalkmışlar.

Türkiye’de 60, Adıyaman’da 3, Elazığ’da 1 okul yapan Gülben Ergen’e söz söyleyen ve eleştiri yağmuruna tutan sözde  hassas kesimden biri de kalkıp söylemiyor ki “ey başörtülü bacım senin başörtünle o kadar kişi ve kamera karşısında halaya katılman ne kadar doğru?”

Yanlış anlaşılmasın biz o kadının doğru bir şey yapmadığını söylemiyoruz. Hani bizim sözde milli ve manevi hassasiyet gösteren sosyal medya kullanıcılarımız Gülben Ergen’e saydırıyorlar ya…  Sadece bir gözlem ve masum soru…
Bak bu da siz gibilere çok okumadığınız kutsal kitaptan ilahi öğreti beyler: “Bir kişi ya da guruba olan nefretiniz sizi adaletten ayırmasın” 

Bilmem anlatabildik mi?