ERBAKAN'I ANLAMAYAN YENİ REFAHÇI
İlimizin 24 Ocakta yaşadığı depremden sonra şehrin kısa sürede yeniden ayağa kalkması; kentsel, ekonomik ve sosyal açıdan yükselmesi için her bir devlet kuruluşumuzun üzerine düşen görev ve fedakârlığı en son raddesine kadar kullanması her türlü takdirin ve övgünün üzerinde bir yaklaşım oldu.
Elazığ’ı bir an önce şehirleşme noktasında öne çıkarma ve bu konuda proje yapma sorumluluğunu üzerinde hisseden kurumların başında Elazığ Belediyesi geliyor.
Kıt imkân ve omuzunda taşıdığı ağır yük ve küfelere rağmen, depremin ilk saatlerinden itibaren tüm imkân ve personeliyle sahada olan ve halkımızın yaralarını sarma konusunda maddi kaynak kullanma anlamında hiç bir kısıtlamaya gitmeyen Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nın milli emlak, diğer bir deyimle mülkiyeti hazineye ait olan bir arazi üzerinde güvenli konutlar yaparak halkımıza uygun fiyatla vermesi gibi bir proje ne yazık ki bazı siyasilerimiz tarafından farklı ve yanlış anlaşılmış.
Öncelikle söz konusu arazi, Fırat Üniversitesine ait değil. Üniversiteye 50 yıldan beri tahsis edilmiş ama bugüne kadar bir çivi bile çakılmamış, tarıma da uygun olmayan atıl bir arazi.
Yeniden Refah Partisi’nin İl Başkanı Av.Erhun Karakuş’a hangi yönden ya da hangi merkezden haber geldi de arazinin üniversitenin elinden alınıyormuş gibi bir algı oluşturdu çok bilemedik.
Ama Başkana şunu söyleme ihtiyacı da duyuyoruz: Devletin malı ve gayrimenkulleri, millete yansımadığı ve onun katma değerinin halka ulaşmadığı sürece o değerler, komünist ülkelerin malı ve demirbaşı gibi bir özellik taşır. Ne kullanır ne de kullandırır devlet bu arazileri.
Gayrimenkuller, ya devlet tarafından değerlendirilir ve katma değer oluşturulur ya da olumlu yansımaları halka katkı sunacak şekilde yine bir kamu kurumu eliyle değerlendirilir.
Üniversitemizin gelişme alanında olan yüzlerde dönüm arazi var ve bu konuda da çalışma yapılıyor. Söz konusu araziye üniversitenin de ihtiyacı yok. Kaldı ki kendilerinin de bu alanla ilgili bir projeleri yok. Daha da ötesi Üniversitenin elinden alınan bir arazi yok.
Yapılan şey, hem mantıklı, hem de gerekli bir uygulamadır. Bizler 24 Ocak depreminden sonra zenginliklerimizin ve kaynaklarımızın üzerinde oturup ağıtlar yakacak günlerde değiliz ve olmamalıyız.
Her türlü imkânlarımızı ve zenginliklerimizi yine halkımız ve şehrimiz için seferber ederek ve yine kendilerine her konuda güvendiğimiz ve şeffaflığıyla da her bir gönüle giren Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’na engel değil, destek olunması gerektiğine inanıyoruz.
Yeniden Refah Partisi il başkanımıza da biraz sahaya inip halkın gündemini sorgulamasını ve beklentilerin neler olduğuna dair araştırmalar yapmasını talep ediyoruz.
Ha bir de, Erbakan Hocanın sıklıkla kullandığı “Garson devlet” söyleminin ne anlama geldiğini büyüklerinden sorup öğrenmesini ve ekibiyle istişare etmesini öneriyoruz.