Endişeye gerek yok
Diyarbakır'ın Hani ilçesinde 4.0 büyüklüğünde yaşanan depremin Elazığ'da da hissedilmesini Hakimiyet Gazetesine değerlendiren Fırat Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy, bölgede çok sayıda fayın var olduğunu ve üzerinde yeteri kadar enerji biriken fayların zaman zaman küçük ya da orta büyüklükte depremler meydana getirebileceğini,bu nedenle de endişe edecek bir durumun olmadığını ve son olarak ise depremlerin gece-gündüz ya da mevsimler ile alakası olmadığını ifade etti.
Diyarbakır’ın Hani ilçesinde 4.0 büyüklüğünde deprem meydana gelirken,deprem Elazığ’da da hissedildi.
AFAD’dan yapılan açıklamada, saat 14.49’da merkez üssü Diyarbakır’ın Hani ilçesinde 4.0 büyüklüğünde deprem meydana geldiği belirtildi.
Yerin 13.15 kilometre altında meydana gelen depremde herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığı öğrenildi.Depremin şiddeti Elazığ’da da hissedilirken kısa süreli paniğe neden oldu.
KÜÇÜK DEPREMLER BÜYÜK DEPREMİ TETİKLEMEZ
Yaşanan depremle ilgili olarak Hakimiyet Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan,Fırat Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy,“Bu ufak tefek depremler mesela bir yıl içinde herhalde birkaç kez oldu. Bingöl-Diyarbakır bölgesinde. Yani mevsime bağlı olmadığını söyleyebiliriz. Şimdi “Küçük depremler büyük depremi tetikler mi?” tetiklemez. Çünkü meydana gelen, Hani ilçesi yakınlarında oluşan depremi üreten faylara baktığımızda bunların büyük deprem meydana getirme veya fayları tetikleme ihtimali yok.”dedi.
ENDİŞE EDECEK BİR DURUM YOK
Prof. Dr. Ercan Aksoy,“Peki,bunlar bize ne ifade ediyor? Bunlar bize, bölgede çok sayıda fayın var olduğunu ve üzerinde yeteri kadar enerji biriken fayların zaman zaman küçük ya da orta büyüklükte depremler meydana getirebileceğini ifade ediyor. O yüzden yani bunlar benzer depremler. Karakoçan civarında da, Kiğı çevresinde de oluyor belirli aralıklarla. Yeterli enerji birikmesinden sonra. O nedenle endişe edecek bir durum yok.”dedi.
ZAMAN ZAMAN BUNLARI YAŞAYACAĞIZ
Prof. Dr. Ercan Aksoy,“ Diyarbakır’ın kuzeyinde, Bingöl’e doğru olan kısımlarda Genç’e doğru diyelim, Güneydoğu Anadolu bindirme kuşağı adı verilen bir fay zonu var. Bu zonla ilişkili faylar üzerinde depremler meydana geliyor. Ve bununla ilişkili faylar var.Şimdi, bizde yıkıcı deprem olma ihtimali olan yerler daha önce de bahsettik. Uzun zamandır kırılmamış faylar. Dolayısıyla enerji birikmesi olmuş. Faylar; Palu’yla Bingöl arasındaki bölüm ve bir de Yedisu-Kuzey Anadolu Fayı üzerinde o da daha kuzeyimizde Yedisu segmenti dediğimiz bölüm. Yani Elazığ’ı etkileyebilecek bu faylar üzerinde meydana gelebilecek orta büyüklükte ya da büyüğe yakın ki bu sınır 7 şiddetli depremler, için söylüyoruz. 7’nin altındakiler orta, üzerindekiler büyük depremler olarak sınıflandırılıyor.Bu depremler Elazığ’da daha çok sarsıntı yaratır ve zayıf binalarda bazı hasarlar olabilir. Ama onun dışında, bu meydana gelen 3.9 moment büyüklüğündeki ya da başka bir hesaplama yöntemiyle 4 olarak ölçülen depremler yıkıcı değildir.O yüzden panik yapmamak lazım.Çünkü ülkemiz bir deprem ülkesi diyoruz ama bizim bölgemizin daha da önemli özelliği var:Daha yoğun fayların bulunduğu bir yer. O nedenle zaman zaman bunları yaşayacağız.”dedi.
GECE-GÜNDÜZ YA DA MEVSİMLERİN DEPREMLERLE HİÇBİR İLGİSİ YOK
Prof. Dr. Ercan Aksoy son olarak ise,“ Yani yapılarda, yerleşimlerinde hazırlıklı olmak lazım.Bu hazırlıklı olmanın ne kadar önemli olduğunu çok yakın tarihte, 2023’te gördük. Çok sayıda bina hasar alırken insanları öldürürken, hasar almayan hatta fayın üzerine veya çok yakınına rağmen sağlam kalan binalar da gördük.İşte bu da bize ne yapmamız gerektiğini aslında gösteriyor.Gece-gündüz ya da mevsimlerin depremlerle hiçbir ilgisi yok. Çünkü depremlerin oluş nedenini biliyoruz.Ne bunlar? Faylar. Fayların deprem üretebilmesi için enerji birikmesi ve o enerjinin yeniden kırılma eşiğine ulaşması gerekir. Belli bir fayın üzerinde bu aralık 300 yıl, 500 yıl, 1000 yıl olabilir. Faya göre değişiyor. O yüzden mevsimlerle, gece-gündüzle hiçbir ilgisi olmadığını söyleyebiliriz. Çünkü deniyor ki “Bizdeki depremler genelde gece oluyor.”
Doğru ama dünyanın başka bir yerinde o saat gündüz. Yani gece bize göre gece, çünkü bulunduğumuz coğrafyada güneş ışığı alamıyoruz. Ama fayların çalışmasıyla bunun hiçbir ilgisi yok.”dedi.

