Elazığ Valisi Hatipoğlu devreye girdi, yılların hasreti giderildi
Elazığ'ın binlerce yıllık tarihiyle bütünleşmiş, geçmişin izlerini bugüne taşıyan Harput Mahallesi sevimli sokak kedilerinden evliya türbelerine, müzelerden eşsiz manzaralara kadar adeta yaşayan bir açık hava müzesi... Son yıllarda 'Müzeler Şehri Elazığ' vizyonuyla yeniden canlanan bu kadim mahalle, yalnızca kültürel mirasıyla değil, aynı zamanda mistik dokusunu yansıtan camileriyle de ilgi odağı olmayı sürdürüyor.
Bu mirasın en kıymetli parçalarından biri de, halk arasında Arslanlı Cami olarak bilinen, resmi adıyla Esediye Camii. Artuklu Hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından 13. yüzyılda inşa edilen bu tarihi yapı, yıllara meydan okuyan mimarisiyle Harput’un kalbinde yer alıyor.
Yıkılmaya yüz tutan taşları birer birer onarıldı, minberi ve mihrapları aslına uygun olarak elden geçirildi. Vakıflar Genel Müdürlüğü öncülüğünde gerçekleştirilen restorasyonun ardından 2022 yılında büyük bir coşku ve umutla ibadete açıldı. Ancak bu sevinç uzun sürmedi.
SESSİZLİKLE GEÇEN 3 YIL: NEDEN KAPALI KALDI?
Açılıştan kısa bir süre sonra hiçbir resmi gerekçe gösterilmeden tekrar kilit vurulan Arslanlı Camii, yaklaşık 3 yıl boyunca kapalı kaldı. Ne Harput’u adım adım gezen turistler ne de mahalle halkı bu tarihî yapının kapısından içeri girebildi. Caminin yeniden neden kapatıldığına dair ilgili kurumlardan tek bir açıklama dahi gelmedi.
Oysaki milyonlarca lira harcanarak restore edilen bu önemli eser, yıllarca sessizliğe terk edildi. Yerel halk ise haklı olarak soruyor: "Hazır olan bir cami neden 3 yıl boyunca kilitli tutuldu?" Restorasyonu tamamlanmış, açılışı yapılmış bir yapının bu şekilde kaderine terk edilmesi, yalnızca bir caminin değil; aynı zamanda bir kentin hafızasının da kapatılması anlamına gelmiyor mu?
ELAZIĞ VALİSİ NUMAN HATİPOĞLU’NUN GİRİŞİMİYLE UMUT YENİDEN DOĞDU
Beklenen müjde geçtiğimiz günlerde geldi. Elazığ Valisi Numan Hatipoğlu’nun girişimleriyle, 3 yıllık sessizlik son buldu ve Arslanlı Camii nihayet yeniden ibadete açıldı. Yerel halk ve Harput sevdalıları, bu adımı memnuniyetle karşıladı.
Harput gibi bir kültür hazinesinde, her taşın ve her yapının anlamı var. Arslanlı Camii, sadece bir ibadethane değil; Harput’un, Elazığ’ın ve Anadolu’nun tarihî hafızasının bir parçası.
CAMİ AÇILDI, YA DİĞERLERİ?
Arslanlı Camii'nin yeniden ibadete açılması elbette sevindirici, ancak Harput’taki diğer camilerin durumu göz ardı edilmemeli. Bunların başında da Elazığ’ın simgelerinden biri olan Harput Ulu Camii geliyor. Bin yıldır ayakta olan bu anıtsal yapı, yıllardır onarım bekliyor. Sıvaları dökülmüş, tonozları nem içinde, duvarları çatlamış...
Depremlerden sonra daha da yıprandığı hâlde hâlâ restorasyon başlanmamış durumda. Valilik yetkilileri her ne kadar “hazırlık aşaması sürüyor” dese de, bu kadar uzun süren hazırlıklar kamuoyunda ihmal olarak algılanıyor.
Eğer Arslanlı Camii de diğerleri gibi yalnızca açılış günlerinde hatırlanacak, sonrasında bakımsızlık ve ilgisizlikle baş başa kalacaksa, yapılan tüm bu çalışmaların Harput’un turizmine sağlayacağı katkı sınırlı kalacaktır. Tarihî yapılar restore edilmek için değil, yaşatılmak için vardır.
