'DÜNYA ŞOKTA(!)'
Haberler, tartışma programları Paris'teki katliamdan söz ediyor aralıksız
Haberler, tartışma programları Paris’teki katliamdan söz ediyor aralıksız. Ölen on iki kişiden, daha sonraki yakalama operasyonu ve yedi ölü daha. Elbette izlediklerimiz dinlediklerimiz kan dondurucuydu. Fakat aynı gün dünyanın birçok yerinde bir sürü insan öldürüldü ve hatta yakın geçmişimiz de öyle değil mi? Öldürülme nedenleri sevgili Peygamberimize hakaret güya. Hiçbir şey öldürme nedeni olamaz, bu kadar vahim olsa da sebep. Fakat sormak isterim Afganistan’da, Filistin’de, Suriye’de… Ölenlerin suçu ne idi? Hangi peygambere, hangi kutsala dil uzattıkları için öldürüldüler? Akan kanı şelaleye döndüren sebep neydi? Bugün canla başla haber yapan batı kandigerarı İslami teröre atıfta buluna buluna nasıl da görevini yerine getiriyor. Her gün yüzlerce insanın kanı dökülmekte değil miydi? Daha geçenlerde, evinin bahçesinde oynarken, düşen bomba ile kardeşini kaybeden kızın, cenaze başında perişan, korku içinde fotoğraf makinesine baktığı an en etkileyici kare seçilmedi mi? Evlerinden uzak başka memleketlere sığınanlar geldikleri yerlerde canlarını bırakmadı mı?
“Paris’te 12 kişi öldü, medyada Dünya Şokta başlıkları atılıyor. Afganistan’da 13 senede 3,6 milyon, Irak’ta 2 milyon Suriye’de 200 bin, Mısır’da 3 bin, Arakan’da 500 bin, Filistin’de yüz binlerce Müslüman öldü. Üstelik çoğu bırakın kimseye hakaret etmeyi, her şeyden habersiz uyuyan masum yavrulardı. Ama dünya şoka girmedi.”
Bu nasıl bir adaletsizlik, bu nasıl bir ayrımcılıktır? Üstelik bu insanlar ne kilise yaktılar ne de ibadethanelerin kapılarına yasak hayvan organları astılar. İyi ki yapmadılar; yapmış olsalardı nasıl bir işkence ile can vereceklerdi kim bilir?
Oyun içinde oyun oynayan hayali hain İslam terörü yaratan batılı zihniyet, bu kadar insan can verirken nasıl uyuyabiliyor, nasıl çocuklarına şefkat gösterebiliyor, nasıl insani vasıfları taşıdığını böbürlenerek göstermeye çalışıyor? Evet Paris’te 12 kişi öldü, ölmemeliydi, öldürülmemeliydiler. Ancak binlerce Müslüman öldürüldüğünde bizi öteden beri barbarlık ile suçlayan batı hala bugün Nijerya’da sırf Müslüman oldukları için Hıristiyanlar tarafından yakılarak öldürüldüğünde neden sessiz kalmaktadır acaba? Tarihte dini sebepli bir çok savaş yaşandı evet. Günümüzde yine bu sebeple çıkarılmak istenen ve bugün de kıvılcımlarının parlatılmaya çalışıldığını gördüğümüz tam da bu günlerde Hıristiyan- Müslüman çatışmasından galip gelip kaselerine kan doğramaya alışmış bazı devletler ne de güzel senaryolar yazıyorlar. Hâlbuki baksanız medeniyetin merkezinde haklı olan kendileri her türlü refahı hak eden keza yine kendileri. Hoşgörü dinine biat eden Müslümanlar ise tarih boyunca oynanan oyunların vazgeçilmez kahramanları.
Şüphesiz, insanların dünya çapında kardeşliği hiçe sayarak, Allah’ın emir ve yasaklarını çiğneyerek sebebiyet verdikleri bu sıkıntıların arkasında kaderin de bir hikmeti vardır. Zira müminlerin cezalarının genellikle dünyada verildiği söylenmiştir. Hem de çoğunluğun işlediği zalimliklerden dolayı gelen musibetten sadece zalimleri değil, mazlumları da yakarmış. Bu bir imtihandır. Ancak, insanların zulüm ettiği aynı yerde kader adalet eder elbet.
Ölüm her yerde acı. Ölüm Gazze’de, ölüm Humus’ta ölüm Sultanahmet’te de acı. Ölüm en çok da kaldırım kenarına saklanarak kendini koluyla korumaya çalışan çocuğa zor. Ölüm en çok annesinin öldüğünden habersiz hala meme emmeye çalışan bebeğe zor. Ölüm, büyük bir topluluk içinde sınırı geçmek için saatlerce tek başına arkadan onlara yetişmeye çalışan, elinde kendinden ağır bir torba, arkasında, ölen anne babasını belki kardeşini bırakan ve nereye gittiğini bilmeyen 4 yaşındaki çocuğa zor…