DİYEMEDİNİZ!
Ülkemizin geleceği kritik bir dönemecin eşiğinde
Ülkemizin geleceği kritik bir dönemecin eşiğinde... Pazar günü yapılacak referandumda önemli bir karar alacağız. Sonuç ne olursa olsun umarım hem ülkemiz hem de dünyada bizden umudu olan her ülke için hayırlara vesile olur. Pazar’a az bir süre kala artık siyasetinde suyu iyice ısındı. Bu referandumla ilgili söylenen birçok şey var aslında. Ama söylenenlerden çok söylenmeyenler önemli biraz da. Mesela iyice abartıp 15 Temmuz’a “kontrollü darbe” diyebilirler. Ülkeyi tek adama devredeceksiniz, rejimi değiştireceksiniz diyebilirler. Her türlü hakareti aşağılamayı yapabilirler. Ancak önemli olan neyi söyleyemedikleri…
Ama siz siz olun nezaketinizi koruyun!
Şimdi siz…
Siz diyorsam yanlış anlamayın ötekileştirmekten değil nezaketten!
Çok şey söylediniz!
Avrupa’yı sevdiniz.
Amerika’yı da…
Bir Osmanlıyı sevmediniz. Eleştirdiniz de eleştirdiniz. Dedelerimiz de dünyaya hükmetti diyemediniz, kabullenmediniz. Tarihi görmezden gelip sadece çarpıtmalara, karalamalara inandınız. Dedem Fatih, İstanbul’u bize miras bıraktı diyemediniz. Alparslan’dan, Kanuni’den hiç bahsetmediniz. Görmezden geldiniz tamam da sevene neden saygı göstermediniz?
Namaz kılana gerici, başını örtene yobaz, Kuran-ı Kerim okuyana cahil dediniz. Kiliseye gidenin önüne kırmızı halı serdiniz, ateiste özgürdür dediniz çok da iyi ettiniz tamam da camiye gidenin niye önünü kestiniz? İnsan hakları, demokrasi dediniz tamam da sizin gibi düşünmeyene neden gerici, cahil, yobaz dediniz?
Sevmediniz anladım da neden saygı göstermediniz? Sordum… İmam Hatip Lisesi’nde okuyana neden ayrımcılık uygulandı diye… Ee biliyordu gitmeseydi dediniz de neden hata ettik tamam diyemediniz?
Başörtülü olanları derslerden kovdunuz, 9 Eylül Üniversitesi ve daha nice üniversitelerin kampüsünde “namazların gizlice kılınmasına” neden oldunuz. O kadar ileri gittiniz ki öğretmenleriyle birlikte Cuma Namazı’na giden çocukları “skandal” yakıştırmasıyla haber yaptınız. Ezandan bile rahatsız oldunuz da yanlış yaptık diyemediniz.
Herkes eşittir istediği gibi yaşar dediniz, dediniz de ödül alan başörtülü kızı sahneden indirirlerken biriniz çıkıp o da istediği gibi giyinir diyemediniz.
Her gün ekonomiden bahseder oldunuz. Enflasyon, devalüasyon cari açık konularında uzman oldunuz da yahu arkadaş biz daha 14-15 yıl önce ekmek kuyruğunda saatler geçirir yazar kasalarımızı da öğle arasında başbakanın önüne fırlatırdık diyemediniz.
İstanbul’daki çöp dağları, kanalizasyon kokusunu unuttunuz tamam da 14 yılda 3 kat büyüdük diyemediniz.
Ülkeyi tek adama bırakacaklar diye ortalığı yıktınız tamam da koalisyon dönemlerinde yaşanan ekonomik krizleri, IMF’ye el açan liderleri, ülkedeki kaos ortamını, terör eylemlerini, darbeleri, muhtıraları ve daha nicelerini tamam, hatırlıyoruz diyemediniz.
3. Köprü’yü, 3. Havalimanı’nı, Marmaray’ı, şehir hastanelerini, yolları, parkları, otobanları, tünelleri, hızlı trenleri, elektrikli otobüsleri, üniversiteleri, yurtları görüp de bir helal olsun! Diyemediniz.
SSK hastaneleri kir pas içinde mutfaklarında böcekler cirit atıyor,
İlaç alacak paramız yok devlet karşılamıyor,
Muayene olacağız doktor yetmiyor,
Hatırlıyorum! Diyemediniz.
Rejim değil sistem değişecek,
Milletin temsil oranı artacak,
Yasama, yürütme ve yargı birbirinden keskin çizgilerle ayrılacak,
Seçebilme hakkı olan herkes seçilme hakkını da elde edecek,
Darbeye ortam hazırlayan şartlar ortadan kalkacak,
Türkiye prangasından kurtulacak,
Halk kendini yöneteni doğrudan seçecek,
Diyemediniz.
3 tane köprüyü siz yaptınız biz olsak 4 yapardık,
14 yılda 3 kat büyüttünüz biz olsak 5 kat büyütürdük,
Bu kadar şehir hastanesi yetmez biz olsak şu kadar daha yapardık,
3. Havalimanı az bile biz olsak 4 yapardık,
Bu yollar yetmez biz daha fazlasını yapardık,
Diyemediniz.
Koalisyona hayır diyen Sayın Devlet Bahçeli’ye bile kızdınız. Bu adam niye her şeye “hayır” diyor diye eleştirdiniz, hatta hakaret ettiniz de şimdi ülkesinin bekası için “evet” diyor helal olsun! Diyemediniz.
Darbelere karşı olduğunuzu söylediniz çok da güzel söylediniz tamam da kontrollü kaçışlar yaparken tankın önüne yatanları, üstüne çıkanları, çıplak elleriyle kurşunlara direnenleri ve demokrasi için canını verenleri hatırlayıp bunu yapanlardan hep birlikte hesap soracağız diyemediniz.
Ee tabii canım bir de “evet” diyemediniz!
