DİYANET İŞLERİ SESSİZ

17 Aralık operasyonu sonrasında ülkemin insanı, Hükümetin desteği ile Gülen Cemaatinin Şah'a kalktığını, Hükümetin mağdur sıfatı ile o anda feveran etmemesi gere

DİYANET İŞLERİ SESSİZ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

17 Aralık operasyonu sonrasında ülkemin insanı, Hükümetin desteği ile Gülen Cemaatinin Şah’a kalktığını, Hükümetin mağdur sıfatı ile o anda feveran etmemesi gerektiğini düşündü.

Hükümetin yıllardır Gülen Cemaatine verdiği destek saklanan bir şey değildi. Ama Hükümet sırtındaki hançeri nerden bilsin. Olanlar oldu, şimdi birileri kalkıp da şu cemaat suçludur diye fetva bile vermedi. Hukuken neler yapılıyor, medyadan takip ediyoruz ancak ülkenin Diyanet İşleri bir gün olsun, konu ile ilgili tek kelime açıklama yapmadı. Sayın Cumhurbaşkanı, Merkez Bankasının faizler konusundaki katı tavrına sitem ederek, “bizim sesiz kalmamızı beklemesinler” diye sitem ederken, neden Diyanet İşleri Başkanı ve başkan yardımcılarına; aradan bir yıl geçmesine rağmen, “şu paralel yapının ülkemizi düşürdüğü durumu anlatan tek kelime açıklama yapılmadı” diye sormadı.

Fetullah Gülen’nin kendisini mesih ilan eder gibi açıklamalar yapmasına, bir TV kanalında Hz. Muhammet’in kamyonetten indirilmesine, Cemaat ve Hükümet kavgasına neden parmak basmadı Diyanet İşleri.

Diyanetin tek bildiği şey Cuma Namazı sonrası camilerde para toplanması konusunda emir mi yayınlamasdır?

Bakınız, eli kalem tutan hiçbir akli selim ilahiyatçı bu konuda açıklama yapmadı. Yapanların da ne kadar ilahiyatçı olduğu ortadadır. 17 Aralık operasyonu sonrası hala Türk ekonomisinin paralelci yapısı ile Diyanet İşleri Başkanlığındaki paralelci ekibe kimse dokunmadı.

Bakınız eski Türkiye, BAAS tipi bir Cumhuriyetle yönetiliyordu desek yanlış olmaz her halde.

Evet; ha derler yaa… Aşk kalpten, hançer sırttan vurulur diye…

Hükümet hançeri arkadan yedi. Daha şimdi öğrendiler ki, günün birinde Fetullah Gülen’i Türkiye’de, Humeyni gibi karşılamak için hazırlık yapılmış.

Bakınız… Paralelcilerin Charlie Hepdo’yu sahiplenmesine bile Diyanet İşleri Başkanlığı’dan tepki gelmedi. Diyanet İşleri artık kırmızı kitaba girmiş olan paralel yapı ile ilgili neden” Biz Müslümanız. Müslüman, Müslümana böyle yapmaz” bile diyemedi.

Demek ki, hükümet, Diyanet İşlerinde de gecikti. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanın dışındaki bakanlar hala acıma refleksi ile hareket ediyor. Ben vurun, öldürün, yok edin demiyorum, ancak bunlar yaptıklarını çıkıp anlatmalı ve aziz Türk milletinden özür dilemelidir.

Tam tersi yapılıyor ve hala Türkiye’yi iç savaşa sürüklemek için kaşımayı sürdürüyorlar. Hala Gülen açıklama yapıyor, hala yayın organları susmadan kışkırtan haberler yapıp sulh değil cenk istiyorlar. İlkesizliğin, çelişkili davranışların bu kadarı da fazla değil mi?

Eğer davanda samimiysen, ülkeni seviyorsan, Bakan, milletvekilli kim yanlış yapıyorsa, al dosyasını başbakanın önüne koy ve gerekenin yapılmasını izle. Ülkeni satma!

TBMM çadır tiyatrosu değildir. Aslında bu Millete de bir hdigerer olmuş durumda. Ses yok, tık yok… Kimse sakalını yolanlara ses bile çıkarmadı. Kime niyaz ediyoruz anlamadım. İhanet meşrulaştı, canımızı yakıyor, yine tık yok… Millet mi Cambaz, biz mi hayatı tersinden okuyoruz anlamadım…