Dengeler değişiyor
Türkiye'de her geçen gün artan üniversite ve bölüm sayısı niteliğin düşmesine, birçok alanda mezun fazlasına ve birikmelere neden oldu. Aynı zamanda kamudaki maaşlar geçmiş yıllara göre özellikle ustalık gerektiren işlere oranla büyük düşüş yaşadı. Atanamayan öğretmenler, asgari ücretle çalışan avukat ve mühendisler gibi yeni kavramların ortaya çıkmasıyla beraber dengeler değişmeye başladı. Gençler artık yeni mesleklere yöneliyor.
Türkiye’de özellikle koronavirüs pandemisiyle beraber büyük bir ekonomik sorun baş gösterdi. Orta direk diye tabir edilen kesim neredeyse yok olmak üzereyken kamuda çalışanlar maaşlara bağlı hayat standartlarının düşmesinden yakınıyor.
Bununla beraber her ilde kurulan üniversiteler, sayısız farklı bölümler, mezun fazlalığı ve birikmeler üniversite mezunu işsiz ve düşük maaşlı işçi sayısını her geçen gün artırıyor.
Ortalama 22-25 yaşında üniversiteden mezun olan gençler bu yaştan sonra ne meslek öğrenebiliyor ne de mezun oldukları işi yapabiliyor. Temel neden olarak bunlar ve arkasından gelen birçok sorunla beraber gençlerin meslek algısı da değişmeye başladı. Sektörün nabzını tutan Hakimiyet Haber, tüm ülkenin ders çıkarması gereken bir konuyu okuyucuları için gün yüzüne çıkardı. Gençlerin meslek algısı nasıl değiştiğini sanayi sektörü üzerinden değerlendirdik.
SANAYİDE ÜCRETLER TATMİN EDİCİ
Temmuz ayında yapılan zamla birlikte Türkiye’de en düşük memur maaşı aile yardımı ödeneği dahil 50 bin 503 liraya yükseldi. Bunun yanında sanayide çalışan ortalama bir usta bundan çok daha fazlasını kazanma potansiyeline sahip. Kalfaların bile neredeyse asgari ücretten fazla kazandığı bu ortam artık cezbedici bir hal almaya başladı.
TOPLUMSAL ALGI DEĞİŞİYOR
Ücretlerin yükselmesiyle birlikte toplumun bu mesleklere olan algısı da değişiyor. Sıradan bir bölüm ve üniversite okuyan biri yanında sanayide çalışan bir kalfa hem geleceğe daha emin ve güvenle bakıyor hem de toplumda daha fazla karşılık buluyor. Türkiye’de öyle alanlar var ki ustaları neredeyse parmakla sayılıyor. Elazığ’da da büyük usta ihtiyacı duyulan onlarca meslek grubu var. En basitinden iyi bir oto elektrik ustası bulmak neredeyse imkansız. Bazı vatandaşlar hastanede bile sıra bulmanın daha kolay olduğu ironisiyle konuya yaklaşıyor.
AİLELER HALA AYNI ALGIDA
Toplumda bu algı değişse de insanlar kendi çocuklarını bu mesleklere yönlendirmede hala değişen algıya uyum sağlamış değil. Sanayideki ustalar da bu gerçekliği doğrularken çocuklarının yıpranmaması için meslek edinmelerine karşı gelen aileler aslında sıradan bölümlerden mezun olup işsiz kalan çocukları için daha da kötü bir geleceğe ortam sağladıklarının farkında değiller. Bugün çıraklıktan yetişen bir çocuk, ustalık dönemine vardığında hem birikim yapıp evini arabasını almış oluyor hem de iyi bir maaş ve geleceğe pozitif yaklaşma şansına sahip oluyor.
DEVLET KURUMLARINA BÜYÜK BİR YÜK DÜŞÜYOR
Geçmişte her şehre bir üniversite hayaliyle yola çıkan Türkiye her ne kadar çok güzel işlere imza atmış olsa da plansızlık ve düzensizlik nedeniyle bazı konularda başarısız oldu. Adı bile duyulmayan onlarca bölüm, sayısız üniversite, niteliksiz kadrolarla bugün üniversite mezunu olsa da işsiz kalan, çok düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalan on binlerce genç var.
Mezun olduğu işi yapan ve bu doğrultuda iyi bir ücretle iyi bir hayat süren bir elin parmağını geçmeyecek kadar meslek karşısında büyük ihtiyaç duyulan ustalık alanları yeni bir planlama ve düşünme sürecini zorunlu kılıyor. Vatandaşlar devlet kurumlarının değişen bu algıyı erkenden fark edip planlama ve düzenlemelerin buna göre yapılmasını istiyor. Aksi halde bu kez yine bir tarafta eksiklikler bir tarafta fazlalıklar ve yığılmaların olabileceğini, gençlerin artık meslek algılarının değişmeye başladığını buna göre erkenden gerekenlerin yapılması gerektiğini belirten vatandaşlar yeni bir “iş işten geçti” vakası yaşanmasını istemiyorlar.
ELAZIĞ’DA SANAYİDEKİ ALGI NE?
Hakimiyet Haber, Elazığ Sanayisinde de bu konunun nabzını tuttu. Sanayideki esnaflar ve ustalar son durumu anlattı. İşte sektördeki beyanlarla değişen algıya bakış:
“ÇIRAK BULMAK ARTIK DAHA KOLAY”
Bazı esnaflar ise çırak bulmanın son yıllarda daha kolay hale geldiğini belirtiyor: “Çırak bulmak hâlâ zor ama son bir yıldır gençlerin mesleğe ilgisi arttı. Okullardaki eğitimin sonu gençler için başarı getirmediği için aileler artık çocuklarını mesleğe yönlendirmeye başladı. Bu hem biz esnaflar hem de gençler için iyi oldu.”
“İŞİMİZDEN MEMNUNUZ”
Çırakların kendileri de memnun: “Skoda Akgün’de çalışıyoruz. Çıraklık okuluna gidiyoruz. İşimizden çok memnunuz, ustamızı seviyoruz. İşimizi severek yapıyoruz, harçlığımızı çıkarıyoruz. Güzel bir meslek, herkese tavsiye ederim. Herkes sanayiye gelsin.”
“İLGİ YENİ YENİ ARTMAYA BAŞLADI”
Çıraklık eğitimi ile ilgili bir diğer değerlendirme ise şöyle: “Eğitimde çırak yetiştiremiyoruz. Yeni yeni başlamışlar. Yirmi yaşındaki bir genç, çırak olarak çok şey öğrenemez. On iki yaşında başlasa, yirmi yaşında tam bir usta olur. Çıraklar genellikle on beş, on altı yaşında geliyor, birkaç yıl çalışıp gidiyorlar; usta olmak için değil.”
“AİLELER ÇOCUKLARININ YIPRANMASINI İSTEMİYOR”
Bir diğer esnaf ise “Anneler ve babalar çocuklarını sanayiye göndermekte zorlanıyor. Çocuklar üç, beş ay çalıştıktan sonra aileleri, ‘Eli yüzü yağ olmasın, beli ağrımasın’ diyerek geri alıyor. Suçu çocuklarda görmüyorum; ailelerde görüyorum” diyor.