DARBESİZ OLMAZ
Önce CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, ardından CHP Milletvekili Özgür Özel, en son da Evrensel yazarı Ragıp Zarakolu…
Hepsinin dilindeki türkü darbe… Evrensel yazarı işi daha da ileriye taşımış ve Menderes ile Erdoğan’ın resimlerini yan yana koyup 'Makus kaderden kaçış yok' diye bir yazı dercetmiş ve resmen Erdoğan’ı kurtuluşun yok seni de idam edeceğize getirmiş sözü.
Tabi tüm bunları yapan, konuşan ve yazan sanki başkalarıymış gibi bazı cenahlar hemen durumdan vazife çıkarmış ve bu tartışmalarla iktidarın gündem değiştirmek istediği gibi üst akıl ürünü yorumlar yapmaktan geri durmamış
Halkın oylarıyla iktidar olmuş ve sizi, Muharrem İnce’nin deyimiyle defalarda acı kavun gibi sandık minderinde yere vurmuş bir siyasi hareketi durdurmanın yolunun darbe olduğunu itiraf edip aklınca darağacı ve yağlı urgan iması yapmak siyasi müflistik değil de nedir.
Demokratlığına, sivilliğine ve halkın gücüne olan inancını her zaman kefil ve referans olacağımız CHP Elazığ milletvekili Gürsel Erol da hiç beklemediğimiz şekilde bu koroya katılmış ve darbeyi düşünmenin bile vatana ihanet olduğu görüşünün ardından, bu tartışmaların iktidar kanadının gündem değiştirmek amacıyla kasıtlı olarak gündemde tutulduğunu ifade etmiş.
Anlamadığımız konu şu: hem ya seçimle ya da başka bir şekilde iktidar değişikliğinden söz edeceksiniz, hem de “darbe şartları oluştu ama bunu yapacak asker mi var” deyip korkunç bir fitnenin tohumlarını saçacaksınız hem de “makûs talihten kaçış yok” diyerek Menderes imalı idamı gündeme getireceksiniz. Ardından da darbe tartışmalarını gündem saptırmak için iktidar canlı tutuyor diyeceksiniz.
Valla bu akıl ve bu izanla ne CHP iktidar olur ne de halkın ilgisine mazhar olur. CHP aslında bu tavrıyla Ak Parti’ye yeni bir siyaset alanı açıyor diyeceğiz ama bunu da “bak işte itiraf ettiniz” şeklinde anlayacaklar ve kendi acziyetlerine tutamak yapacaklar diye çekiniyoruz.
Gerçek şu ki, bir siyasi hareket ve parti, halktan almadığı ya da yıllardan beri alamadığı güç ve desteği farklı güçlerden ve darbe tehditlerinden devşirme yoluna ve yöntemine bel bağlamışsa, dükkânı kapatıp gitsinler bizce.
Açsınlar bir “darbeyi savunanlar derneği” alsınlar siyasi mevta olmuş beyin ve kafaları yönetime ve başlasınlar akşama kadar darbe senaryoları yazmaya ve “darbesiz olmaz” marşını notalara almaya…
Ama bu aşamadan sonra ne Cindoruk cumhurbaşkanı olur ne de Abdullatif Şener başbakan olur size. Gün, İmamoğlu günü, devir Özgür Özel günü. Kaftancıoğlu’nun Kandil’de az işi var. Ona bir görev düşünmeseniz iyi olur. Akşener de gündemden düşmüş olmalı son çıkışlarıyla zaten. Üç kafadar yaparsınız darbenizi ve oturursunuz makamlara. Ama bir hatırlatma yapalım 23 Nisan geçti. Beden olmasa da zekâ yaşınız sizi belki o koltuklara oturtabilirdi ama o fırsat da kaçtı sanki, sanırım, galiba…