ÇÖZÜM SÜRECİNİN ALTINDAKİ GERÇEKLER...

Çözüm masasına oturulduğu ilk andan itibaren iki tarafında amacı çözüm falan değildi, kalıcı bir barışın olmayacağını masanın muhatapları adı gibi biliyordu

ÇÖZÜM SÜRECİNİN ALTINDAKİ GERÇEKLER...
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Çözüm masasına oturulduğu ilk andan itibaren iki tarafında amacı çözüm falan değildi, kalıcı bir barışın olmayacağını masanın muhatapları adı gibi biliyordu. İktidar kanadı; Ortadoğu'daki Arap baharı rüzgarı hafifleyene kadar, iç savaşın Türkiye'ye sıçramaması için isyan çıkarabilecek kitleyi el altında tutup pasifize edebilme adına örgüt ve sempatizanlarının her yaptığını görmezden geldi, taki elini güçlendirip şartları kendi lehine çevirene kadar. Arap baharında bir diğer tehdit altındaki ülke Büyük Ortadoğu projesi ( BOP ) Kapsamında Türkiye idi bunu bilmeyen yok. Bu nedenle iktidar PKK' yı oyalayıp elini güçlendirerek barışı bozmak, tepesine çökebilmek için gün saydı. Bir diğer taraf PKK ise masada elini güçlü hale getirip isteklerini yaptırabilmek için ateş kes sürecinden istifade ederek şehir yapılanmalarını çok hızlı bir biçimde güçlendirdi. Artık dağ mücadelesinde başarı alamayacaklarını bildikleri için şehirlere yöneldiler ve şehirde terörün psikolojik etkilerinin daha fazla olduğunu iyi biliyorlardı, caydırıcılık ve diz çöktürme daha kolay olacaktı. Devlet dağ çatışmaları için normal erleri ciddi oranda geri çekip profesyonel askerleri öne sürmüş, kale kolları güçlendirmiş ve buna benzer bir takım stratejik askeri hamleler yapmıştı. Bu açılardan bakınca şehir yapılanması kaçınılmaz oldu. Olayların bu denli şiddetli geçmesinin temelinde PKK 'nın köşeye sıkışması gerçeği yatıyor. Barzani ve ABD, PKK'yı gözden çıkardı, Öcalan'ın akıbeti belli olmadığından örgüt İmralı ile de yollarını ayırdı. HDP, PKK sayesinde siyasi kazanım elde etti lakin örgütle arasına mesafe koymaya çalışınca Kandil HDP ile de ayrışma noktasına gelip yalnızlaştı. Bu yalnızlık ve akıbetlerinin belli olmama durumu PKK'yı '' Bize kalmayan size de kalmasın '' noktasına getirdi. PKK şuan elinde eteğinde ne varsa ortaya döküyor, son bir hamle ve umutla şiddetli, sansasyonel ve halk üzerinde büyük infial yaratacak eylemler yaparak Türk-Kürt çatışması yaratıp ülkeyi iç savaşın eşiğine getirmeyi hedefliyor. Ancak ve ancak bu şekilde köşeye sıkışmaktan kurtulup yanlarına halk desteği alarak süreci güçlü halde idame ettirebilirler, aksi olasılıklarda başarı kazanmaları imkansızdır. Bunun içinde elden gelen ne varsa yapıyor. Eğer ülke olarak sağduyulu yaklaşabilecek olursak, gidişatı güvenlik güçlerine bırakıp sokaklardan çekilebilirsek o derece devletin ve güvenlik birimlerinin eli güçlenecektir. Örgütün bu süreci uzun soluklu yürütebilmesi mümkün değil 5 aylık süreç içinde çok ciddi yaralar aldı ve devlet bu kararlılığıyla üzerine gidecek olursa ne dağa çıkarabilecek üye nede dağda çatışmaya indirebilecek eleman bulamayacaktır. Bu çatışmalı süreçte canımız çok acıyacak, sinemiz çok dağlanacak ama bu dönemi canımız yanmadan atlatabilmemiz maalesef mümkün değil. Bu süreçte en çok dikkat edilmesi gereken husus hiç şüphesiz olayı Türk-Kürt meselesinden ayrıştırıp dış destekli bir terör olgusu olarak değerlendirmektir. Doğu'da araçların durdurulup kimlik sorulmasına tepki duyup Batı'da Doğu araçlarını durdurup kimlik sormak aynı derecede yanlış ve örgütün değirmenine su taşımaktır. Bir iş yerini ateşe verirken üst kattaki insanlarında zarar görebileceğini hesap etmemek akıldan mantıktan uzak bir yaklaşımdır, iki yanlıştan bir doğru çıkmaz bu çaba beyhude bir çabadır. Geçmiş aylar içinde üzülerek söylüyorum ki bu acı deneyimler yaşandı ve terörün ekmeğine yağ sürüldü. Dönem dönemde bu olumsuz durumların yaşanılması için büyük sansasyonel eylemler yapılabilir. Saman çöpü basit gelebilir ama ormanı yakmaya yeterlidir, yanlış tutum ve yaklaşımlar tamiri ve geriye dönüşü zor durumların eşiğine bizi getirebilir. Suriye gibi olmak istemiyorsak sağ duyuyu elden bırakmamak gerekli. Kaş yapayım, tepki vereyim şehitlerimi savunayım derken Kürt kökenli insanları devletine vatanına kutsdigerarına küstürmek PKK'nın bile başaramadığını onlara altın tepside ikram etmektir. Bir duruş sergilenecekse Türk-Kürt kardeşliğini perçinleyecek söylem ve yaklaşımlar gösterilmelidir. Bizi selamete çıkaracak tek şey aklı selim ve bir olmak, beraber olmak kucaklaşmak olgusudur. Kimse karamsarlığa kapılmasın bu iş başarı ile neticelenecektir, benim buna inancım ve ümidim tamdır. İtidali elden bırakmayalım kardeşlik dokusunu zedelemeyelim bir olup beraber olup devletimize sahip çıkalım. Devletimizi acze düşürücü yayın ve yaklaşımlardan uzak duralım yapmamız gereken budur diye düşünüyorum...