ÇİMENTOCULAR SUSUN ARTIK!

Çimento fabrikasının taşınması konusunu biliyorsunuz

ÇİMENTOCULAR SUSUN ARTIK!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Çimento fabrikasının taşınması konusunu biliyorsunuz. 27 Aralık tarihinde yazdığım yazıdan sonra çıkan fırtına sonrası bu meseleye fazla girmedim. Sadece fabrikanın taşınmasına ilişkin ortaya attığım eylem fikrini itibarsızlaştırmaya çalışanlara cevap mahiyetinde bir yazı yazdım. O kadar…

            Ama belli ki cevap vermek yerine bazılarına ayar vermek gerekiyormuş! Şöyle ki;

            Önceki hafta Kültür Park’ta çok önemli bir toplantı yapıldı. Belki de Elazığ’da ilk defa tüm partiler bir masa tarafında bir araya geldiler ve Elazığ’ın bir meselesinde ortak hareket kararı aldılar.

            Toplantı sonrası kısa adı ESİB olan, Elazığ Sivil İnisiyatif Birliği kuruldu. Çok değerli kişilerden oluşan 8 kişilik bu birlik çok kıymetli işlere imza attı.

            Birlik objektiflik adına fabrika yetkilileri ile bile bir araya geldi. Çalışmaları devam ediyor. Toplumun desteğini sizlerde yakından gözlemliyorsunuzdur.

            ESİB gayet hakkaniyetli davranırken fabrika yetkililerinin suyu bulandırmaya çalıştığını da görüyorum. Konuyu bir eylem çağrısı altında ilk olarak dile getirdiğimde bazı çevrelerle birlikte fabrika yetkilileri toto oynamaya başlamışlardı.

            İlk dile getirilen ihtimal Elazığspor’a para almaya çalışmaktı. İkinci ihtimal Sayın Yasemin Açık’ın bizi yönlendirmiş olabileceğiydi. Son ihtimal de belediyenin elini rahatlatmak için eylem talibinde bulunmuş olabilirdik…

            Üç iddiayı da cevap vermiştim, tekrara gerek yok. Ben konunun kapanacağını düşünürken fabrika yetkililerinin her oturdukları yerde aynı iddiaları tekrarladıklarını duyuyordum. Susmalarını bekledim, çok sabrettim. Eeee, artık yeter!

            Sevgili fabrika yetkilileri, bu size son uyarım olsun!

            Dile getirdiğiniz iddiaların Türkçe meali ne demek biliyor musunuz? Demek istiyorsunuz ki, Elazığlı asla bir sıkıntısını dile getiremez. Ya birileri bizi yemleyecek, ya birileri bize suflörlük yapacak, ya birilerinin tetikçisi olacağız, ya da asla kendi irademizi ortaya koyamayacağız…! Bunu mu demek istiyorsunuz?

            Ha usulen estağfurullah diyecek olursanız, o zaman ne demek istiyorsunuz? Beyanımız neden size yetmiyor? İddialarınızı neden ispatlamıyorsunuz? Bir de, bir işin bir sebebi olur. İhtimdigeri sdigeramak da nedir ya hu?

            Haddinizi bilin beyler! Kültür Park’taki yemekte sağcısı/solcusu, muhafazakârı/laiki bir araya gelirken herkes özgür iradesiyle oradaydı. Ne kimsenin derdi şöhret olmaktı, ne rol çalmaktı, ne de birilerine veya bir menfaate çanak tutmaktı.

            Toplumun bir problem etrafında bütünleşmesi için Avrupalı olmaya gerek yok, rahat olun.

            Tatsız spagetti ve pizza yemekle, Pisa Kulesi’ni görmek insanı medeni yapmıyor! Bakın biz lahmacun ve makarna yiyip, bilimsel olarak Pisa Kulesinden daha eğik olan Harput Ulu Camiinin minaresi altında secdeye varıyoruz diye elin İtalya’sını zehirlemeye gitmiyoruz!

            Paramız olmadığından değil yani, çevreciyiz sadece!

            ESİB gayet objektif bir şekilde tüm tarafları dinliyor. Titiz bir çalışma yürütüyor. Ortaya çıkacak sonucu hep birlikte göreceğiz.

            Haa, tüm iftiralarınızın sebebini biliyorum aslında!

            Sizde farkındasınız artık. Taş yerinden oynadı. Elazığ değişiyor. Elazığlı hakkını istiyor. Bu selin önünde duramayacağınızı görüyorsunuz.

            Aslında bir yerde size teşekkür etmeliyiz. Şehrin tüm paydaşlarının bir araya gelmesine vesile oldunuz!

            Bu birlik devam ederse…

            Güzel günler göreceğiz… Hissediyorum!

            Ay Allah’ım, çok heyecanlıyım! Bitsin küskünlükler, ayrılıklar olmasın… Bu birliğe bir katkı sağlamak adına Erhan Dabak’a bile sarılabilirim!

            (Bazen çok abartıyorum! Haklısınız…)