Bizi duymadınız, Ramazan şefi duyun bari!
Hakimiyet olarak sıklıkla, ilimiz turizminin özlenen yerde olmadığını, bu konuda hem kamu kurumlarının hem de sektör paydaşlarının gelecek vizyonunun bulunmadığını, yapılan çalışma ve adımların her vali değişikliğiyle köklü ve radikal değişime uğradığını, turizmde yakın, orta ve uzun vadeli bir stratejik eylem planımızın olmadığını dile getiriyoruz.
Yine bu hususta şehrin birkaç ürün ve marka ile değil bir ürün ve marka ile anılması gerektiğini ve bu ürün neyse onunla ilgili ciddi tanıtımlar yapılması ve turizm ekonomisine kazandırılması gerektiğini savunuyoruz.
Bizi bu konuda daha ısrarcı olmamıza sebep olan şey ise il dışından gelen misafirlerimizin “Elazığ’da ne yenir?” sorusuna anında ve ilk çırpıda bir cevap veremeyişimizin acizliği ve çaresizliği…
Bu soru karşısında çok şey sayıyoruz ama “hangisi en meşhuru?” sorusuyla resmen afallıyor ve çakılıyoruz. İkinci aciz kaldığımız konu ise “peki bunları nerede yiyebiliriz?” sorusu oluyor.
Bu konuda Kanal Fırat Televizyonu program yapımcısı değerli Hocamız Sayın Furkan Dilaver’in de önemli yayınlar yapıp öneriler sunduğunu biliyor, izliyor ve takdir ediyoruz.
Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanlığı Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi ve TÜRES Genel Başkanı Ramazan Bingöl’ü programına konuk alan Furkan Dilaver, şehrin turizm ve gastronomi sürecini masaya yatırdı.
Dilaver’in sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanlığı Tarım ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi ve TÜRES Genel Başkanı Ramazan Bingöl, tanıtımın daha etkili olabilmesi için bir veya birkaç ürünün özellikle öne çıkarılması gerektiğini ifade ederek “Ana tema Elazığ mutfağı olmalı ve bir ürünü özellikle ön plana çıkarabiliriz. Temsilen söylüyorum; Lobik çorbası olur, Şavak peyniri olur, Elazığ tulum peyniri olur. Çok ürün var, ‘hepsini tanıtalım’ olmaz. Bu yanlış stratejidir, pazarlama tekniğine aykırı bir şeydir.”
Ramazan Şef’in de dile getirdiği konu şu ki Elazığ birçok ürünüyle değil bir ya da iki ürünüyle öne çıksın ve öncelikle bunlarla anılsın.
Bizler yıllardan beri bunları söyledik kimseye dinletemedik ve ciddiyetini anlatamadık. Umarız Ramazan Bingöl söylediği için bizi ciddiye almayan çevreler harekete geçer de şehrin turizmi ve gastronomisi artık ekonomik dağ olarak şehre ve şehrin insanına katkı sunar.