Bitcoin mi Altın mı?
Kripto para birimlerinin en popüleri Bitcoin tarihi yükselişini sürdürürken artan taleple birlikte kripto varlıklar yeni yatırım aracı mı? sorularını akıllara getirirken Fırat Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Taşar, dijital para birimlerinin hızla yükselen değerini ve ekonomi üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
Fırat Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Taşar, dijital para birimlerinin hızla yükselen değerini ve ekonomi üzerindeki etkilerini değerlendirdi.
Taşar, “Bir madeni ya da kâğıt parçasının para olarak kabul edilmesi için bazı temel şartlar vardır. Taşınabilirlik, dayanıklılık ve bölünebilirlik gibi bu özelliklerin tamamı Bitcoin’de de mevcut. Dolayısıyla Bitcoin’in bir para birimi olarak kullanılabilmesi teknik açıdan mümkündür” dedi.
SON 10 YILDA KRİPTO VARLIKLAR TAHMİN ÜZERİNDE YATIRIMCI ÇEKTİ
Paranın değerinin yalnızca maddi unsurlardan değil, insanların o para birimine duyduğu güven ve saygıdan da beslendiğini belirten Prof Dr. Taşar “ Son on yılda kripto varlıkların tahmin edilenden çok daha fazla kabul gördü. 2010 yılında değeri yalnızca 0,1 dolar olan Bitcoin, bugün 120 bin dolarlık satın alma gücüne ulaştı” dedi.
SERVET NASIL SAKLANMALI, NASIL ARTIRILMALI ?
İnsanların yüzyıllardır üzerinde düşündüğü iki temel finansal soruya dikkat çeken Taşar “Servetimi nasıl saklamalıyım ve nasıl artırmalıyım?” Bu noktada dönemsel olarak değişen yatırım trendlerri var . Bazı dönemlerde gayrimenkul, bazı dönemlerde altın öne çıkar. Çünkü her para birimi, enflasyon karşısında zamanla değer kaybeder” diye konuştu.
TÜRK LİRASI SON YILLARDA CİDDİ DEĞER KAYBETTİ
Prof. Dr. İzzet Taşar, “Son beş yılda servetini Türk Lirası olarak tutan bireyler enflasyon karşısında ciddi oranda fakirleşti. Kripto varlıklar bu bağlamda yeni nesil servet saklama araçları olarak kabul edilmeye başlandı” diye kaydetti.
KRİPTO VARLIKLARIN EN BÜYÜK GÜCÜ SİYASİ BAĞIMSIZLIK
Kripto varlıkların cazibesinin temel nedenini ülke siyasetlerinden bağımsız olmaları olarak değerlendiren Taşar, “Özellikle politik veya ekonomik çalkantı dönemlerinde dijital varlıklara olan güvenin artışı, bu bağımsızlıkla açıklanabilir. Son dönemde dünya genelinde tansiyon yükselirken, Bitcoin ve altın gibi varlıkların diğer para birimlerine oranla daha fazla değer kazandığını görüyoruz” diye aktardı.
GÜNLÜK İŞLEMLERDE KULLANIMI SÜREKLİ ARTIŞTA
Prof. Dr. Taşar “ Kripto paralara yönelik talebin yalnızca uzun vadeli servet saklama amacıyla değil, günlük alım-satım ve spekülatif işlemlerle de arttı” dedi.
YÜKSEK GETİRİ YÜKSEK RİSK İÇERİR
“Nasıl daha zengin olabilirim?” sorusuna da değinen Taşar, yüksek riskin yüksek getiriyi beraberinde getirdiğini hatırlatarak, “Bir finansal varlık ne kadar spekülatifse, getiri potansiyeli de kayıp potansiyeli de aynı oranda artar. Günümüzde en büyük problemlerden biri sabırsızlık. Özellikle genç nüfus kısa sürede zengin olma hayaliyle hareket ediyor” diye konuştu.
ÇOK RİSKLİ FİNANSAL VARLIKLARA YATIRIM YAPACAK KADAR ZENGİZ DEĞİLİZ
Taşar, “Rahmetli Sabancı’nın dediği gibi, ‘Ucuz mal alacak kadar zengin değilim.’ Çok riskli finansal varlıklara yatırım yapacak kadar zengin değiliz. Özellikle memurlar ve öğrenciler arasında bu tür yatırımlara olan ilgi artıyor, bu da riskleri büyütüyor” dedi.
KAOS DÖNEMLERİNDE ALTIN YERİNİ KRİPTOYA BIRAKIYOR
Küresel ölçekte yaşanan jeopolitik gerilimlerin ve savaş ihtimallerinin yatırım davranışlarını doğrudan etkilediğini belirten Prof. Dr. İzzet Taşar, “Son iki yıldır tüm emtia piyasalarında artış var. Kaos dönemlerinde insanlar, günlük hayatlarını korumak için şeker, bulgur gibi temel gıdaları stokluyor. Servet sahibi yatırımcılar ise benzer refleksi altın ya da kripto varlıklarda gösteriyor” diye kaydetti.
İNSANLAR DEVLET KAYNAKLI EKONOMİK ZARARLARDAN KAÇINIYOR
Özellikle Trump döneminde birey-devlet ilişkilerinin zayıflamasıyla, insanların devletlerin hatalarından kaynaklanan ekonomik zararlardan kaçınmak istediğini belirten Taşar “Bu durum kripto varlıkların çıkış noktasını güçlendirdi. Merkezsiz yapıları sayesinde, devlet politikalarından bağımsız olarak servet saklama aracı haline geldiler” değerlendirmesini yaptı.
BİTCOİNİN AŞIRI YÜKSELME VE SERT DÜŞME İHTİMALİ HEP VAR
Altınla Bitcoin arasındaki benzerliğe dikkat çeken Taşar, kripto varlıkların kriz dönemlerinde geleneksel güvenli liman algısını giderek devraldığını söyleyerek ,“Eskiden yatırımcı kaos döneminde altına yönelirdi, şimdi aynı refleksi Bitcoin’e karşı görüyoruz. Ancak tarih bize ‘Lale Devri’ni’ hatırlatıyor; bazı varlıklar dönemsel olarak aşırı değerlenir, ardından değerini tamamen yitirir. Bitcoin için de böyle bir risk her zaman mevcut” dedi.
SABIR, BİLGİ VE DENGE ŞART
Kalıcı başarının sabır ve bilgi ile olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Taşar,“Finansal piyasalarda kalıcı başarı, sabır ve bilgiyle mümkündür. Kısa vadede hızlı kazanç arayışı çoğu zaman uzun vadeli kayıplara dönüşür. Kripto varlıklara ilgi artarken, bu alandaki risklerin de en az fırsatlar kadar büyük olduğu unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.