Bir Uyumsuzluk mu Var?
Şehirlerin kaderi, bir yönüyle yöneticiler ve siyasilerin gayreti, heyecanı ve azmi ile orantılıdır. Kader, gayrete aşıktır. Çabalayana, gayret gösterene ve bunu severek yapana doğru akar ve sonunda murada erecek hayırlı neticeler hasıl olur.
Bu sonucun alınması için ise tüm aktörlerin yek ahenk olması, uyumu yakalaması, sözde ve görüntüde değil özde bir ve beraber olması gerekir.
Şehir için yüreklerin de bileklerin de toplu atması için güç ve irade ortaya koyması gerekir.
Böyle bir uyumsuzluk tablosu net olarak görünüyor olacak ki bizlere bu satırları yazmak gibi bir sorumluluk yükledi.
Sorunlar, birilerini hedef göstererek yada birilerini aleni suçlayarak çözülmez. El birliği ve gönül güzelliği ile çözülür.
Hırs, gurur, kibir ve haset, hem bu gibi vasıfları üzerinde bulunduranlar hem de sorumlu oldukları kurum, kuruluşa hem de şehre zarar verirler.
Hiçbir mazeret başarının yerini tutamıyorsa, topu taca ya da başka birine atmakla başarı gelmez.
Herkes, yerini, konumunu ve en önemlisi sorumluluğunu bilmeli ve bunun için ön yargısız hizmete koşmalıdır.
Kimin puan topladığı ve itibar kazandığı değil, şehrin ne kazandığıdır önemli olan. Yarınlarda isimler unutulacak ama hizmetler ebedi olarak ama müsebbibi ile birlikte anılacaktır.
