Bir tarih yok oluyor

Doğu Anadolu'nun kadim yerleşimlerinden biri olan Keban ilçesi, yalnızca Fırat Nehri'nin bereketiyle değil aynı zamanda yüzyıllar boyu bir arada yaşamış halkların bıraktığı mimari mirasla da hatırlanması gereken bir coğrafyadır. Bu mirasın en çarpıcı örneklerinden biri ise Kallar Mahallesi'nde yer alan Meryem Ana Kilisesi'dir.

Bir tarih yok oluyor

Keban Meryem Ana Kilisesi, 19. yüzyılın ortalarında inşa edilmiştir. Dönemin Rum Ortodoks veya Ermeni cemaatine hizmet ettiği düşünülen bu kutsal yapı, kasaba taşlarıyla örülmüş etkileyici bir mimariye sahiptir. Kemerli giriş kapıları, tonozlu yapısı ve sadeliğiyle dikkat çeker. İç mekân harap durumda olsa da, dört duvarı ve taş kemerleri hâlâ ayaktadır.

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Doğu Su ve Doğa Sporları Spor Kulübü Başkanı Ayaz Ziya KAYA,“Kilise, Keban’ın çok kültürlü geçmişinin sessiz bir tanığıdır. Bu yapı sadece bir ibadet yeri değil; aynı zamanda bir arada yaşamanın, hoşgörünün ve kültürel çeşitliliğin mimari nişanesidir.Osmanlı döneminde ibadethane olarak kullanılan Meryem Ana Kilisesi, çevresindeki Ermeni ve Rum cemaatlerin dini ve sosyal hayatının merkezlerinden biriydi. Ancak Cumhuriyet’in ilk yıllarında göçlerle boş kalan bu yapı, zamanla işlevsiz kalmış, yıllar içinde kaderine terk edilmiştir.Günümüzde sessizce ayakta kalmaya çalışıyor.Bugün Keban Meryem Ana Kilisesi, zamana ve ihmale karşı direnmeye çalışan tarihi bir yapı olarak durmaktadır. Dış duvarları çatlamakta, tonozları çökme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu yapı yalnızca geçmişe değil; geleceğe de bırakmamız gereken bir kültürel emanettir.

Bir tarih yok oluyor

Bu nedenle:Kilise acilen koruma altına alınmalı,Restorasyon projeleri hızlandırılmalı, Elazığ Valiliği, Keban Belediyesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle tarihi ve turistik bir alan olarak yeniden yaşatılmalıdır.Bu yapı restore edilirse, sadece bir bina kurtarılmış olmayacak, aynı zamanda Keban’ın kültürel kimliği, turizm potansiyeli ve çok kültürlü geçmişi de yeniden ayağa kalkacaktır.

Keban Meryem Ana Kilisesi, bugünün değil; yüz yıllık geçmişin bize bıraktığı bir emanettir. Bu emanete sahip çıkmak, sadece tarihî bir görevi yerine getirmek değil; aynı zamanda kültürlere, inançlara ve yaşanmışlığa saygı göstermektir. Kebanlılara, Elazığ halkına ve tüm kültür dostlarına çağrımızdır: Geliniz, bu sessiz tanığı yok olmadan önce duyalım.Tarihi birlikte yaşatalım.”dedi.