BELEDİYE MECLİSİ Mİ, BREZİLYA DİZİSİ Mİ?
Eskiden Brezilya dizileri çok popülerdi
Eskiden Brezilya dizileri çok popülerdi. Zaman o kadar ağır ilerlerdi ki, hamile birisi beş yılda ancak doğururdu!
İhanet, aldatma, şantaj… Ne ararsanız vardı.
-Ah Zico, eğer kocam Pele’ye oğlumuz Ronaldo’nun babası olmadığını söylersen, Ronaldinho, Roberto Carlos ve Cafu ile ilişkim ortaya çıkar ki, bu durumda bende seninle olan ilişkimi karına söylerim, o zaman sen de ara ki oğlun Neymar’ın babası Rivaldo mu, Emerson mu, Edilson mu, ortaya çıksın!
Biraz mübalağalı bir örnek olduğunu kabul ediyorum. Brezilya dizilerinde tüm bu çetrefilli ilişkilerin anlatımını dedikodulardan öğrenirdik. Bu açıdan bakınca Elazığ Belediye Meclisinin Brezilya dizilerinden geri kalır tarafı yok! Dedikodu gırla gidiyor maşdigerah!
*****
30 Mart yerel seçimlerinden sonra Ak Parti Elazığ Belediyesini kazanmıştı. Belediye Meclisinde çoğunluk, ezici bir üstünlükle Ak Parti’nin olmuştu. 28 üye Ak Parti’nin, 9 üye de MHP’nindi.
Ak Parti Belediye Meclis grubu Belediye Başkanının, o dönemki vekillerin ve yine o dönemki il başkanının kontenjanından oluşuyordu. İlerleyen zamanlarda birkaç meclis üyesinin yerine yedek üyeler gelmişti.
Söyleyeceğim tespite somut delil isterseniz sunamam ama eski dönemlerle bir kıyaslama yapacak olursak… Her dönem meclis içerisinde tartışmalar çıkmıştır. Bu aslında sağlıklı bir durumu gösterir. Tartışma olacak ki, doğru kararlar verilebilsin.
TBMM’yi bu sebeple eleştirmiyor muyuz? Vekiller fikirlerini beyan etmekten çekinip, oy kullanırken genel başkanın istekleri doğrultusunda el kaldırıyorlar diye…
O halde, belediye meclisinde konuların tartışılmasından daha doğal bir şey olamaz. Delil sunamayacağım konu da tam bu noktada başlıyor.
Eski dönemlere oranla belki de en fazla dedikodunun çıktığı meclis bu dönemki meclis. Brezilya dizilerinde konu edilen ihanet, tehdit, para dedikodularını belediye meclisimiz aratmıyor çok şükür! Seçimden kısa bir süre sonra başlayan kutuplaşma Elazığspor özeliyle birlikte iyice ayyuka çıkmış durumda.
Ak Parti grubunun Elazığspor üzerinden hararetli tartışmalar yaşadığını duymayan kalmamıştır. Hatta tartışmaların gerginliğe dönüştüğü bile söyleniyor. Bu da bir yere kadar makuldür. İtiraz etmem…
Ancak alınan grup kararlarına muhalefet edip, meclisteki oylamalarda aksi yönde el kaldırıp, dışarıda dedikodu yapanları anlayamam. Madem el kaldıracaksınız, neyin itirazını yapıyorsunuz? Madem kararların alınmasında oy kullanıyorsunuz, neden dışarıda dedikodu yapıyorsunuz?
Hatta dedikodunun ötesinde, muhalefet meclis üyelerine belge veren Ak Partili meclis üyelerinin olduğu bile iddia ediliyor. İmar komisyonu seçimlerinde MHP’li meclis üyesinin oy isterken ki dile getirdiği, “Bana oy vermezseniz kimin bana belge getirdiğini açıklarım!” tehdidini daha sonra yazarız. Konu daha net anlaşılır.
Kendi gruplarında itiraz edip, dışarıda dedikodu yapan Ak Partili meclis üyelerinin itiraz ettikleri her konuda olumlu oy kullanmaları aklıma şu soruları getiriyor…
Her yerde yolsuzluk yapıldığını anlatırken neden hep olumlu oy kullanıyorsunuz?
Eğer yolsuzluk yapılıyorsa, bunun vebali sizde de değil mi?
Yolsuzluk yapılmıyorsa, niye dedikodu yapıyorsunuz?
Yoksa siz iddia ettiğiniz yolsuzluktan değil de, sizin yiyememenizden mi şikâyetçisiniz(!)?
Bugüne kadar muhalefet ettiğiniz kaç konunun aleyhine oy kullandınız?
Siz o meclise milletin hakkını savunmaya mı gittiniz yoksa dedikodu yapmaya mı?
Başka sorum yok. Sanık kamuoyunundur!
*****
Ha unutmadan, meclis üyesi olmamasına karşın kıskançlık krizlerine girmiş olan üst düzey yöneticileri yazmaya değmez!
Hırsız içerdeyse kapı kilit tutmaz diye bir söz var ya… Fitneyi çıkartan içerdekilerse, düşmana gerek yok der, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim!
*****
Ah Zico, ah Zico… Oğlum Ronaldo’yu da alıp kocam Pele’yi terk etmeye karar verdim. Ronaldinho, Roberto Carlos ve Cafu ile de ayrıldım. Hayatım çok monoton. Çok daha renkli bir hayat istiyorum. 2019 yerel seçimlerinde Elazığ Belediyesinden meclis üyesi olmaya karar verdim!