Bekleniyordu oldu...
Her ne kadar farklı ve güncel gelişen bir olaya bağlansa da Ak Parti İl Başkanı Şerafettin Yıldırım görevinden istifa etti.Sadece Elazığ değil 7 il başkanı daha aynı gün istifa ettiler.
Şüphesiz bu istifalar ilgili il başkanlarının bile isteye bir istifası değildi. Zira bunun böyle olmadığı Ak Parti Genel Merkezinin yaptığı resmi açıklamada da yer buldu.
Ak Parti Genel Merkezi yaşanan istifaları “beklediğimiz başarı seviyesine ulaşılamadı” cümlesiyle özetledi ve zımnen de istifaların Genel Merkezinin talebi üzerine olduğunu kabul ve ikrar etmiş oldu.
Resen görevden alınma yerine başkanların istifalarını vermesi yöntemi daha uygun görülmüş olacak ki bu usul hayata geçirildi. İstifaların Elazığ özeline ve özüne dönersek şunları söylemek mümkün.
Altı yıldan beri il başkanlığı görevini yürüten Şerafettin Yıldırım, bundan bir yıl kadar önce de görevden alınmak istenmiş lakin o gün için uygun bir isim bulanamadığından yapılan kongre ile göreve bu kez seçimle gelmişti.
Şerafettin Yıldırım hem atanma hem de seçilme döneminde oluşturduğu il yönetiminin zenginler kulübü olduğunu, bu isimlerle teşkilat çalışmaları yapamayacağını, hele hele bu isimleri taşraya ya da mahallelere gönderemeyeceğini yazmış ve yönetimde önemli bir vitrin başarısı olsa da ciddi bir “samimiyet” sorunu olduğunu ifade etmiştik.
Bu cümleler düşene vurma değil, o gün de kaleme aldığımız gerçekler olduğunu başta Başkan Yıldırım olmak bizleri özenle takip eden okurlarımız bilir. Her ne kadar bir yerel seçim bir de genel seçim başarıyla atlatıldı gibi bir genel kanaat varsa da her iki seçimde de Ak Partinin ciddi bir oy kaybı yaşadığı gerçeği de kabak gibi karşımızda duruyor.
Özellikle 31 Mart yerel seçimlerindeki aday tespitlerinde yapılan yanlışlar ve sürecin doğru yürütülememesi, Palu, Kovancılar, Karakoçan, Keban, Sivrice, Alacakaya, Baskil gibi önemli ilçelerin, Yazıkonak ve Akçakiraz gibi büyük beldelerin kaybedilmesiyle sonuçlandı.
Ak Parti en büyük zaferini merkezde yaşadı ki bunun da en önemli sebebi Başkan Şahin Şerifoğulları’nın hayata geçirdiği önemli projeler ve halkla kurduğu sağlıklı samimi bir iletişimdi.
Ak Parti eski İl Başkanı Şerafettin Yıldırım, yönetim kurulundaki belki de en samimi isimlerden biriydi. Hasbiydi, liderine sadakat yüklüydü fakat ekibi çok protokol ve halktan uzaktı.
Yönetime zengin, varlıklı ve nüfuzlu isimleri alarak çok rahat ve başarılı bir başkanlık yapmayı düşünmüştü ama hiç kimseyi çalıştıramayınca tüm yük omuzlarına binmişti.
Yönetim kurulu üyeleri ise toplantıya bile zor gelen isimlerdi. Onlarla ilçe, belde ve köy gezileri yapmak, onları konfor alanlarından çıkartıp sahaya çekmek çok zordu ve zor da başarılamadı.
Günün sonunda sadece son gelişen olaylardan tam bir yıl önce bir değişime gidilmesi Ak Partinin gündemine düşmüştü. Bu sebeple Şerafettin Başkanın istifasını evladının tehdit ve şantaj amaçlı çekilen görüntülerle bir ilgisi yoktu. Zaten bazı iller değişimin potasına girmişti ve bu illerden biri de Elazığ’dı. Zira evlatla ilgili olaylar yeni ve bilinmedik bir şey değildi. Şehirdeki hemen herkes bu tür olayları biliyor ancak bu konuda hem baba Şerafettin Yıldırım’a hem de duçar olduğu bağımlılıktan kurtulması için aslan gibi Seccad gencimize dua ediliyordu. Ve yine herkesin dilindeki ortak dua ise Allah kimseyi evladıyla imtihan etmemesiydi.
Şerafettin Yıldırım’ın bu istifası hem kendisi hem de teşkilat için faydalı oldu. Şerafettin Başkan evladı üzerinden kendisine kumpas kuran ve tehdit eden ahlaksızlardan kurtuldu. Yine bu tür baskı ve şantajın gölgesinin düştüğü bir Ak Parti, bu tehdit algısı ve töhmetinden kurtuldu.Şerafettin Başkan belki bir yıl önce istifa etseydi bunlar yaşanmayacaktı. Hatta yerel seçimler sürecinde görevinden affını isteseydi yine bunlar yaşanmayabilir, evladı üzerinden ticari rant peşinde olan çevrelerin bu kadar palazlanmamış insafsızlaşmalarına imkan verilmemiş olurdu.Ancak tüm bunlar yaşandı ve sonunda hepimizin bildiği bir son Şerafettin Başkan ve Ak partiyi buldu.
Bizler Hakimiyet olarak zaman zaman teşkilat çalışmaları ve siyasi tasarruflarını eleştirdik Şerafettin Başkanın. Ama bunları yaparken de onun dava adamlığına, samimiyetine ve sadakatine tek söz söylemedik. Hatta takdir ettik, teşekkür ettik. Zira onun samimiyeti bilmekten öte defalarca şahit olmuştuk. Kararlarında ve adımlarında tek derdi ve öncelliği Ak parti ve Recep Tayyip Erdoğan oldu çünkü. Çok lobisi yoktu. Lakin kendisine yanlış yaptıran ve yanlışlarında kendisine cesaret verip kendileri zor zamanda kaybolan ve hiç bir işe yaramayan ama kendisini küçük dağları yaratmış üst ve üstün akıllı görenler vardı. Ve belki de bu son onların ürünü ve başarısı(?) idi. Biz Şerafettin Yıldırım başkanı eksik ve hataları yanında samimiyeti ile sevdik. Demek ki dirayetsiz samimiyet, başarıya yetmedi, erimeyi durdurmaya kifayet etmedi.Yaptıkları yanında yapmak isteyip de yapamadıklarını da bildiğimiz Şerafettin Başkana emekleri, gayretleri ve Elazığ adına uykusuz kaldığı geceler için teşekkür ediyoruz.
Şerafettin Başkanın bu şehir için yapacakları bitmedi. Önümüzde yeni il başkanını belirleme ile ilgili bir önemli ve ciddiye alınması gereken bir süreç var. Bu konuda genel merkez tarafından yetkilendirilen ekip, mutlaka kendisi ile de görüşerek görüşlerine başvuracaktır.
Kendisi altı yıllık bu süreçte herkesi iyi tanıdı ve bildi. Umarız ki önereceği isimler partiyi ve davayı önceleyen ve bu arada tabanı ıskalamayan bir isim olur.