BAŞKAN YANILMAZ DİYANET-SEN BULUŞMA YEMEĞİNE KATILDI

Düzenlenen toplantı da bir konuşma yapan Mücahit Yanılmaz,'' Zulme karşı adaleti, şefkati, merhameti savunan, milli ve manevi  değerlere bağlı olarak yetişmesinde zaman v

BAŞKAN YANILMAZ DİYANET-SEN BULUŞMA YEMEĞİNE KATILDI
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Düzenlenen toplantı da bir konuşma yapan Mücahit Yanılmaz,’’ Zulme karşı adaleti, şefkati, merhameti savunan, milli ve manevi  değerlere bağlı olarak yetişmesinde zaman ve mekân gözetmeden fedakârca çalışmalar yürüten, yaratana karşı vazifelerimizi bizlere hatırlatan muhterem hocalarımız, sizleri Allah’ın selamı ile selamlıyorum.’’dedi.

Yanılmaz, sözlerine şöyle devam etti;’’ Aslında bugün bizlerin sizlere söyleyeceğimizden çok sizlerin bizlere söyleyecekleriniz eminiz ki daha çok. Tabi Türkiye son 13 yılda büyük bir değişim ve dönüşüm yaşadı. Bu değişim her alanda kendini gösterdi ise de bizleri en çok mutlu eden ise inançlı kesim üzerindeki yasak, baskı ve dayatmaların son bulması idi.Çok değil daha 13 yıl öncesine kadar bu memlekette inançlı insanlara ikinci sınıf insan muamelesi yapılıyordu. Onların okuma hakları yoktu. Onların doktor, mühendis, kaymakam olma hakkı yoktu. Çünkü onlar Anadolu çocuklarıydı. Zira onlar bu milletin çocukları idi. Başörtülü okuyamazdı benim kız kardeşim. Askeri okullara gidemezdi benim erkek kardeşim. Hasbelkader kendi azmi, 
çalışkanlıkları ve başarıları ile girseler dahi buradan asla mezun  olamazlar ve atılırlardı. 28 şubat denen ve 1000 yıl devam edeceği söylenen ve ancak 5 yıl sürebilen o günleri bir hatırlayın. Ekranlardan her akşam nasıl  inançlı insanlara ve onların değerlerine saldırıldığını hepimiz 
hatırlıyoruz. Üniversitede dereceye girmiş başörtülü kızımızın başörtüsünün nasıl çekilmeye çalışıldığını hatırlıyoruz. Muhterem Erbakan hocamızın başbakanı olduğu 54. Hükümeti yıkmak için âlimlere ve kanaat önderlerine iftar yemeği verilmesinin ne kadar tehlikeli gösterildiği günleri hepimiz hatırlıyoruz. Sırf bu haberler yüzünden televizyon izleyemediğimi günlerimizdi 
onlar. O günler zor günlerdi gerçekten. Hor görülen inançlarım,  hakaret edilen kutsal değerlerimiz, en temel hakkımız olan inandığımız gibi giyinme, okuma ve yaşama hakkımız elimizden  alınmıştı.’’dedi.

‘’İSTEKLERİMİZ İNSANİ, İSLAMİ VE DEMOKRATİK HAKLARIMIZDI’’

Yanılmaz;’’İstediklerimiz insani, İslami ve demokratik haklarımızdı. Bu hakları elde etmek için gayri yasal yollara değil yasal ve meşru yollarla  ilerledik. Ve bu süreçte saymadık kaç partimiz kapatıldı. Saymadık kaç arkadaşımız suçsuz günahsız cezaevine girdi. Ziya Gökalp’e ait bir şiir okudu diye Cumhurbaşkanımız ki o dönem İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıydı cezaevine girdi. Zil takıp oynadılar bugün de aynı duruşu sergileyen medya  patronları. Ama bizler kararlıydık. İşte bizler o günlerde bile ne elimize silah almayı, ne dağa çıkmayı ne de devletimize düşman olmayı asla ve asla düşünmedik. Hakkımızı al ak için birilerinin yaşam hakkına dokunmayı asla ve asla düşünmedik. İhkak-ı hak gibi bir yola asla tevessül etmedik. Merhametlilerin en merhametlisinden ümidimizi asla kesmedik. Kaderin üstünde mutlaka bir kader vardır dedik. Hiçbir şey yapamadığımız zamanlarda seccadelerimize sığındık. Biz sabırsızlardan olmadık. Tahammülsüzlerden olmadık. Bütün tahriklere rağmen, eline silah alanlardan olmadık. Yerin üstü varken, siyaset varken, yerin altını tercih edenlerden olmadık. “Yasaların bizlere verdiği demokratik haklarımızı kullanacaktık. Misyonumuzu ve hedeflerimizi halkımıza anlatmaya devam edecek ve bu haksızlığa sebep olan kararların alındığı meclise girerek bunları değiştirecektik. Öyle de oldu. 2001 yılında kurulan Ak Parti 2002 yılında iktidara geldi. Ancak önünde bin bir türlü vesayet vardı. Anayasa mahkemesi, yargı, askeri vesayet, üniversite rektörleri, medya ve daha birçok engel. Ak Parti önceleri bu vesayet cephelerini ürkütmeden kademeli bir  geçiş yapmak istese bile irticai faaliyetlerin odağı olma gerekçesiyle kapatma davasıyla karşı karşıya kalmış ve ancak bir oyla kapatılmaktan kurtulabilmişti.’’diye ifade etti.

‘’BAŞÖRTÜSÜ ZULMÜ SONA ERDİ’’

Başkan Yanılmaz;’’Katsayı zulmüne son vererek imam hatip okullarının kapısındaki kilit söküldü.28 Şubatta kapısına kilit vurulan kuran kurslarının ilkokul seviyesinde serbest bırakıldı. Üniversiteler ve kamu kuruluşlarında başörtüsü yasağı tamamen kalktı. İnançları için Askeriyeden atılmalar son buldu. Başörtüsü sebebiyle okuldan atılanlar geri döndüler. Yine başörtüsü ve inançları sebebiyle devlet memurluğundan atılanlar boşta kaldıkları yıllardaki maddi kayıplarını toplu halde geri aldılar.Okullarda siyer-i nebi ve Arapça seçmeleri ders oldu. 4+4+4 eğitim sistemi ile ima hatiplerin orta kısmı yeniden açılmış oldu. İnançlı insanlar, bu dönemin verdiği özgüvenle ticaret ve sanayide daha çok kendilerini gösterdiler. Bir zamanlar yeşil sermaye diye 
dışlanan şirketler dünya markası haline geldiler.Mısır'da darbe ile devrilen Mursi'nin yanında oldu. Gazze'de her gün çoluk çocuk masum insanı öldüren İsrail’in karşısında olundu.Suriye'de kendi halkını acımasızca öldüren Esed’in karşısında olundu. İslam birliği ve ümmeti fikrini hep savunuldu.Ak Parti’nin siyaseti sadece yol, köprü, yerli uçak, yerli tank yapmak olarak görmedi. Bunlarla birlikte hem ülkemizde hem de dünyada Müslümanların sesi ve nefesi oldu.’’dedi.

Programın sonun da Elazığ’da ki Camilerin halılarının yıkanması, Cami ve Kuran Kurslarına vermiş olduğu destekten dolayı Başkan  Mücahit Yanılmaz'a plaket verildi.