AYASOFYA'YI AÇAN YÖNETİCİ NE GÜZEL YÖNETİCİ
İstanbul'un fethinin 567'nci yıldönümü nedeniyle Ayasofya'da Fetih suresinin okutulmasına milletimizin gösterdiği yoğun ilgi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuyu tekrar değerlendirmesine yol açtı.
Yunanistan’ın küstah tavır ve açıklamaları belki sürecin daha hızlı işlemesini getirecek. Erdoğan’ın talimatıyla iki yönlü bir çalışma eş zamanlı olarak yapılıyor.
Bu çalışmalardan birincisi; hukukçulardan oluşan bir grubun arşiv çalışmaları olacak. Arşivler açıldı, Ayasofya’nın 24 Kasım 1934 tarihli kararname ile müzeye dönüştürülme sürecini inceliyor.
İkinci çalışma ise Danıştay 10.Dairesi’nin 2 Temmuz 2020 tarihinde Ayasofya’yla ilgili başvuruyu görüşecek olması. Çok değerli hukukçulardan oluşan 10.dairenin bu konuda tarihi öneme haiz bir karar vermesi bekleniyor. Danıştay’ın daha önce Kariye cami ile ilgili verdiği karar Ayasofya sürecine de ışık tutacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ayasofya ile ilgili açıklamaları tüm ülkede heyecan yaratmış durumda. Ünlü tarihçi İlber Ortaylı’nın “Biz batılıların yaptığı gibi camileri kilise haline getirme eylemini yapmayalım, Ayasofya müze olarak kalsın” itirazına rağmen, başta CHP olmak üzere İYİ Parti de Ayasofya’nın siyasi bir malzeme olarak kullanılmak yerine cami olarak açılmasını talep ediyor.
MHP Genel Başkanı ise bu konuda çok net. “Ayasofya’da çan sesi değil ezan sesi yükselsin” diyerek görüşünü çok açık ve net olarak ortaya koydu.
Büyük Çamlıca camii için “Ne gereği var?” açıklamasını yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Ayasofya konusunda hala konuşmadı ve görüşünü ortaya koymadı.
Umarız bir dahaki İstanbul’un Fethi olan 29 Mayıs 2021 tarihinde Ayasofya’nın hüznü sona erer ve Fatih Sultan Mehmet’in vasiyeti yerine getirilir.
Ve bu mutlu tablo karşısında da dilimizden, “Ayasofya’yı cami yapıp ibadete açan yönetici ne güzel yönetici” cümleleri gözyaşları eşliğinde dökülür.