Av. Ömer Serdar: Sorunları çözecek olan AK Parti'dir

AK Parti MKYK Üyesi, Genel Merkez Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı ve 26. Dönem Elazığ Milletvekili Av. Ömer Serdar ile Terörsüz Türkiye, CHP'li belediyelere yönelik operasyonlar, AK Parti'nin güncel durumu, halk tepkisi ve seçimler üzerine konuştuk. Sorularımızı içtenlikle cevaplayan Av. Serdar, hem AK Parti hükümetleri döneminde hem de kendi milletvekilliği döneminde Elazığ'ın çok ciddi yatırımlarla buluştuğunu, ekonomideki sıkıntılı süreçlerin atlatılmasıyla yeni ve güzel bir dönemin başlayacağını, Elazığ'ın kısa sürede tüm sorunlarından arındırılacağını vurguladı.

Av. Ömer Serdar: Sorunları çözecek olan AK Parti'dir

Türkiye’de siyasi arena hızla ısınıyor. Bir yandan Terörsüz Türkiye süreci adım adım sonuca taşınırken, Cumhur İttifakı başta Terörsüz Türkiye süreci olmak üzere ekonomideki sıkıntıların atlatılması için ciddi bir mesai harcıyor. Bir yandan belediyelerdeki yolsuzluk ve rüşvet operasyonları, diğer yandan parti içi çekişmelerle uğraşan CHP ise tamamen kendi içine odaklanmış durumda. Hem hukukçu hem de siyasetçi olan AK Parti MKYK Üyesi, Genel Merkez Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı ve 26. Dönem Elazığ Milletvekili Av. Ömer Serdar ile bu doğrultuda zevkle okuyacağınız bir röportaj gerçekleştirdik. Av. Serdar, Terörsüz Türkiye’den CHP’ye yönelik operasyonlara, erken seçimden AK Parti’nin güncel durumuna kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

Av. Ömer Serdar: sorunları çözecek olan AK Parti'dir

AK Parti MKYK Üyesi, Genel Merkez Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı ve 26. Dönem Elazığ Milletvekili Av. Ömer Serdar’a ilettiğimiz sorular ve verdiği yanıtlar şu şekilde:

•    Ülkemiz önemli bir süreçten geçiyor. Terörsüz Türkiye’ye geçişte terör örgütünün silah bırakması ve mücadelenin siyaset yoluyla yapılması önceleniyor. Ülkemizin teröre karşı yıllardan beri verdiği mücadele ve şehitlerden sonra özellikle MHP Lideri Bahçeli’nin önerisiyle başlayan sürece değişik kesimlerden de tepkiler var. Siz bu süreci ve tepkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’nin dünyanın çeşitli bölgelerindeki terör örgütlerinin yok oluş süreçlerini yakından izlediğini ve buna göre değerlendirmeler yaptığını belirten Av. Ömer Serdar, PKK’nın silah bırakma süreciyle ilgili düşüncelerini şu ifadelerle özetledi:

“TERÖR ÖRGÜTLERİ SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDE TÜREDİ”

“Terörün geçmişine baktığımızda bugün gelinen noktayı anlamlandırmak daha kolay olacaktır diye düşünüyorum. Terör örgütlerinin, özellikle silahlı örgütlerin dünyadaki seyrine baktığımızda kuruluş tarihlerinin genellikle soğuk savaş dönemlerine denk geldiğini görürüz. Yani dünyanın iki kutuplu olduğu bir dönemde kuruldular. Kutuplardan biri bir terör örgütünü, diğeri başka bir terör örgütünü istihbarat ve lojistik desteğiyle bulundukları ülkelerde sorun haline getirdi. İrlanda ve İngiltere arasındaki IRA sorunu bunlardan biriydi. Kolombiya'daki FARC örgütü bunlardan biriydi. İspanya'daki ETA örgütü bunlardan biriydi. Bunların kuruluş tarihlerine baktığınızda genellikle 60, 70, 80’li yıllara denk geldiğini görürüz. Ne zaman ki soğuk savaş ikliminden uzaklaşıldı ve dünya tek kutuplu döneme girdi, o andan itibaren silahlı terör örgütleri yavaş yavaş bulundukları ülkelerden tasfiye edilmeye başlandı. Özellikle 90’larda liberal ekonomi ve liberal demokrasinin ön plana çıktığı dönemde, bu örgütlerle görüşmeler yapıldı ve sorunlar çözüldü. IRA meselesi İrlanda'da çözüldü. ETA sorunu İspanya'da çözüldü. FARC Kolombiya'da çözüldü. Biz bu çatışma çözüm süreçlerini yakından takip ettik.”

PKK’nın sembolik silah bırakma sürecinin ardından terör örgütünün silah bırakması ve mağaraların boşaltılması sürecinin istihbarat kontrolünde devam ettiğini vurgulayan Av. Serdar, açıklamasına şu sözlerle devam etti:

“SİLAH BIRAKMA VE MAĞARA BOŞALTMA SÜREÇLERİ DEVAM EDİYOR”

“Hatırlarsanız terör örgütü liderinin Türkiye’ye teslim edilmesinden sonra bazı görüşmeler istihbarat üzerinden yürütüldü. O dönemde zaman zaman çatışmasızlık süreçleri oldu ve çözüm süreci milli birlik ve kardeşlik projesi olarak yürüdü. Aslında bu süreç sonuca gidiyordu. Orada ciddi mesafeler alındı. Fakat bu ilerleme sağlanırken Ortadoğu karıştı. 2011'de Arap Baharı başladı. Ortadoğu ülkelerinde iktidarlar el değiştirmeye, halk hareketleri ortaya çıkmaya başladı. Karışan ülkelerden biri de sınır komşumuz Suriye oldu. 800 km’lik sınırımız nedeniyle Suriye’nin kuzeyinde kısmen otonomi sayılabilecek bazı bölgeler oluşunca terör örgütü taleplerini daha da yükseltti. Böylece sorun jeopolitik bir boyuta taşındı. İçeride de FETÖ denen hain örgüt süreci zehirleyen uygulamalara girişti. Habur görüntüleri, bölgede vergi toplamalar, mahkemeler kurmalar ve buna göz yummalar bunun örnekleriydi. Örgüt, hendek-barikat olaylarında öz yönetim uygulamalarıyla Türkiye'de terörü şiddetlendirdi ve taleplerini en üst seviyeye taşıdı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Osmanlı bakiyesi üzerinde oturan bir devlet olarak buna izin vermedi. Öz yönetim talepleri bastırıldı, hendekler temizlendi. Cumhurbaşkanımızın bir sözü vardı: ‘Bu süreci şimdilik buzdolabına koyduk, günü geldiğinde çıkarılacak.’ Bunun anlamı da buydu. Sonuçta Türk, Kürt, Alevi, Sünni bütün kimliklerin ortak vatanı olan Türkiye’nin yeniden bu sürece girmesi gerekiyordu. Devlet Bahçeli’nin girişimi ve Cumhurbaşkanımızın sahiplenmesiyle terör örgütü kendini fesih sürecine geldi. Devletin istediği de buydu. Yani terör örgütünün kendini feshetmesi ve silahları bırakması. Bu süreç başladı. Geçtiğimiz günlerde ilk adımlar atıldı. Sembolik görüntülerin dışında da halen devam eden silah bırakma ve mağara boşaltma süreçleri istihbarat kontrolünde sürüyor.”

Av. Ömer Serdar: sorunları çözecek olan AK Parti'dir

Türkiye’nin 50 yıllık terör belasında sona gelindiğini belirten Serdar, Meclis’te kurulan komisyona dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“50 YILLIK TERÖR SORUNUNDAN KURTULACAĞIZ”

“Cumhur İttifakı’nın kararlı tavrıyla bu sürece girilmiş oldu. Meclis’te de bu doğrultuda bir teknik komisyon oluşturuldu. Silah bırakma, ülkeye dönüşler ve infaz düzenlemeleri üzerine çalışıyor. Şimdiye kadar 34 toplantı yapıldı. Siyasi temsili yüksek bir komisyon. Bir tek İYİ Parti üye vermedi. Onun dışında parlamentonun yüzde 93-94’ü temsil ediliyor. Bu da sürecin olumluya doğru yürüyeceğinin işareti. Türkiye’nin 50 yıllık terör sorunundan kurtulmasını ümit ediyoruz.”

•     Son günlerde CHP’li belediyelere yönelik yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına ve bunun sonucu bazı belediye başkanlarının tutuklandıklarına şahit oluyoruz. Bir kesim bu operasyonları hukuki olarak değerlendirirken bir kesim ise bunun İmamoğlu ve CHP’nin önünü kesmeye yönelik hükümetin yargı eliyle yürüttüğü bir operasyon olduğunu düşünüyor. Siz bu yaşananlarla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Kendisinin de bir hukukçu olduğunu hatırlatan Av. Ömer Serdar, CHP’li belediyelere yönelik operasyonları yorumlamak için nihai süreci beklemek gerektiğini belirterek şunları söyledi:

“YORUM YAPMAK İÇİN HENÜZ ERKEN”

“İstanbul ve farklı yerlerde adliyelerin yürüttüğü soruşturmalar var. Ben hukukçuyum. Elde dosya ve delil olduğunda bir kanaat oluşturabilirim. Şu an bu dosyalar gizlilik kararı altında. Zaman zaman medya ve sosyal medya üzerinden açıklamalar yapılıyor, siyasiler değerlendirmelerde bulunuyor. Ancak elde veri olmadan, dosyayı somut olarak görmeden ‘suçludur’ ya da ‘suçsuzdur’ demek mümkün değil. Adli yargı takibat yapıyor. Bunun itiraz mekanizmaları da var: tutukluluğa itiraz, temyiz, yüksek yargıya başvuru gibi. Yargı yanılabilir mi? Elbette. Ancak kendi mekanizmaları içinde bu yanılgıları düzeltme şansı var.

Av. Ömer Serdar: sorunları çözecek olan AK Parti'dir

Kimileri bu operasyonları CHP’li belediyelere yönelik siyasi hamle, kimileri de yolsuzlukla mücadele olarak görüyor. Fakat iddianameler ortaya çıkmadan kesin hüküm vermek doğru değil. Türkiye uzun süredir kutuplaşma siyaseti içinde. İnsanlar bulunduğu mahalleden olaya bakıyor. Olayı nesnel şekilde irdeleyen az. Ana muhalefet de meydanlarda dosyalara vakıf olmadan birtakım yanlış bilgilerle manipülasyon yapıyor. Bizim beklentimiz yargı süreçlerinin hızlanmasıdır. İddianameler hazırlansın, kararlar çıksın. O zaman kamuoyu da biz siyasetçiler de sağlıklı değerlendirme yapabiliriz. Bugün söylenecek her şey afaki olur.”

•    Bu doğrultuda CHP'den AK Parti’ye geçişleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

CHP’den AK Parti’ye geçen siyasetçi ve belediye başkanlarını da yorumlayan Serdar şunları söyledi:

“SİYASET YAPAMAYACAK NOKTAYA GELİRSEN MECBUREN GEÇİŞ YAPARSIN”

“Zaman zaman siyasi partiler arasında bu tür geçişler geçmişte de yaşandı. Son olaylarla doğrudan ilgili olduğunu düşünmüyorum. Zaten geçiş yapan belediye başkanlarının kendi açıklamalarına bakıldığında, CHP içindeki sorunlar nedeniyle bu kararların alındığı görülüyor. Bana sorarsanız dönem dönem bu tür geçişler olabilir ama çok olağan bulmam. Fakat bir partide siyaset yapma imkânı kalmamışsa, parti içinde çatışma yaşanıyorsa doğal olarak belediye başkanları bu tür tercihlerde bulunabilir. Bunda bir sakınca yok. Geçmişte bizden de istifa edip başka partilere geçenler oldu.”

•    AK Partili seçmende bir kopuş ya da heyecan azalması gözlemliyor musunuz? Ekonomi AK Parti’nin düşüşüne bir gerekçe midir?

Ekonomik sürecin AK Parti ile vatandaş arasında mesafe yarattığını kabul eden Av. Serdar, vatandaşın AK Parti’ye güveninin sürdüğünü belirtti:

“EKONOMİDE REFAHI YİNE BİZ SAĞLAYACAĞIZ”

“Son birkaç yıldır ekonomik sıkıntılar yaşadığımız bir gerçek. Dünya pandemi ve 2008 krizinin artçılarını yaşadı. Pandemi sürecinde bütün ülkeler kredi genişlemesine gitti. Bu da enflasyona neden oldu. Bizde de aynı şekilde enflasyon yükseldi. Bugün enflasyonla mücadele ederken vatandaşı zorladığımızın farkındayım. Bu ciddi bir sorun. Vatandaşla konuştuğumda da görüyorum. Ancak başka türlü enflasyonu düşürmek mümkün değil.

Enflasyon %86’lardan %33’lere geldi. Yıl sonunda %28-29 hedefliyoruz. Önümüzdeki yıl da tek hanelere inecek. Biz AK Parti hükümetleri olarak tek haneli enflasyonu Türkiye’ye yaşattık, yine biz yaşatacağız.

Yatırımların kısıldığı, enflasyonla mücadeleye odaklanılan bir dönemdeyiz. Kamu yatırımları azaldı. Ücret taleplerine tam cevap veremiyoruz. Bu da vatandaşı yoruyor. Fakat bugün fazladan imkân verilse bile enflasyon çözülmezse birkaç ay içinde yine yetersiz hale gelir. Bu yüzden önceliğimiz enflasyonla mücadele.

Vatandaşın AK Parti’ye olan kredisi hala devam ediyor. Elazığ’da da Türkiye genelinde de böyle. Bu süreçler geçecek. Ekonomik sorunlar aşıldığında yeniden o heyecanlı günleri yaşayacağız. 22 yıllık iktidarın aşınmışlığı elbette olur. Bunu kabul ediyorum. Ama süreç tamamlandığında yeniden ivme yakalayacağız. Ben vatandaşın kredisi olduğuna inanıyorum.”

•    Sizlerin milletvekili olduğunuz dönem ile diğer dönemlerde AK Parti ilimize önemli hizmetler sundu. Geçmişte telaffuz edilen tüm problemler çözüldü ve muhalefetin elinde sadece Pertek Köprüsü kaldı. Bu konuda neler söylersiniz?

“ELAZIĞ’IN TÜM SORUNLARI ÇÖZÜLECEK”

“Elazığ, AK Parti hükümetleri döneminde ciddi yatırımlar ve hizmetler aldı. Bizim dönemimizde olduğu gibi bizden önceki ve sonraki vekil arkadaşlarımız da çok gayretliydi. Bugün ben vekil değilim ama genel merkezde görev yapıyorum. Milletvekili arkadaşlarımızın gayretini de görüyorum.

Elazığ’ın sorunları Türkiye’nin sorunlarından ayrı değil. Başka iller ne yaşıyorsa Elazığ da aynılarını yaşıyor. Kamu yatırımlarının yavaşlaması hizmette aksama gibi görünebilir ama bu genel bir durum. AK Parti döneminde sulama, içme suyu barajı, stadyum, Hatip’teki Diyanet Külliyesi, organize sanayinin 6. Bölge teşviklerinden faydalanması gibi birçok hizmet hayata geçti.
Geride kalmış veya ertelenmiş sorunların da önümüzdeki yıllarda çözüleceğine inanıyorum.”

•    2026 yılına nasıl bakıyorsunuz ve bir erken seçim bekliyor musunuz? Erken ve zamanında yapılacak bir seçimde milletvekili olmayı düşünür müsünüz?

“ERKEN SEÇİM OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”

“2028 yılına kadar yürütme ve yasama yetkisini halktan aldık. Hükümetlerin amacı kendi yetki aldığı dönemi sonuna kadar kullanmaktır. Biz de bu niyetteyiz. Ekonomik sorunlar, Terörsüz Türkiye programı, yeni anayasa çalışmaları gibi önemli başlıklar var. Bunların belli bir mesafe alması lazım. Muhalefet erken seçim çağrısı yapıyor ama halktan böyle bir talep görmüyoruz. Halk bize ‘yetkiyi aldınız, projeleri belli bir noktaya getirin’ dedi. Bu nedenle 2026’da erken seçim beklemiyorum.”

•    Olası bir seçimde yeniden milletvekili adayı olmayı düşünüyor musunuz?

“SİYASETİN İÇERİSİNDE OLAN HERKES GİBİ ADAY OLMAYI İSTERİM”

“Bunu zamanı gelince düşünürüz. Aktif siyasetin içinde olan herkesin aklından adaylık geçer. Benim de aklımdan geçiyor. Ancak değerlendirmeyi seçim kararı alındığında yaparım. Elazığ’ı da dinleriz. Halkımızdan olumlu bir karşılık görürsek o zaman adaylığı düşünürüz.”

•    Son olarak neler söylemek istersiniz?

“Hakimiyet Gazetesi’ni tebrik ediyorum. Bu şehirde ciddi bir gazetecilik yapıyorsunuz. Gerek gazete konsepti gerek haber dili olarak haber yapım, manşete çıkarma ve haberi oluşturma tekniğiniz çok iyi. Bilgilendirici ve ufuk açıcı bir yayıncılık yapıyorsunuz. Kendim de gazetecilik yaptığım için biliyorum. Yakından da takip ediyorum. Tebrik ve teşekkür ediyorum.”

Av. Ömer Serdar: sorunları çözecek olan AK Parti'dir