YETTİ GAYRİ
Şüphesiz herkesin siyaset yapma hakkı var
Şüphesiz herkesin siyaset yapma hakkı var. Ancak halk artık yanlışta değil, doğruda ittifak edecek. Doğru siyaset, vatandaşın ortak paydası olacak. Ayrıca, Millet iradesini etkilemek artık eskisi kadar kolay olmayacak. Çünkü Türk seçmeni daha rasyonel karar verebilir konuma geldi.
Haziran ayı içinde yapılacak Milletvekili seçimleri için aday adayları başvurularını yaparken, Bürokratlar için verilen süre sona erdi. Elazığ'da çok renkli simaların görevlerinden istifa ederek, aday adaylığı için başvuru yaptığını gördük.
Kısacası siyaset de türbülanslı günler başladı.
İçişleri bakanı Efkan Ala'nın aday adaylığı için başvuru yapan valilere hitaben ' Siz ayrılırsanız, Devleti kim idare edecek' sözleri çok anlamlıydı. Evet, en büyük sıkıntılardan biri de bürokratların siyasete talip olup, aday gösterilmeyince yeniden görevine geri dönmesi.
Adalet bakanlığının savcılar ve hkimler üzerinde uyguladığı istifa eden geri dönemez kararı aslında bürokrasideki bütün memurlar için uygulanmalı.
Siyasi yafta alıp müdür olarak yeniden göreve devam etmek, yanlışın ta kendisidir. Bunu niye söylüyorum? Çünkü muhalefet partileri, AK Parti'de çıkacak çatışmanın umutlu bekleyişini sürdürmektedir.
Aslında aday adaylarının kariyer planlaması yapması doğaldır. Bana göre, artık sadece cesareti olanlar, risk alanlar için aday adaylığı demokratik bir haktır.
Şimdi aday adaylarının birçoğu bürokrasiden geliyor. Bunlar niçin Milletin vekilli olmak istiyor? Çünkü siyaset cazibe haline geldi. Özellikle AK Parti Türkiye'de bir sinerji oluşturuyor nedense.
Evet, siyaset öyle bir şey sanırım. İnsan daha kudretli olmak isteyince kudreti elinde bulundurma isteği artıyor, kolları sıvayıp siyasete soyunuyor.
'Siyasette şu kişi seçilemez, bu kimdir ki seçilsin' demeyin…
Asla olmaz denilen şeylerin kesinlikle olacağını; olacak diye vaat edilen 'güzel şeylerin' ise hamsi uçup kavağa çıktığında olacağını öğrendik!
Aslında bürokratlar Milletvekilliği için çok arzulu olduğundan değil; 'Yeti Gayri birazda biz konuşalım' diyerek aday oluyorlar.
Geçtiğimiz seçimde Ak Parti'den 5 bin kişinin aday olduğu, bu seçimde ise 7 bin kişinin aday olması bekleniyor.
CHP'de bu rakamın 2 bin, MHP'de ise 1500 civarında olduğu tahmin ediliyor.
Meseleye genel olarak bakacak olursak; 2014 yerel seçimleri itibari ile AK Parti'nin ama özellikle de Erdoğan'ın elini güçlendirdiği sonucuna varıyoruz.
Bunun ne kadar sürdürülebilir olduğunu AK Parti'nin bu seçim sonuçlarından sonra izleyeceği strateji kadar demokratik muhalefetin tavrı da belirleyecek.
Haziran ayı içinde yapılacak Milletvekili seçimleri için aday adayları başvurularını yaparken, Bürokratlar için verilen süre sona erdi. Elazığ'da çok renkli simaların görevlerinden istifa ederek, aday adaylığı için başvuru yaptığını gördük.
Kısacası siyaset de türbülanslı günler başladı.
İçişleri bakanı Efkan Ala'nın aday adaylığı için başvuru yapan valilere hitaben ' Siz ayrılırsanız, Devleti kim idare edecek' sözleri çok anlamlıydı. Evet, en büyük sıkıntılardan biri de bürokratların siyasete talip olup, aday gösterilmeyince yeniden görevine geri dönmesi.
Adalet bakanlığının savcılar ve hkimler üzerinde uyguladığı istifa eden geri dönemez kararı aslında bürokrasideki bütün memurlar için uygulanmalı.
Siyasi yafta alıp müdür olarak yeniden göreve devam etmek, yanlışın ta kendisidir. Bunu niye söylüyorum? Çünkü muhalefet partileri, AK Parti'de çıkacak çatışmanın umutlu bekleyişini sürdürmektedir.
Aslında aday adaylarının kariyer planlaması yapması doğaldır. Bana göre, artık sadece cesareti olanlar, risk alanlar için aday adaylığı demokratik bir haktır.
Şimdi aday adaylarının birçoğu bürokrasiden geliyor. Bunlar niçin Milletin vekilli olmak istiyor? Çünkü siyaset cazibe haline geldi. Özellikle AK Parti Türkiye'de bir sinerji oluşturuyor nedense.
Evet, siyaset öyle bir şey sanırım. İnsan daha kudretli olmak isteyince kudreti elinde bulundurma isteği artıyor, kolları sıvayıp siyasete soyunuyor.
'Siyasette şu kişi seçilemez, bu kimdir ki seçilsin' demeyin…
Asla olmaz denilen şeylerin kesinlikle olacağını; olacak diye vaat edilen 'güzel şeylerin' ise hamsi uçup kavağa çıktığında olacağını öğrendik!
Aslında bürokratlar Milletvekilliği için çok arzulu olduğundan değil; 'Yeti Gayri birazda biz konuşalım' diyerek aday oluyorlar.
Geçtiğimiz seçimde Ak Parti'den 5 bin kişinin aday olduğu, bu seçimde ise 7 bin kişinin aday olması bekleniyor.
CHP'de bu rakamın 2 bin, MHP'de ise 1500 civarında olduğu tahmin ediliyor.
Meseleye genel olarak bakacak olursak; 2014 yerel seçimleri itibari ile AK Parti'nin ama özellikle de Erdoğan'ın elini güçlendirdiği sonucuna varıyoruz.
Bunun ne kadar sürdürülebilir olduğunu AK Parti'nin bu seçim sonuçlarından sonra izleyeceği strateji kadar demokratik muhalefetin tavrı da belirleyecek.