Yarınların Bilim Adamları Neden Yetişmesin?
Okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi, hiç tartışmasız doğru ve desteklenmesi gereken bir karar olduğu kanısındayım
Okul öncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesi, hiç tartışmasız doğru ve desteklenmesi gereken bir karar olduğu kanısındayım. 2012 yılında kademeli eğitime 4+4+4 sistemine geçilirken en çok tartışılan konulardan biriydi. Aslında eğitim konusunda okul öncesine gereken ilginin az oluşu veya bilgilendirmede ki eksiklikler sorunları oluşturuyordu.
İlkokul yaşının 6'ya çekilmesi okul öncesi belirsizliğe ve o günkü şartlarda zorunlu hale getirme kararı verilemedi. Oysaki okul öncesi eğitim süresince çocuklar ilköğretime hazırlanırken, paylaşmayı, dayanışmayı, sosydigereşmeyi ve birlikte çalışmayı öğrenirler. Okul öncesi eğitimin amacı çocuklarda öğrenmeye ilgi uyandırmak ve çocuğun var olan yeteneklerini görünür kılmasıdır.
Eğitimin ilk basamağı diye adlandırdığımız okul öncesi eğitim ve bu eğitimi veren kurumların sosyal donanımlarını da tartışmak gerekir. Özellikle işletmeye açılan kurumların denetimini sıkı bir şekilde yapılması gerekmektedir. Unutmamak gerekir çocuklarımızın eğitime ilk başlangıç sürecidir. Bu nedenle, çocuğun küçük yaşlarda sağlıklı bir ortamda gelişimini sürdürmesi önem kazanmaktadır.
Sözüm ona ki; özel açılan okul öncesi eğitim kurumlarının tabi ki prosedürü yerine getirin eğitim adına hizmet veren kurumlar dışında maalesef sadece ticaret düşünüp işin ehli olmayan kişilere de ruhsat verilmesi iyi bir denetlemenin şart olduğunu göstermektedir. Merdiven altı eğitim kurumları mantar gibi türememelidir. Bunun kontrolünü sağlayamasak 15 Temmuz gibi asalak grupların oluşması elzem olur…
Hep söylerim; eğitim, öğrenci-öğretmen-veli üçgeninden oluşan platform şarttır. Bu birliktelik ne kadar bilinçli ve sağlıklı olursa, çocuklarımızda o oranda sağlam bir kişilik kazanır ve eğitim sürecinde başarılara koşarlar. Maalesef bu üçgenin bir araya gelememesinden dolayı eğitimde istenilen başarıyı yakalayamıyoruz.
Okul öncesi verilen eğitimlerin başında Saygı, sevgi, Paylaşma, iş bölümü, Sorumluluk ve Sosyal çevre oluşturma açısından çocuğu geleceğe hazırlayan en güvenli ortamlardır. 3 ile 6 yaş arası çocukta pek çok gelişimsel değişmenin yaşandığını unutmamak gerekir.
Okul öncesi eğitiminin desteklenmesi için net olarak şunları söyleyebiliriz: çocuğun daha yaratıcı, ileriyi görebilen, yeni ürünler yaratabilen ve çevresini kendi amaçları için yönlendirebilen özerk bir birey olarak yetişmesine katkı sağlanması için olmazsa olmazlardandır. Tek endişem kontrollerin eksiklikleri ve su istimal edilmesidir. Bunu da sağlarsak yarınlarımızın bilim adamları neden yetişmesin!
İlkokul yaşının 6'ya çekilmesi okul öncesi belirsizliğe ve o günkü şartlarda zorunlu hale getirme kararı verilemedi. Oysaki okul öncesi eğitim süresince çocuklar ilköğretime hazırlanırken, paylaşmayı, dayanışmayı, sosydigereşmeyi ve birlikte çalışmayı öğrenirler. Okul öncesi eğitimin amacı çocuklarda öğrenmeye ilgi uyandırmak ve çocuğun var olan yeteneklerini görünür kılmasıdır.
Eğitimin ilk basamağı diye adlandırdığımız okul öncesi eğitim ve bu eğitimi veren kurumların sosyal donanımlarını da tartışmak gerekir. Özellikle işletmeye açılan kurumların denetimini sıkı bir şekilde yapılması gerekmektedir. Unutmamak gerekir çocuklarımızın eğitime ilk başlangıç sürecidir. Bu nedenle, çocuğun küçük yaşlarda sağlıklı bir ortamda gelişimini sürdürmesi önem kazanmaktadır.
Sözüm ona ki; özel açılan okul öncesi eğitim kurumlarının tabi ki prosedürü yerine getirin eğitim adına hizmet veren kurumlar dışında maalesef sadece ticaret düşünüp işin ehli olmayan kişilere de ruhsat verilmesi iyi bir denetlemenin şart olduğunu göstermektedir. Merdiven altı eğitim kurumları mantar gibi türememelidir. Bunun kontrolünü sağlayamasak 15 Temmuz gibi asalak grupların oluşması elzem olur…
Hep söylerim; eğitim, öğrenci-öğretmen-veli üçgeninden oluşan platform şarttır. Bu birliktelik ne kadar bilinçli ve sağlıklı olursa, çocuklarımızda o oranda sağlam bir kişilik kazanır ve eğitim sürecinde başarılara koşarlar. Maalesef bu üçgenin bir araya gelememesinden dolayı eğitimde istenilen başarıyı yakalayamıyoruz.
Okul öncesi verilen eğitimlerin başında Saygı, sevgi, Paylaşma, iş bölümü, Sorumluluk ve Sosyal çevre oluşturma açısından çocuğu geleceğe hazırlayan en güvenli ortamlardır. 3 ile 6 yaş arası çocukta pek çok gelişimsel değişmenin yaşandığını unutmamak gerekir.
Okul öncesi eğitiminin desteklenmesi için net olarak şunları söyleyebiliriz: çocuğun daha yaratıcı, ileriyi görebilen, yeni ürünler yaratabilen ve çevresini kendi amaçları için yönlendirebilen özerk bir birey olarak yetişmesine katkı sağlanması için olmazsa olmazlardandır. Tek endişem kontrollerin eksiklikleri ve su istimal edilmesidir. Bunu da sağlarsak yarınlarımızın bilim adamları neden yetişmesin!