Yalancı bahar ne anlatıyor?

Geçtiğimiz ilkbaharda Türkiye'de yaşanan don felaketinden etkilenen illerden biri de Elazığ olmuştu. Yaşanan don felaketi ülkemiz ve Elazığ tarım ve üretimi için çok önemli mesajlar verdi. Bunun yanında son günlerde Elazığ'ın dört bir yanından gelen ağaçların çiçek açması ve meyve vermesine dair görüntüler de küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle birlikte tarımda alınması gereken önlemlere dair çok çarpıcı ipuçlarını ortaya koyuyor.

Türkiye, dünyanın en önemli gıda merkezlerinden biri olarak biliniyor. Dört mevsimin yaşandığı ülkemiz bereketli ovalarıyla gıda konusunda kendi kendine yetebilen bir ülke olsa da özellikle iklim değişikliği ve su sorunu ülkemiz tarımına büyük bir tehdit olarak görülüyor. Bunun yanında geçmişte Elazığ gıda üssü olarak bilinen Elazığ, bu özelliğini ne yazık ki ortaya çıkan tehditlerle baş edemediği için kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Başta ekonomik nedenler, iklim değişikliği, eğitimsizlik ve teknolojinin yeteri kadar kullanılmamasının yanında su sorunu da tarımı tehdit eden unsurlar olarak görülüyor.

ELAZIĞ'IN BEREKETLİ OVALARI YENİNDEN CANLANDIRILMALI

Dünyada ve Türkiye'de gıdanın ve suyun önemi her geçen gün daha net anlaşılırken Elazığ'da bereketli ovaların suyla buluşturulması için yapılan çalışmalar önemli görülse ve takdir toplasa da uzmanlar bunun yeterli olmayacağı görüşünde.
Elazığ'ın tarım konusunda büyük bir potansiyeli olduğunu belirten uzmanlar gerekli planlama, destek, eğitim ve teknolojiyle şehrimizin yeniden bir üretim merkezi olabileceğini ısrarla belirtiyorlar. Bunun yanında iklim değişikliği ve su sorununun başat sorunlar olarak kabul edilip gerekli önlemlerin alınması da şart olarak görülüyor.

UZMANLAR NE DİYOR?

Elazığ'da 11-12 Nisan'da yaşanan zirai donun etkileri devam ediyor. Sonbahar mevsiminde bazı bölgelerde ağaçların yeniden çiçek açması vatandaşları şaşırtırken, Altınova Tarım'dan Ziraat Mühendisi Mehmet Özbey, yaşanan durumu değerlendirdi.

'ZİRAİ DON BİTKİLERİ FİZYOLOJİK OLARAK ETKİLEDİ'

Zirai don olayının bitkileri fizyolojik olarak etkilediğini belirten Özbey , 'Kimyasal yapısı bozulmadı diyemeyiz. Mutlaka bir etkisi oldu. Burada önemli olan çiftçilerin don sonrası yaptığı müdahalelerdi. Kimisi bakım yaptı, kimisi yapmadı. Bu da bitkinin ilerideki yaşamını doğrudan etkiledi' dedi.

'İKLİMSEL FAKTÖRLER DOĞAYI YANILTIYOR'

Bitkilerdeki sıra dışı çiçeklenmenin nedenlerini de açıklayan Özbey' 'Bitkiler soğuktan sonra depolarını boşalttı, meyve gözleri yandı. Ancak yaratılış gereği ikinci ve üçüncü yedek gözler devreye girdi. Bu gözlerin patlamasıyla bazı bitkiler mevsim dışında çiçek açtı. Ayrıca toprakta fosfor fazlalığı ve atmosferdeki sıcak-soğuk farkları da bu durumu tetikledi. Bitki yazı kışı ayıramaz, iklimsel faktörler onu yanıltır.'

'ÖNLEM, EĞİTİM VE TEKNOLOJİNİN ÖNEMİ ANLAŞILDI'

Özbey, çiftçilerin bakım konusundaki tutumunun verimi doğrudan etkilediğini vurguladı: 'Kayısıda özellikle bakım beslemede eksik kalan üreticilerde verim kaybı % 60-70'e ulaştı. Bakım yapanlarda ise kayıp %30 civarında. Yani her durumda bir kayıp söz konusu. Bu sadece kayısıda değil, badem ve cevizde de geçerli. Ancak ceviz kayısıya göre daha dirençli. Bakımı yapılan ceviz bahçelerinde bu yıl çok yüksek verim elde ettik' diye konuştu.

Elazığ'ın bazı bölgelerinde ceviz bahçelerinden yüksek rekolte alındığını söyleyen Özbey, 'Geçen yıl bu kadar verim yoktu, ama doğru bakım yapılan bahçelerde bu yıl müthiş ürün elde edildi. Bakım yapılmazsa meyveler dökülüyor. Bitkiye gereken desteği vermezseniz, kayıp kaçınılmaz oluyor' ifadelerini kullandı.

GÜRSEL EROL'DAN HAYATİ UYARILAR

Elazığ'da yaşanan yalancı bahar ve don meselesiyle ilgili CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol'dan da çarpıcı uyarılar geldi.
CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Elazığ'da tarım sektörünün karşı karşıya kaldığı sorunlara dikkat çekerek çarpıcı bir uyarıda bulundu.

Erol, yalnızca geçici destek ödemeleriyle sürecin yönetilemeyeceğini, uzun vadeli önlemlerin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Geçtiğimiz aylarda yaşanan büyük don felaketinin Elazığ tarımını derinden etkilediğini hatırlatan Erol, 'Ne yazık ki bu hadiseye hazırlıksız yakalandık. Tarım ülkemiz için çok önemli, önemi her geçen gün daha da artıyor. Ancak biz günübirlik çözümlerle ilerlemeye çalışıyoruz. Bu yaklaşım sürdürülebilir değil' dedi.

'SU SORUNU KAPIDA, DESTEK YETMEZ'

Kuraklık ve su sıkıntısının da bölge için büyük bir tehlike olduğunu dile getiren Gürsel Erol, 'Artık su sorununu daha yüksek sesle konuşmaya başladık. Bu mesele, geçici destek ödemeleriyle geçiştirilemeyecek kadar büyük bir sorun. Elazığ'da tarım her geçen gün kötüye gidiyor. Bir zamanlar bölgenin gıda merkezi olan ilimizde bugün neredeyse her gün yeni bir sıkıntı yaşanıyor' ifadelerini kullandı.

'ÇİFTÇİ DESTEKLENMELİ, EĞİTİM VE TEKNOLOJİ ŞART'

Çiftçilerin yalnız bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Erol, kalıcı çözüm önerilerini de sıraladı: 'Çiftçilerimiz mutlaka daha fazla desteklenmeli. Bunun için uzun vadeli plan ve programlar hazırlanmalı. Riskler önceden tespit edilmeli, gerekli önlemler alınmalı. Eğitim şart, teknoloji tarımda daha etkin kullanılmalı. Ancak bu şekilde verimliliği artırabiliriz. Tarımsal desteklerin yanında mutlaka önleyici politikalar da hayata geçirilmelidir.'

'ELAZIĞ TEKRAR GIDA MERKEZİ OLMALI'

Gürsel Erol, Elazığ'ın tarım alanındaki potansiyelinin doğru politikalarla yeniden canlandırılabileceğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: 'Elazığ, geçmişte bölgenin gıda merkeziydi. Bugün ise her geçen gün sorunlar büyüyor. Bu tabloyu tersine çevirmek elimizde. Çiftçimizi koruyacak, tarımsal üretimi artıracak kalıcı adımlar atmak zorundayız.'

Özel Haber

Bakmadan Geçme