TURİZM KURULTAYI'NDAN HABER YOK AMA TANITIM GÜNLERİNDEN SES GELDİ!

Geçtiğimiz günlerde Elazığ'ın kalkınma ve tanıtımında en önemli faktörün turizm olduğunu, şehrin doğal, tarihi ve turistik zenginliklerinin profesyonel bir işletmec

TAKİP ET
Geçtiğimiz günlerde Elazığ'ın kalkınma ve tanıtımında en önemli faktörün turizm olduğunu, şehrin doğal, tarihi ve turistik zenginliklerinin profesyonel bir işletmeci ve turizmci gözüyle masaya yatırılması amacıyla 'Turizm Kurultayı' düzenlemenin elzem olduğunu manşetten ve haber-yorum olarak vermiştik.

Yaz sezonunun tüm sıcaklığını hissettirdiği ve tatilcilerin şehirde olması sebebiyle 30 bin hemşerimizin memlekette olmasına rağmen gideceği ne bir turizm alanı ne de suyunun temizliğinden emin bir şekilde serinleyeceği su olmaması yöneticileri harekete geçirmedi.

Şehrin kaderini değiştirebilecek böylesine bir hamle ve adım atmak demek ki bazı yöneticilere ağır ve zor geldi. Büyük işler ancak büyük düşünen ve yüreği büyük adamların işi. Küçük beyinler ise günlük işlerle uğraşmayı maharet sayıp, büyük işler için mazeret bulmaya devam etsinler.

Geçtiğimiz hafta işte küçük ve rutin bir 'tanıtım' programı için yine bildik, kolay, alışagelmiş, orcik ve ağın leblebisi muhabbetini aşamayan ve yıllardan beri yapıldığı ve dünyanın parası harcandığı halde bir yenisinin daha yapılacağı 'Elazığ Tanıtım Günleri' komedisi sahneye kondu.

Geçmişte birçok kurum, ticari organizasyon şirketlerinin yaptığı ama şehre somut bir yansımasının asla ve kat'a olmadığı tanıtım günlerinin geçtiğimiz yıl ELFET yapmıştı.

Dernekler Federasyonunun geçtiğimiz yıl İstanbul Feshane'de yaptığı tanıtım günlerinde de görülmüştü ki resmi kurumlar, belediyeler ve kaymakamlıklar olmazsa böyle bir fuarın yapılması bile söz konusu değil. Orada olması gereken ve marka değerimiz olmaya aday hiçbir kuruluş yokken, Belediyelerin kendi stantlarında şehirle ilgili görseller sunup, zaman zaman kürsübaşı eşliğinde çiğköfte servis etmesinin ötesine geçemeyen bir tanıtım günü ne yazık ki kendi kendini tekrar eden ve her yıl irtifa kaybeden bir yeme içme ve eğlenme ritüelinden öteye geçemez, geçemedi de…

Tanıtım günlerini bu sarmaldan kurtaracak yeni bir mantalite ortaya koymak zamanı gelmiştir. Organizatörlerin,  tüm stantları sattığında mutlu olduğu, katılımcı firmaların normal fiyatının üzerinde ne kadar mal satsam kardır mantığında olduğu,  resmi kurum yöneticilerinin ise 'ne istiyorlarsa verin taki taş koyan ben olmayayım', tanıtım günlerine gelenlerin ise hangi stanttan ne yiyeyim mantığında olduğu, şehrin marka değer üretme serüvenine zerre miskal katkısı olmayan ve yıllardan beri kör topal giden bu sıradanlığın artık markalaşma sürecine evrilmesinin zamanı geldi ve geçiyor.

Bunu düşünecek olanlar ise dernekler falan değil, ilin yöneticileri ve dinamikleridir. Şehrin ekonomisi, turizmi, markalaşması ve gider hususlarda 2 yıllık, 5 yıllık, 10 yıllık, 25 yıllık hedefler ortaya koyup bu konuda aktif ve etkin çalışma yapılmadığı sürece bizler 'tanırım' denilen sihirli çamurda patinaj yapmaya devam ederiz.

Şimdi bu yazımız için de birçok şey söyleyecek, bizi memleket düşmanı ilan edecekler. Ama artık bu şehir Elazığlı geçinenler ile Elazığ'dan geçinenlerden kurtulmalı. Elazığ'a bir şeyler verme derdi ve gailesinde olan samimi insanlar ve organizasyonlara yoğunlaşmalı. Suya yazı yazmadan öteye geçmeyen tanıtım günlerini yeni ve ciddi bir yapıya kavuşturmalı. Nasıl mı? Bizi okumaya devam edin o zaman…

 

 

MESAJLAR YENİDEN BAŞLADI

Her seçim öncesi muhtemel aday adaylarından gelen Cuma, kandil, bayram ve diğer mesajların bugünlerde yeniden hayat bulması ve artması olası seçimlerde 'ben de varım'ın teknolojik dışa vurumu olsa gerek. Telefonlarımızın mesaj sinyali daha sıkça çalıyor.

Ancak burada ciddi bir sorun var. Önce sizin izniniz ve onayınız olmadan amacı belli, hedefi belli mesajlar insanları ciddi ciddi rahatsız ediyor. Tamam, siz olası bir yeniden seçim ya da en geç bahar ayında yapılacak bir seçimde aday adayı olabilirsiniz de bizim sizin için yapacağımız bir şey yok ki…

 Hadi diyelim bir STK'da üyeyiz, ya da temayül yoklamalarında kullanacağımız bir oyumuz var. Ama bu oyun ne anlam ifade ettiğini daha doğrusu etmediğini sen daha anlayamamışsan siyasetin kurtlar sofrasında işin ne?..

Aday adaylarına naçizane tavsiyemiz, aday listesine girmenin yolu Elazığ'dan değil Ankara'dan geçiyor. O zaman hadi size bir öneri, bizlere çektiğiniz mesajları genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, bakanlar ve Başbakana da çeksenize… Daha etkili olmaz mı sizce. Ne oldu? Biraz duraksadınız galiba… Çekindiniz mi biraz… Yoksa babayiğit işi mi bu önerdiğimiz… Hodri meydan…

 

Bakmadan Geçme