TARAFTAR ESTETİĞİ
Futbolu nasıl gördüğümüz sorusu, futbol sahalarında yaşanan şiddet hareketlerine yönelik alacağımız tedbirlere ve yaklaşımlara ışık tutulmalı
Futbolu nasıl gördüğümüz sorusu, futbol sahalarında yaşanan şiddet hareketlerine yönelik alacağımız tedbirlere ve yaklaşımlara ışık tutulmalı. Bir spor dalı olan futbolun üzerinde yeterince durulmadığını görmekteyiz. İnsan kaynaştırma potansiyeli hayli yüksek olan bir spor dalı futbol. Her ne olursa olsun bizim takımımız kazansın mantığı içerisinde yapılan her türlü eylem başarı getiriyor gibi gözükse de asıl zararlı çıkacak olan yine futbolun kendisidir. Futbolun saha çerçevesinde gelişen şiddet sadece futbola özgü olarak düşünülüyor. Polisiye tedbirlerinin arttırılması ile çözülebileceğini düşünmek sadece günü kurtarır. Hayatımızın her alanını tehdit eden şiddet fenomeni futbol özelinde tüm taraftarların katılımı ile alt düzeye indirebiliriz. Şiddetin her an kendisini hissettirdiği bizim gibi Ülkelerde hayatımızın her alanı ve anı şiddetle iç içe sürüp gitmekte. Şiddeti toplumsal hayatta yaşanan şiddetten bağımsız bir olguymuş gibi ele almak ve tribünleri dolduran kitleleri sanki bu toplumun ürünü değillermiş gibi düşünüp, küfür ettiklerinde , olay çıkardıklarında yargılamak, sorunun kökenine inmemek anlamına gelir. Bu şiddet ateşini düşürmek zorundayız, aksi takdirde takımlar arasında oynanan müsabakalarda yaşananlarda olduğu gibi rekabetin ön plana geçmesi gereken sportif etkinliklerin düşmanlığa doğru kaçınılmaz olacak. Futbol sahaları gerçek futbol sever er için her geçen gün daha tehlikeli ve istenilmeyen yerler haline gelmeye başladı. Çıkan olayların öldürme boyutuna kadar varabilmesi ile sonuçlanabiliyor. Gerçek futbol sever bu nedenlerle tribünleri terk etmekte. Stadyumların fiziki yapısı yeniden yapılandırılmalı. Futbolun gerçek anlamı kitlelere yeniden hatırlatılmalı. Yaşanan olaylara karşı net bir biçimde kurdigerarın altı çizilmeli, daha adaletli ve daha kaliteli bir lig organizasyonun gerçekleştirilebilmesi için, alt yapılardan yetiştirilmesi gerekir. Taraftar ve taraftar topluluklarının kulüplerle olan ilişkileri güçlendirilmeli. Stadyumun içinde ve dışındaki davranışları gözlenmeli, özellikle şiddet çıkaran grupların tavırları izlenmeli ve gereken yapılmalı. Bunlara rağmen, Ülkemizde spor seyirciliğinin, spor ile ilgili olarak fazla yapılan faaliyet olarak gösterilebilir. Taraftarlık bireylerin kendilerini takıma veya oyunculara adama derecesi olarak tanımlanabilir. Futbol seyirciliği açısından fanatik, kazanmak için her yolu meşru gören ,sporun estetiği ve güzelliğiyle ilgilemeyen sadece sonuca bakan, tuttukları takımın renklerini, marşlarını önemseyen insanlar hastalık derecesinde önemserler. Taraftarlığı şiddet boyutuna vardıran, çevreye zarar veren ve anormal davranışlarda bulunan kimselere ise dikkat edilmelidir. Takımını desteklemek, motive etmek yönetime destek olmak, maddi yönden destekleyici projeler geliştirmek gerekir. Taraftar şiddetin değil, çözümün bir parçası olarak görülmeli ,algılanma ve bütün iyi davranış , katılımcı coşkusu teşvik edilmelidir .En önemlisi gerçek taraftar olması gereken görev bilinci aşılanmalı ve sabırla sonuç almak için çaba sarf edilmeli. Yönetimlerin yine bu ihtiyaçları karşılayacak planlar ve uygulamalar üretmeleri gerekmekte. Taraftarın ölçülü ve faydalı bir şekilde yönetime katılmalarını sağlamak iyi seçilmiş temsilcilerle mümkündür. Belki de yönetimlerde bir taraftar temsilcisinin yer alması en ideal yaklaşım olabilir.