Sonradan gelir aklımız başımıza
Elazığlılar olarak çok farklı ve garip huylarımız var. Şehir adına ve şehrin problemlerini çözme adına hayata geçirilmesi planlanan projeleri önce alkışlarız, buna sebep olanları baş üstü ederiz, bittikten sonra da bunu nasıl yaptılar diye sitem ve serzenişte bulunuruz.
Harput'ta yapılan Hünkr Konağı, İl Emniyet Müdürlüğü, Valilik binası, DSİ hizmet binası ve lojmanları, Orman Bölge müdürlüğü binası bunlara birkaç örnek olabilir.
Ancak trilyonları akıttığımız halde bugünlerde fiyasko ve çöp olan bir büyük yanlışımız daha var.
amzabey Barajı… Ulular ve dönemin siyasilerinin 2040 yılına kadar şehrin içme suyu ihtiyacını karşılayacak proje diye yutturdukları meğerki kğıttan barajmış. Ne su tutulabilmiş ne de tutulacak su bulunabilmiş.
Şimdilerde barajın dibi göründüğü gibi yağış mevsimi olmadığı için kasım-aralık ayına kadar da baraja su gelmesine ihtimal verilmiyor.
Bu durum karşısında haklı olarak MHP Milletvekili Semih Işıkver, CHP Milletvekili Gürsel Erol, birçok siyasi parti il başkanı, gazeteci meslektaşlarımız ve STK temsilcileri projeyi eleştirerek hesap sorulmasını istiyorlar.
Bu konuda yerden göğe kadar haklılar. Zira DSİ gibi bir kurum hem ülkenin trilyonlarını çöpe attı hem de bir şehri susuz bırakan saçma sapan bir projeyi 2040 yılına kadar su ihtiyacını giderecek diye bize yutturdu.
Bugün bu projenin yanlışlığını ortaya koyan ve hesap sorulmasını isteyen siyasiler belki o gün siyasi arenada yoklardı ama onları temsil eden siyasiler bu şehirdeydi.
Keşke bu tür projeler yapıldıktan sonra değil yapılmadan önce enine boyuna tartışılsa ve çekinceler özgürce ortaya konsa.
Kısaca demek istediğimiz şu ki muhalefet doğruları haykırıp yanlışlara itiraz etmekle en az iktidar kadar ülkeye hizmet edebilir.