ŞEHİT SORUNUNA ÇÖZÜM BULUNDU

Her gün aralıksız üçer, beşer şehit verdiğimiz bu günlerde herkes bir şeyler söylüyor kimileri atarken mangalda kül bırakmıyor, kimileri dini, kimileri milli, k

TAKİP ET
Her gün aralıksız üçer, beşer şehit verdiğimiz bu günlerde herkes bir şeyler söylüyor kimileri atarken mangalda kül bırakmıyor, kimileri dini, kimileri milli, kimileride siyasi demeçler veriyor.

         Hiç kimse bunlara bu kadar şehidin neden verildiğini sormuyor.

         Herkes topu bir başkasını atıp kendisini sütten çıkmış ak kaşık yerine koyuyor. Ve herkes kendince bir çözüm buluyor.

                                                        *

         Birileri 'İlçeleri şehirleri boşaltın ondan sonra yakın yıkın' derken,        Birileri de zaman olduğu gibi 'Kanları yerde kalmayacak, dünyayı bunların başlarına dar edeceğiz' diyor.

         Diyanet İşleri başkanımızda 'Şehitlerimizi Mozart'ın cenaze marşıyla değil tekbirlerle uğurlayalım' diyor.

         Ömer Hayyam'da…

         'Ben öldükten sonra ha ovada kurt yemiş ha mezarda karınca' diyor.

                                                        *

         Zaten şehitlerimiz tekbirlerle dualarla gözyaşlarıyla uğurlanıyor.  

Bu ülkede hangi hanede her gün onlarca kez 'Yarabbi askerimi, Polisi vatanımı, milletimi koru' diye dua edilmiyor?.

Ama bu millet askeriyle, siviliyle, limiyle, cahiliyle o kadar yoldan çıktı ki hiçbir duası kabul olmuyor.

                                              *

Bu ülkenin bu hale getirilmesindeki sebep ve deliller araştırılmadıkça, siyasilerimiz eylem ve söylemleri ile vatandaşın güvenini kazanmadıkça bu işler öyle duayla bedduayla olacak işler değil.

İsterseniz hep birlikte hiçbir siyasi görüşe saplanmadan gerçekleri gerçek gözle anlamaya çalışalım.

                                              *

Bu ülkede askere polise 'PKK'lılara karışmayın geçişlerine göz yumun' denildi mi, denilmedi mi?...

                                              *

Bu ülkede devletin hakimi savcısı PKK'lıları karşılamaya götürüldü mü, götürülmedi mi?..

                                              *

Bu ülkede güvenlik sorumluluğu askerin elinden alınıp güvenlikle hiçbir bilgi ve birikimi olmayan valilerimize verildi mi, verilmedi mi?..

                                              *

Bu ülkenin Milli Savunma Bakanı ' Bu askerlerin çoğu anne babaları maaşa bağlansın diye kendilerini vuruyor. Eğer yasada olursa ölümler artar' dedi mi demedi mi?..

                                              *

Bu ülkede 'Sayın Öcalan demeyi ve PKK bayrağı asmayı suç olmaktan biz çıkardık' diye övünenler oldu mu olmadı mı?..

                                              *

Bu ülkede 'Öcalan'ın mesajları bizimde düşüncelerimizdir - Öcalan bölgenin durumunu daha sağlıklı yorumluyor' dediler mi demediler mi?.. Ve bunlar Apo'yu aileden birisi olarak görüler mi görmediler mi?..

                                              *

Bu ülkede PKK'nın iki yıl boyunca sığınak yaptığı görmezlikten gelindi mi, gelinmedi mi?..

                                              *                   
          Bu ülkede günah çıkartılır gibi 'Çözüm süreci PKK'yı palazlandırdı. Devlet göz yumdu PKK 2,5 yıl boyunca silahlandı' denildi mi, denilmedi mi?.

                                                        *
           Bu ülkede 'Dünya Kürdistan diyor biz niye demeyelim ki?' diyerek PKK'ya destek verenler oldu mu olmadı mı?..

                                                        *

          Bu ülkede 'PKK bağımsız Kürdistan için silah kullanabilir' diyerek devletimize gözdağı verildi mi verilmedi mi?..

                                                        *         

          Bu ülkede 'Türkiye'ye bir kedimi bile vermem'  diyenlerin ayakları altına kırmızı halılar serilip, onların hatırına bir caddemizde mevcut üzerinde 'NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE' önsözü yazılı TAK'ı belediyelere ait iş makineleri ile söktürüldü mü, söktürülmedi mi?..

                                                        *

Bu ülkede 'PKK terörist değildir. Asıl terörist Türkiye devletidir' diyen Şivan Perver'in yaralı İBO ile yaptığı düette gözyaşı döküldü mü, dökülmedi mi?..

              AĞAM EŞKİYA ATINI İSTİYOR

 

         Meşhur bir hikyedir…

Bir köye namlı bir eşkıya dadanıyor eşkıya başı ha bire adamını yolluyor köyün ağasından arpa, buğday, un istiyor. Keçi, koyun istiyor, yorgan, döşek istiyor.

Para pul istiyor. Ne istiyorsa ağa khyasına 'Ver kurtul' diyor.

Yine bir gece eşkıyanın adamı khyaya geliyor isteğini söylüyor ağa toprak damda sigarasını tüttürmekte iken khya 'Ağam eşkıya…' der demez ağa yine 'Ver kurtul' diyor'

'İyide ağam eşkıya senin atını istiyor' deyince ağa…

 'Ulen tüfeğimi getirin' diyor.

Bu hikye bizim gerçeklere çok benziyor değil mi?

Eşkıya bizden ne istediyse verdik.

Sıra atımıza gelince ondan sonra istenilecek şeylerden korktuk ve tüfeğimizi istedik.

Keşke bu tüfeği 2002'de terörün sıfırlandığı günlerde isteseydik de şimdi şehitlerimizi Mozart'ın cenaze marşıyla mı yoksa tekbirlerle mi uğurlayacağımızı düşünmeseydik.

Öyle değil mi Sayın Görmez?

Ateş benim ocağıma düştükten sonra…

Sen bu çözümü bulsan ne olur bulmasan ne olur?

Bakmadan Geçme