SADECE GÖRÜNTÜ
PARTİ, DERNEK VE VAKIFLARIN YÖNETİCİLERİ KENDİ MİSYON VE AMAÇLARINI HALKA ANLATMAK VE DESTEK ARAMAK YERİNE MEDYA VE SOSYAL MEDYADA GÖRÜNTÜ VERMEKTEN ÖTE BİR HİZMET SUNAMIYORLAR
Ülkemizde her görüşe sahip partiler, belirli bir ideolojiye sahip vakıf ve dernekler ile kültürel ve edebi oluşumların kendi misyonlarını kitlelere ulaştırmak, mesajlarını birebir ulaştırmak ve insanlara fayda sağlamak yerine sosyal medyada ve basında görünmeyi tercih etmeleri misyon yerine şahısların öne çıkma yarışını da beraberinde getirdi.
'BENİMLE VAR'
Bir siyasi oluşum, bir vakıf, dernek ya da sözüm ona sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirerek halka hizmet yolunda faaliyet gösteren yapıların kurumsal yapıları ve alt yapıları yeterince oturmadığı için başkan merkezli yürüyen yapılar haline dönüştü.
Kurumsal yapılarında eksiklik olan bu yapılar, kendi fikir ve düşünceleri yerine 'ben varsam bu dernek var' bakış açısı öne çıkıyor.
Hizmet yerine şahsını öne çıkarma ve medyada çok yer alma zaafiyeti olan başkanlar ise bu ve oluşumları kendi şahsi reklamlarında alet ediyor.
Herhangi bir faaliyeti ve ciddi bir hizmeti olmamasına rağmen medya ve sosyal hesapları aracılığıyla kendilerini neredeyse uluslararası bir kurum olarak tanıtmaktan da geri kalmıyorlar.
ANTİPATİ TOPLUYOR
Tabela derneği olmaktan öte bir karşılığı olmayan bazı yapıların başkanlarının basın ve sosyal medyada sık sık iddialı söylem ve açıklamalarla gündeme gelmesi bu yapılara sempati duyma ve hatta destek olma yerine antipati duyma ve nefret dilini de davet edebiliyor.
DUYARLI YAPILARA ZARAR VERİYORLAR
Ülke ve şehir adına bol laf ve çokça şahsi reklam dışında hiç bir hayırlı ve faydalı çalışması olmayan, bir insanın bile derdine derman olamayan, kendi yönetim kurulları bile olmadığı için tek kişinin egolarını ve gösteriş merakını tatmin aracı olarak kullanılan vakıf ve derneklerin halkta bir karşılığı olmadığı gibi son zamanlarda medya kurumlarında da itibar edilmeyen ve çok yer verilmeyen bir bakış açısına dönüşmüş durumda.
ÇALIŞANLAR REKLAM YAPMIYOR
İlimizde halkımızın yıllardan beri yanında olan, kurumsal yapıyı ve mali yapısını şeffaf ve denetlenebilir bir modelle herkese açabilen vakıf ve derneklerin reklam yerine sahada ve kendi işine yoğunlaştıkları görülüyor.
MAMURATÜL AZİZ VE İHH
İlimizde hemen hemen hiç reklam yapmayan, başkan ve temsilcilerini şehrin büyük bir bölümünün tanımadığı ve ismini bilmediği Mamuratül Aziz Derneği ile İHH derneği, sadece kendi işlerine yoğunlaştıkları ve gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştıkları için şehrimizde en çok insanımıza ulaşan ve sadece bir defalığına değil düzenli yardım ve psikodestek hizmeti veren ciddi ve saygın kurumlardır.
Bu iki kurumun ne başkanlarını ne de temsilcilerini sık sık medyada göremezsiniz. Halka yapacakları duyuruları da şahıslarla değil kurumsal kimlikle yapar ve halktan ciddi karşılık bulurlar.
GÜVEN ESAS
Bu iki kurum için halkımızın asla bir güven problemi olmaz. Yaptıkları yardım ve bağışların tam da gitmesi gereken yere gittiklerinden emin olmanın gönül huzurunu yaşıyorlar.
'BENİMLE VAR'
Bir siyasi oluşum, bir vakıf, dernek ya da sözüm ona sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirerek halka hizmet yolunda faaliyet gösteren yapıların kurumsal yapıları ve alt yapıları yeterince oturmadığı için başkan merkezli yürüyen yapılar haline dönüştü.
Kurumsal yapılarında eksiklik olan bu yapılar, kendi fikir ve düşünceleri yerine 'ben varsam bu dernek var' bakış açısı öne çıkıyor.
Hizmet yerine şahsını öne çıkarma ve medyada çok yer alma zaafiyeti olan başkanlar ise bu ve oluşumları kendi şahsi reklamlarında alet ediyor.
Herhangi bir faaliyeti ve ciddi bir hizmeti olmamasına rağmen medya ve sosyal hesapları aracılığıyla kendilerini neredeyse uluslararası bir kurum olarak tanıtmaktan da geri kalmıyorlar.
ANTİPATİ TOPLUYOR
Tabela derneği olmaktan öte bir karşılığı olmayan bazı yapıların başkanlarının basın ve sosyal medyada sık sık iddialı söylem ve açıklamalarla gündeme gelmesi bu yapılara sempati duyma ve hatta destek olma yerine antipati duyma ve nefret dilini de davet edebiliyor.
DUYARLI YAPILARA ZARAR VERİYORLAR
Ülke ve şehir adına bol laf ve çokça şahsi reklam dışında hiç bir hayırlı ve faydalı çalışması olmayan, bir insanın bile derdine derman olamayan, kendi yönetim kurulları bile olmadığı için tek kişinin egolarını ve gösteriş merakını tatmin aracı olarak kullanılan vakıf ve derneklerin halkta bir karşılığı olmadığı gibi son zamanlarda medya kurumlarında da itibar edilmeyen ve çok yer verilmeyen bir bakış açısına dönüşmüş durumda.
ÇALIŞANLAR REKLAM YAPMIYOR
İlimizde halkımızın yıllardan beri yanında olan, kurumsal yapıyı ve mali yapısını şeffaf ve denetlenebilir bir modelle herkese açabilen vakıf ve derneklerin reklam yerine sahada ve kendi işine yoğunlaştıkları görülüyor.
MAMURATÜL AZİZ VE İHH
İlimizde hemen hemen hiç reklam yapmayan, başkan ve temsilcilerini şehrin büyük bir bölümünün tanımadığı ve ismini bilmediği Mamuratül Aziz Derneği ile İHH derneği, sadece kendi işlerine yoğunlaştıkları ve gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştıkları için şehrimizde en çok insanımıza ulaşan ve sadece bir defalığına değil düzenli yardım ve psikodestek hizmeti veren ciddi ve saygın kurumlardır.
Bu iki kurumun ne başkanlarını ne de temsilcilerini sık sık medyada göremezsiniz. Halka yapacakları duyuruları da şahıslarla değil kurumsal kimlikle yapar ve halktan ciddi karşılık bulurlar.
GÜVEN ESAS
Bu iki kurum için halkımızın asla bir güven problemi olmaz. Yaptıkları yardım ve bağışların tam da gitmesi gereken yere gittiklerinden emin olmanın gönül huzurunu yaşıyorlar.