Prof. Dr. İzzet taşar: 'FED'in faiz indirimi Türkiye için fırsat'

Fırat Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. İzzet Taşar, Amerika Merkez Bankası'nın (FED) faiz kararlarının hem küresel hem de Türkiye ekonomisi üzerindeki olası etkilerini gazetemize özel değerlendirdi.

Taşar, FED'in atacağı adımların sadece ABD'yi değil, tüm dünyadaki ekonomik dengeleri etkileyecek güce sahip olduğunu belirtti.

FED'İN ADIMLARI DÜNYA'YI ETKİLEYECEK GÜÇTE

Taşar 'Amerika Merkez Bankası kararları tüm Dünya'da konuşuluyor . Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD'yi para politikası kanalıyla yöneten FED sadece Amerika ekonomisini değil aldığı kararlarla tüm dünyanın ekonomik Konjektörünü etkileme gücüne sahip. Donald Trump ikinci kez ABD Başkanı olduğundan beri bir çok konuda bir çok kurumla ve dahi ülkelerle uzlaşmak da zorlanıyor. FED de bunlarda birisi. Özellikle Amerika'daki istihdama artırmak sermayeyi üretime teşvik etmek için faiz indirimi ile ilgili siyasi beklenti yüksekti' dedi.

ZAMANSIZ FAİZ İNDİRİMİ ENFLASYONDA CİDDİ BASKI OLUŞTURUR

Piyasaların genel beklentisi bir faiz indirimi kararı daha geleceği yönünde olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Taşar ' Konuşulması gereken diğer bir husus Türkiye olarak biz bunu tecrübe etmiştik zaten zamanından önce yapılacak olan faiz indirimlerinin enflasyon üzerinde çok ciddi bir baskı oluşturacağı gerçeğidir. Amerikan ekonomisinin enflasyon baskısı sadece gelen bu faiz indirimi ile sınırlı değil. Getirilen yaklaşık yüzde 10-15 civarı gümrük vergileri de önümüzdeki yıl itibariyle Amerika'daki fiyatların yükselmesine sebep olacak. Trump bu politikaları uygularken yerli üreticilerin fiyatlarını sabit tutacağını varsaymıştı fakat; piyasadan gelen yorumlar izlediğimiz de yerli üretim yapan firmalar gelen gümrük vergisi oranında fiyatlarını yukarı yönlü revize ettiğini görüyoruz' diye konuştu.

FED FAİZİ İNDİRİRSE SERMAYE YENİ ADRES ARAR

Taşar 'Türkiye olarak FED kararlarının bizi nasıl etkileyeceğine En geniş çerçevede okuyacak olursak FED'in faiz indirimine gitmesi sermayenin Amerika dışında yeni fırsatlar araması için bir önemli neden olarak değerlendirebiliriz. Gelişmekte olan ülkelerin tümü istisnasız olarak şimdiye kadarki tüm faiz indirimlerinde heyecanlanır ve küresel sermayenin kendi piyasalarına girişini beklerlerdi. Burada belirleyici olan ülkelerin sahip olduğu risk primidir. CDS primlerini incelediğimizde Türkiye son beş yılın en düşük seviyelerinde. Diğer yandan dünyanın genel siyasi değerlendirmesini ekonomi ile birleştirecek olursak bölgemizde cereyan eden savaşlar ülkemizin ekonomik finansal ve siyasi kırılganlığını bir hayli artırıyor. Tüketici güven endeksinin de yıl içerisinde maalesef düşüş trendinde olduğunu görüyoruz. Ülkemizde risk sepetinin fazla çeşitlendiğini görüyoruz ki bu piyasa için bir hayli negatif bir durum. Özellikle siyasi parti liderlerinin söylemleri, belediyelerin geçirdiği soruşturmalar, borsa İstanbul üzerinden değerlendirecek olursak kırılganlık düzeyimizi arttırıyor' diye kaydetti.

FAİZ İNDİRİMİNİN OLUMLU ETKİSİ ÜLKEMİZDE SINIRLI OLUR

Taşar 'Küresel sermaye sürekli yeni fırsat pencereleri arar yüksek getiri her zaman küresel sermayenin iştahını kabartır. Ama; aslolan sermayenin güvenilirliğidir. Son dönemde okuyucuların takip ettiği üzere güvenli liman olarak adlandırılan altın ons bazında rekor yineliyor sürekli. Buradan da anlayabileceğimiz üzere küresel risk iştahı bir hayli düşük seviyede. Bu da Türkiye gibi ülkelerin şansını azaltıyor. Bölgemizde gerçekleşen savaşların olmaması ve iç siyasetteki belirsizliklerin olmaması gibi şartlar altında FED'in olası faiz indiriminin Türkiye gibi ülkeler açısından çok olumlu bir senaryo üreteceğini söyleyebilirdim. Ama; konjonktür gerçeklik hesaba kattığın da bunun sınırlı olacağını düşünüyorum' ifadelerini kullandı.