Neyi Tanıtacağız?

Elazığ'ın tarihi ve turistik değerleri ile yöresel ürünleri de bu fuarda kendimi bildim bileli uzun yıllardan beri tanıtılıyor. Elazığ on yıllardan beri EMITT'e katıldığı halde turizmden geldiğimiz nokta da gösteriyor ki bu fuar, yapılan yüklü miktarda harcama ve stant dizayn ücretlerine rağmen, katılan kurum yetkililerine birkaç gün tatil, gezi ve hava değişikliğinden öte bir işe yaramıyor.
Konu ile ilgili servis edilen haber metnine bakınca hayıflanmamak ve üzülmemek elde değil. ‘Bir kurum bu kadar mı şehrine yabancı ve ilgisiz olur” dedirten haber metninde bakın neler yazıyor.
“Tarihi ve kültürel mirasıyla Harput, Palu, Hazar Gölü ve Batık Şehir, Keban Çırçır Şelalesi, Hazarbaba Dağı ve Kayak Merkezi, Golan Kaplıcaları, Saklıkapı ve Karaleylek Kanyonu ile tarihin ve güzelliklerin bir arada olduğu ‘Huzur Adası Elazığ' bu Fuar'da tanıtılacaktır.”
Şimdi gel de yazma. Şimdi gel de isyan etme. Daha geçen Pazar günü Hazarbaba kayak merkezine gidenlerin isyanlarını ve eleştirilerine kulak tıkayan, Saklıkapı ve Karaleylek Kanyonlarını görmeye gelen kafilenin yol olmadığı için bir noktadan sonra traktörlerle kanyonlara götürülüp, bu fotoğraf yayınlanınca da iyilik yapan insanlara ceza yağdırılırken günlerden bu güne ne değişti de bu değerleri tanıtacaksınız?
Hazarbaba Kayak Merkezine her biri 50 TL olan 500 çocuk kızağı mı aldınız, yoksa kanyonların yollarını mı yaptınız bu süreçte? Ya da kanyonlar bölgesine tesisler mi inşaattınız ki turist davet edeceksiniz bu yöreye.
Tüm bu eksiklikleri bile bile siz hala bu alanlara turist çağırıyorsanız ya şehri tanımıyorsunuz ya da gazete okumuyor, haber izlemiyorsunuz. Kısaca şehir de kendi sorumluluk alanınızda olan sorunları da takmıyorsunuz ve ‘biz bu EMITT'e gideriz” diyorsunuz. Gidin gidin. Siz de gidin…
Bu şehir ezberlerden ve klasik zihniyetlerden çok çekti. Ezber bozan ama her halükarda iş yapan, süreç değil sonuç odaklı çalışan bir zihniyete gerek var. Ama bundan da önce bunu hayata geçirecek siyasi irade..