NEDEN SİGARA İÇİYOR?
Sigara müptelası olan biri, Nasrettin Hoca'ya sormuş
Sigara müptelası olan biri, Nasrettin Hoca'ya sormuş.
'Hocam sigarayı nasıl bırakırım?'
Hoca bir müddet sakalını sıvazlamış ve adama 'Şimdi git. Otuz gün sonra gel.' demiş.
Sorusuna cevap alamamanın sıkıntısıyla Hoca'nın yanından ayrılmış adam... Sigara illetinden kurtulma adına günleri iple çekmiş… Bir, beş, on, on beş derken otuz gün dolmuş… Hevesle dikilmiş Hoca'nın karşısına ve sormuş.
'Hocam, sigarayı nasıl bırakırım?'
Hoca bu sefer gayet hazırlıklı… Yapıştırmış cevabı… 'Ey! sigara seni bırakıyorum de ve sigarayı bırak!'
Adam bu cevap karşısında oldukça şaşırmış, hatta içten içe kızmış Hoca'ya… 'Hocam bunu söyleyecektin madem beni otuz gün niye beklettin?' diye serzenişte bulunmuş.
Hoca sakalını sıvazladığı elini, bu kez adamın omuzuna koymuş ve şöyle demiş… 'Bana ilk geldiğinde ben de sigara içiyordum. Sigaranın nasıl bırakılacağını bilmiyordum. O gün, Ey! Sigara seni bırakıyorum dedim ve sigarayı bıraktım.'
*****
Modern çağda Psikiyatrlar ve Psikologlar sigara bağımlılığı üzerine oldukça önemli araştırmalar yapmışlar… Bu hususta pek çok bilimsel veri ortaya koysalar da en ilginç tespitleri sigarayı anne sütüne benzetmeleri olmuş… Sigaranın tam manasıyla anne memesinin ucu gibi olduğunu ve sigara içen kişinin sigara içerek tekrar çocuk olmanın tadını çıkardığından bahsetmişler… Tekrar çocukluk çağına geri dönmenin bir yolu olduğunu… Hatta anne sütünü yeterince almayanların sigara bağımlılığında daha etkin olduğunu gözlemlemişler… Nihayetinde tüm insani kaygılarda, gerginliklerde anne sütünü emip rahatlarcasına, çareyi sigaraya sığınmada bulduklarını söylemişler…
*****
'Eğer birisi sigara içmekten zevk alıyorsa; bunda bir sorun yok. Her şeyden önce bu insani bir davranıştır, kabul edilebilir…' demişti Sakdigerı Mustafa ve devam etmişti…
'Sigara içen insana, 'Sigara sağlığına zararlı, hayatını beş yıl kısaltıyor' diyebilirsin… Belki o insan beş yıl daha yaşamak istemiyordur… Yaşasa da beş yıl boyunca ne yapacak? Yine sigarasını tüttürecek…
Sigara ile mücadele bir devlet politikasına dönüşüp, tüm kapalı mekanlarda sigara içilmesi yasaklansa hatta AVM, havaalanı, sinema gibi alanların kapı önlerinin 5 metre yakınındaki yerlerde sigaranın içilmemesi gibi göstermelik güncel adımlar atılsa da… Yine sigarasını tüttürecek…
Şehrin ortasındaki Çimento fabrikası şehri zehirliyor diye endişelenirken rahatlamak için yine sigarasını tüttürecek…. Akşam televizyonda 'Sigara ile Mücadele Derneği' başkanının 'sigara kullanımı toplumu zehirleyen kötü bir alışkanlıktır.' uyarılarını kaygıyla dinlerken o insanın tüm canlıları zehirleyen bir çimento fabrikasının sahibi olduğundan bihaber… Çelişkiler yumağı içinde… Yine sigarasını tüttürecek…
Velhasıl, sigara içtiğini gördüğünde bir insanı, onun adına üzül!
Sigara içtiğinden değil; sigara içmek zorunda olduğundan dolayı… Endişelerini düşün, sigarayı değil.
Onun acılarını, gerginliklerini düşün! Onun sigara içişini; yanlış bir şey yaptığını asla yargılama... Daha derin bak meseleye…
Neden sigara içiyor' diye…'
'Hocam sigarayı nasıl bırakırım?'
Hoca bir müddet sakalını sıvazlamış ve adama 'Şimdi git. Otuz gün sonra gel.' demiş.
Sorusuna cevap alamamanın sıkıntısıyla Hoca'nın yanından ayrılmış adam... Sigara illetinden kurtulma adına günleri iple çekmiş… Bir, beş, on, on beş derken otuz gün dolmuş… Hevesle dikilmiş Hoca'nın karşısına ve sormuş.
'Hocam, sigarayı nasıl bırakırım?'
Hoca bu sefer gayet hazırlıklı… Yapıştırmış cevabı… 'Ey! sigara seni bırakıyorum de ve sigarayı bırak!'
Adam bu cevap karşısında oldukça şaşırmış, hatta içten içe kızmış Hoca'ya… 'Hocam bunu söyleyecektin madem beni otuz gün niye beklettin?' diye serzenişte bulunmuş.
Hoca sakalını sıvazladığı elini, bu kez adamın omuzuna koymuş ve şöyle demiş… 'Bana ilk geldiğinde ben de sigara içiyordum. Sigaranın nasıl bırakılacağını bilmiyordum. O gün, Ey! Sigara seni bırakıyorum dedim ve sigarayı bıraktım.'
*****
Modern çağda Psikiyatrlar ve Psikologlar sigara bağımlılığı üzerine oldukça önemli araştırmalar yapmışlar… Bu hususta pek çok bilimsel veri ortaya koysalar da en ilginç tespitleri sigarayı anne sütüne benzetmeleri olmuş… Sigaranın tam manasıyla anne memesinin ucu gibi olduğunu ve sigara içen kişinin sigara içerek tekrar çocuk olmanın tadını çıkardığından bahsetmişler… Tekrar çocukluk çağına geri dönmenin bir yolu olduğunu… Hatta anne sütünü yeterince almayanların sigara bağımlılığında daha etkin olduğunu gözlemlemişler… Nihayetinde tüm insani kaygılarda, gerginliklerde anne sütünü emip rahatlarcasına, çareyi sigaraya sığınmada bulduklarını söylemişler…
*****
'Eğer birisi sigara içmekten zevk alıyorsa; bunda bir sorun yok. Her şeyden önce bu insani bir davranıştır, kabul edilebilir…' demişti Sakdigerı Mustafa ve devam etmişti…
'Sigara içen insana, 'Sigara sağlığına zararlı, hayatını beş yıl kısaltıyor' diyebilirsin… Belki o insan beş yıl daha yaşamak istemiyordur… Yaşasa da beş yıl boyunca ne yapacak? Yine sigarasını tüttürecek…
Sigara ile mücadele bir devlet politikasına dönüşüp, tüm kapalı mekanlarda sigara içilmesi yasaklansa hatta AVM, havaalanı, sinema gibi alanların kapı önlerinin 5 metre yakınındaki yerlerde sigaranın içilmemesi gibi göstermelik güncel adımlar atılsa da… Yine sigarasını tüttürecek…
Şehrin ortasındaki Çimento fabrikası şehri zehirliyor diye endişelenirken rahatlamak için yine sigarasını tüttürecek…. Akşam televizyonda 'Sigara ile Mücadele Derneği' başkanının 'sigara kullanımı toplumu zehirleyen kötü bir alışkanlıktır.' uyarılarını kaygıyla dinlerken o insanın tüm canlıları zehirleyen bir çimento fabrikasının sahibi olduğundan bihaber… Çelişkiler yumağı içinde… Yine sigarasını tüttürecek…
Velhasıl, sigara içtiğini gördüğünde bir insanı, onun adına üzül!
Sigara içtiğinden değil; sigara içmek zorunda olduğundan dolayı… Endişelerini düşün, sigarayı değil.
Onun acılarını, gerginliklerini düşün! Onun sigara içişini; yanlış bir şey yaptığını asla yargılama... Daha derin bak meseleye…
Neden sigara içiyor' diye…'