NE OLUYOR BİZE, NEREYE GİDİYORUZ?

Ülkemizde bu sorunun mantıklı ve tarafsız bir şekilde cevabını verecek bir kişinin bulunması mümkün mü acaba?

Sanmıyorum…

Çünkü gün&uu

TAKİP ET
Ülkemizde bu sorunun mantıklı ve tarafsız bir şekilde cevabını verecek bir kişinin bulunması mümkün mü acaba?

Sanmıyorum…

Çünkü günümüz Türkiye'sinde bu sorunun cevabı yok.

Çünkü at izi it izine karıştı,

Çünkü imamla sarhoş, hırsızla polis menfaat ekseninde anlaştı.

Çünkü kimin eli kimin cebinde belli değil,

Çünkü kim cahil, kim lim, kim gafil, kim hain o da belli değil.  

Sapla saman biri birine karıştı.

                                              ***  

Bir statta Atatürk ve İnönü ismini silip Arena ismini veriyoruz.

Ne demek Arena?

Kölelik döneminde zevk ve sefa içerisindeki halkın hoşça vakit geçirilebilmesi için Roma'da insanların ölümüne dövüştürüldüğü, yenilenin bir parmak işaretiyle öldürüldüğü veya insanların diri diri canavarların önüne atıldığı bir ölüm meydanı…

                                                *

Camiye gidiyor ezan vaktine kadar siyaset konuşup dedi kodu ediyoruz.

Mazlumun yanında değil zalimin,

Haklının yanında değil haksızın,

Ev sahibinin yanında değil hırsızın yanında duruyoruz.

Heldigere haram kavramı biri birine karıştı harama helal diyoruz.

Devlet malı, yetim malı demiyor şapır şupur yeyiyoruz.

                                                *

Bu senden bu benden diye ikiye ayrıldık % elli, yüzde elli diye,

Alevi, Sünni, Çerkez, Laz, Türk, Kürt diye,

Mahdigeredeki elli yıllık bakkalımızı bile yandaş yaptık kendimize,

Ha bire bölündük, bölünüyoruz…

Ölü toprağı selptiler üstümüze dünya yansa tınmıyoruz.

                                                *

Kalp hastası, sinir hastası, tansiyon hastası olduk.

İktidar muhalefet bütün siyasiler bizi kanser yaptılar desek inanın.

İnsani duygularımızı kökten yitirdik. Arkadaki araba korna çaldı diye arabadan inip kafasına sıktık gencecik şoförün.

Güzel duygularımızı, iyi huylarımızı kaybettik.

                                                *      

Epilepsi tanısı konularak hastanede yatan bir hasta, hastabakıcı,

Yurtta kalan öğrenciler yurt yetkilileri tarafından taciz ediliyor.

Ve yapanın yaptığı yanına kar kalıyor.

Peki, bütün bu pislikler yaşanırken biz ne diyoruz bizde… 'Bir seferle bir şey olmaz diyoruz'

Demek ki bu ülkede bu gibi soruların en yetkili ağızlardan alınacak cevabı da bu…

'Bir seferde bir şey olmaz'

                                                *

Urfa'da köylüler tarlalarındaki kuyulara sayaç bağlamak isteyen TEDAŞ'ı protesto etmek için yollara barikat kurup lastik yakıyorlar. Hızlarını alamıyor devletin valisini 'Vali Buraya' diye ayağına çağırıyorlar.

Yetmiyor devlete baş kaldırırcasına 'Kimse bizim kullandığımız elektriğe sayaç takamaz' diyorlar.

Peki, bu ülkede su kuyularına, bağ ve bahçelerine elektrik sayacı takanlar, yaktığı elektriğin bedelini ödeyenler aptal mı?

Elazığ'ımızın ova köylerinde elektrikleri kesildiği için bağı bahçesi kurutulan köylülerimiz aptal mı?..

İşte bu sorununda cevabı yok…

Çünkü akıllılarla aptdigerar aynı kefeye konuldu.

Tıpkı milliyetçilerle hainlerin aynı kefeye konulduğu gibi...

 

                                                *

Hükümetimiz dosta düşmana karşı büyüklüğünü ispat etmek için dört milyona yakın Suriyeliyi ekmek elden su gölden misali besliyor.

Onların tedavilerinde kullandıkları ilaçlarda katılım payı bile almıyor.

Ama bu vatan için elini ayağını kaybeden gazimizin ödeyemediği protez bedeli için evine icra yolluyor.

Gazinin protezine el konuluyor.

Bu sorunun da cevabı yoktur her halde. Varsa da biz bilmiyoruz.

                                                *

Şimdi diyeceksiniz ki 'Siz neyi biliyorsunuz'?

Doğru biz hiçbir şey bilmiyoruz.

İlim irfan yuvası olması gereken bir üniversitemizden yetkili bir densiz  'Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış cahil halktır. ' dedikten sonra biz bile cahil kaldık bu ülkede.

 

                                                *

Densizlerden söz açılmış iken başka bir densizin densizliklerine kulak verelim bakalım. Bu densizimizde  'Sahabe de peygambere eşlerini ikram etti' diyerek sahabeleri pezevenklikle suçluyorsa biz bu densizi neyle suçlayalım karar sizin, takdir sizindir.

Köyde sizin, fukarada sizin…

 

                                                 *

Yazımıza başlarken 'Ne oluyor bize, nereye gidiyoruz'? Diye bir soru tevdi ettik.

Bu soruyu bana sorsanız ben bilemem.

Çünkü milletçe nereye gittiğimizi emin olun yanlı yansız, taraflı tarafsız, hiç kimse tam olarak bilmiyor.

Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.

Rabbim sonumuzu hayreylesin.

Bakmadan Geçme