(MARED)
Yakın tarihte kurulan Marmara Elazığlılar Derneği faaliyetleriyle tartışmasız göz doldurup gün geçtikçe büyüyor
Yakın tarihte kurulan Marmara Elazığlılar Derneği faaliyetleriyle tartışmasız göz doldurup gün geçtikçe büyüyor.
Derneğin başkanı ve yöneticileri, sayısal ağırlıktan daha çok kültürel ağırlığa sahipler. Her gittikleri yerde itibar gören dernek yöneticileri birer işadamı, bürokrat.
Moral ve motivasyonları yerinde, manevra kabiliyetleri sınırsız.
Yürekler mangal.
Her kültür etkinliğinde proje üreten, ürettiklerini şehriyle paylaşan Elazığ'ın efendisi bunlar.
Bana göre onları bir ideal altında toplayamayanların sonuçları bu ekip.
Kimsenin şikyet etme hakları yok bence.
Çünkü; onlar Elazığ 'da ki STK'ların bile yapamadığını büyük bir cesaretle yapan kültür elçileri.
Zamanla paranın yarıştığı İstanbul'da, Elazığ için sadece zamanlarını değil, canlarını ortaya koyan bir ekip onlar.
Elazığ sevdalısı, mert delikanlı, adam gibi adam, bu ekip.
Elazığ deyince nefesi kesilen, yerinde duramayan, deliloyu, halayı, çayda çırayı oynayıp mendil sdigerayan Elazığ efendisi bu ekip.
Evet…
Mahmut Kahraman, Şaban Polat, Cahit Kuran, Gülden Özer, Ramazan Yıldırım ve 28 delikanlı ve hanımefendilerden bahsettim.
Yazdıklarım az bile beni af edin.
Çünkü görünce ceketi iliklenecek adamlarsınız.
Mevln ne güzel özetlemiş, faydalı olmayı:
İyi, yararlı bir insan olmadan cenneti isteme. Hakk'a layık bir kul, onun lütfuna, ihsanına lyık olmadan Süleyman mülkünü isteme der.
Evet, gönül ve fikir adamlarından oluşan MARED'i alkışlıyorum. Sağlıkları iyi, fikirleri daha da bol olsun diyorum.
Ayrıca, keşke MARED'i Elazığ 'a taşısak diyecek oluyorum, onlar zaten hep buradalar.
Elazığ'daki STK'lardan daha çok onları kültür faaliyetlerinin içinde görüyoruz.
Allah, yollarını bahtlarını hizmetlerini bol etsin.
Aklın yerini gözün aldığı bir dünyada göze ve kulağa hitap eden ve gerekçe aramadan karşılıksız hizmeti ibadet sayan bu ekibe Elazığ çok şey borçlu.
Biz, gazeteciler çok şey borçluyuz.
İyi ki varsınız.
Derneğin başkanı ve yöneticileri, sayısal ağırlıktan daha çok kültürel ağırlığa sahipler. Her gittikleri yerde itibar gören dernek yöneticileri birer işadamı, bürokrat.
Moral ve motivasyonları yerinde, manevra kabiliyetleri sınırsız.
Yürekler mangal.
Her kültür etkinliğinde proje üreten, ürettiklerini şehriyle paylaşan Elazığ'ın efendisi bunlar.
Bana göre onları bir ideal altında toplayamayanların sonuçları bu ekip.
Kimsenin şikyet etme hakları yok bence.
Çünkü; onlar Elazığ 'da ki STK'ların bile yapamadığını büyük bir cesaretle yapan kültür elçileri.
Zamanla paranın yarıştığı İstanbul'da, Elazığ için sadece zamanlarını değil, canlarını ortaya koyan bir ekip onlar.
Elazığ sevdalısı, mert delikanlı, adam gibi adam, bu ekip.
Elazığ deyince nefesi kesilen, yerinde duramayan, deliloyu, halayı, çayda çırayı oynayıp mendil sdigerayan Elazığ efendisi bu ekip.
Evet…
Mahmut Kahraman, Şaban Polat, Cahit Kuran, Gülden Özer, Ramazan Yıldırım ve 28 delikanlı ve hanımefendilerden bahsettim.
Yazdıklarım az bile beni af edin.
Çünkü görünce ceketi iliklenecek adamlarsınız.
Mevln ne güzel özetlemiş, faydalı olmayı:
İyi, yararlı bir insan olmadan cenneti isteme. Hakk'a layık bir kul, onun lütfuna, ihsanına lyık olmadan Süleyman mülkünü isteme der.
Evet, gönül ve fikir adamlarından oluşan MARED'i alkışlıyorum. Sağlıkları iyi, fikirleri daha da bol olsun diyorum.
Ayrıca, keşke MARED'i Elazığ 'a taşısak diyecek oluyorum, onlar zaten hep buradalar.
Elazığ'daki STK'lardan daha çok onları kültür faaliyetlerinin içinde görüyoruz.
Allah, yollarını bahtlarını hizmetlerini bol etsin.
Aklın yerini gözün aldığı bir dünyada göze ve kulağa hitap eden ve gerekçe aramadan karşılıksız hizmeti ibadet sayan bu ekibe Elazığ çok şey borçlu.
Biz, gazeteciler çok şey borçluyuz.
İyi ki varsınız.