Kurumlar Sınırlarını Bilmeli

Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğuna yönelik hiçbir şüphemiz yok. Yine kuvvetler ayrılığı gereği her bir kurum ancak kendi sahasıyla ilgili konularda adım atabilir ve karar verebilir.

TAKİP ET

Ancak zaman zaman bazı kurumlarımız ya da kurumlarımızda görev yapan bazı işgüzar görevlilerimiz, kendine ait olmayan bir yetkiyi kullanarak hem savcı hem de hakim olarak karar veriyor. Bu ülkede eğer iki vatandaş arasında bir tartışma sebebi ve haksızlık yapıldığına dair bir sorun varsa, bunun çözüm yeri bağımsız mahkemelerdir.

Bir vatandaş, kendisine haksızlık edildiğine dair bir şikâyetle kolluk kuvvetlerine başvurmuşsa eğer bu suç asayiş olayı değilse yargıya havale edilir. Yargı da tarafları dinler ve delillere bakarak kararını verir.

Ancak ve ne yazık ki hukuk devleti çerçevesiyle belirlenmiş yetkilerine rağmen bazı işgüzar kamu görevlileri, yetki ve görevlerini aşacak bir üslup ve tavırla kendilerini hukukun üstünde gören bir yanlışa düşüyorlar.

Ve bunu yaparken de ciddi anlamda fevri davranışlar ortaya koyarak vatandaşın devlete güvenini sarsabiliyorlar. Görevi, makamı ve amacı ne olursa olsun, hiçbir kamu görevlisi kendi görev ve sorumluluk sınırlarına çıkamaz. Bu durum hem kendisi hem de kendi kurumu adına iyi sonuçlar ortaya çıkarmaz.

Eğer hukukun konusu olmuş bir mesele farklı bir yöntemle çözülmeye çalışırsa bunun telafisi için anayasa mahkemesine kişisel başvuruya kadar yolu var. Bu sebeple bazı yetkililer, yetkisini ve sınırlarını bilmeli. Nerede duracağını ve durulacak yerden sonra konunun hangi kuruma ait olduğunu bilmeli. Kimse vatandaşa haksızlık yapmamalı ve haddini aşmamalı…

Bakmadan Geçme