İzmir'de 2 polisimizi şehit eden saldırganın ifadesi açıklandı
16 yaşındaki Eren Bigül, 8 Eylül'de Salih İşgören Polis Merkezi'ne saldırarak 2 polisi şehit etmiş, yapılan incelemelerde DEAŞ ile bağlantıları tespit edilmişti. Bigül'ün detaylı ifadesinde saldırı planı ve hazırlıkları gün gün anlattığı ortaya çıktı.
İzmir’de 8 Eylül günü Salih İşgören Polis Merkezi'ne pompalı tüfekle saldıran 16 yaşındaki Eren Bigül, 2 polis memurunu şehit etmişti. Olayın ardından yakalanan saldırganın hayatı detaylı şekilde incelendi. Yapılan araştırmada, DEAŞ silahlı terör örgütü ile bağlantıları tespit edildi. Saldırının ardından Eren Bigül ifadesinde her şeyi anlattı. 7 yaşında silahla ilk temasını yaşadığını belirten Bigül, internetten DEAŞ eylemlerini izlediğini söyledi.
SALDIRGAN İFADE VERDİ
Olayın ardından gözaltına alınan E.B.’nin annesi, babası ve 8 şüpheli, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Saldırıda yaralanan E.B., hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilerek ifadesi alınmak üzere adliyeye getirildi. Savcılıktaki işlemlerin ardından E.B., annesi A.B. ve babası N.B. hakkında "Terör amaçlı, kamu görevlisini kasten öldürme, silahlı terör örgütüne üye olma ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" gibi 12 ayrı suçtan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Diğer şüpheliler M.A., K.N., C.T.T., F.S.A., M.A. ve B.Y., "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla tutuklama istemiyle hakim karşısına çıkarıldı. T.Y. ve F.Ç. hakkında ise adli kontrol uygulanması talep edildi. Mahkeme kararıyla saldırgan E.B., babası N.B., İran uyruklu K.N. ve Suriye uyruklu M.A., C.T.T., F.S.A., M.A. tutuklandı. Gözaltındaki annesi A.B., T.Y., F.Ç. ve suça sürüklenen çocuk B.Y. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
ASLINDA FUARA SALDIRACAKMIŞ
İki polis memurunun şehit olduğu saldırıyla ilgili detaylı ifadesi ortaya çıkan E.B., “İzmir Fuarı'na saldıracaktım, sonra vazgeçtim. Aklıma Balçova Ata Caddesi'ndeki bir bara saldırı yapma fikri geldi. Aynı tüfekle oraya gidip saldırmayı düşündüm. Barda alkol içildiği için saldırmak istedim, sonra o saldırıyı yapmamaya karar verdim. Evimizin yakınındaki polis karakoluna saldırmayı düşünmeye başladım. Gece uyudum ama aklımda bu düşünce vardı. Sabah 06.00-07.00 civarında giyindim. Üzerime ceket giydim, maskemi taktım, diğer maskeyi de üzerine taktım. Dolapta bulunan otomatik av tüfeğini aldım. Mermileri önceden çantaya koymuştum, Ağustos ayında hazırlamıştım. Saldırıda kullanacağım el yapımı patlayıcıları da çantama koydum. Patlayıcı torpilleri birleştirdikten sonra dışına çelik bilyeler koydum. İki el yapımı patlayıcıyı bu şekilde hazırladım. Sustalı bıçağı çantama koydum, tüfeğe dolu mermiyi çıkarmak için, yaralarımı sarmak için peçete ve kolonya, kumaş kesmek için makas da çantama aldım” dedi.
“İNSANLARDA SİLAH GÖRMEDİĞİM İÇİN ATEŞ ETMEDİM”
E.B., saldırı anında yaşadıklarını da şöyle anlattı: “Annem evde yoktu, işe gitmişti. Babam uyuyordu. Kardeşim ve dedem de uyuyordu. Saldırı yapıp yapmayacağımı düşünüyordum. Babamın uyanmaya başladığını fark edince, evden çıkıp apartmandan 2-3 dakika bekledikten sonra eve dönmeyeceğimi anladım ve karakola koştum. Karakol bahçesinde oturan polis memurlarına ateş ettim, iki memuru yaraladım. Tüfeğe tekrar mermi doldurmaya çalıştım, biraz uğraştım. Etrafta insanlar vardı; silah görmediğim için ateş etmedim. Elinde silah olan birini görünce ateş ettim, kişiyi yaraladım, yere düştü ve bana ateş etmeye devam etti. Bana atış yapan kişi mermi isabet ettiremedi. Yerde yatarken de o kişiye ateş ettim.”
“PİŞMANIM, SÖYLEYECEKLERİM BU KADAR”
E.B., vurulma anını da şöyle aktardı: “Toplam 2-3 kez ateş ettiğimi hatırlıyorum, ateşlerimden kaçının isabet ettiğini bilmiyorum. Diğer tarafta insanların sesini duydum, arabanın arasına gizlendim, tüfeği tekrar doldurdum. Bağrışmaları duyunca yola fırladım, ellere baktım, elinde silah olan kişiye ateş ettim, kendim de vuruldum. Çatışma sırasında el yapımı patlayıcıları fırlattım, amacıma ulaşmasını istedim. Pişmanım, söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.”