İhmal mi Öngörüsüzlük mü?

Bugünlerde vicdan sahibi, sorumlu, bilinçli kişilerin ülkedeki kamu kurumlarına bakıp üç kere tekrar ettikleri bir kelime var liyakat liyakat liyakat.

TAKİP ET

İki gün önce yaşanan ancak bugün yaptığımız araştırmalarla detaylarına ulaştığımız bir asayiş olayıyla liyakatin, ferasetin ve öngörünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk.

Elazığ kamuoyuna Çaydaçıra Mahallesi'nde silahlı kavga şeklinde yansıyan ve 1 kişinin öldüğü, 1 kişinin de yaralandığı bir kavga yaşandı geçtiğimiz günlerde.

Olayın yaşandığı yer ve iddialar ise akıllara zarar bir türden. Geçtiğimiz ay Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın yoğun ve ısrarlı çabaları sonucunda 90 yıllık bir eziyet olan “İcra Yoluyla Çocuk” alma olayı çıkan yasayla sonlandırıldı. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı'nın talimatları doğrultusunda her ilde kamu kuruluşlarının belirlediği yerlerde anne ve babası boşanma aşamasında olan çocukların aileleriyle görüşebileceği alanlar belirlendi.

Elazığ'da da doğal olarak böyle bir mekân belirlendi. Hangi irade ve hangi mantık bilinmez ama İpek Yolu Uluslararası Çocuk ve Gençlik Çalışmaları Merkezi'de kendi sınırları içerisinde bulunan bir alanı Adalet Bakanlığı'na bu amaçla tahsis etti.

Buraya kadar her şey normal gibi gözüküyor. Ancak sonrası vahim.

İddia şu ki; Boşanma aşamasında olan çiftlerin aileleri, çocuğu görmek için valiliğin bu amaçla belirlediği mekân olan bu merkeze geliyorlar. Burada karşılaşan aile bireyleri arasında bir kavga çıkıyor. İddialar o ki taraflardan biri, karşı taraftan iki kişi tarafından darp ediliyor. Bunun etkisi ve siniriyle arabasına koşan darp edilen şahıs da eline geçirdiği pompalı tüfekle geri geliyor ve ne yazık ki sonuç acı bir bilançoyla sonuçlanıyor: 1 ölü, 1 yaralı.

Bu konuda ihmaller zinciri var. Öncelikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bizzat açılışını yaptığı ve “Sizden ulusal değil uluslararası etkinlikler bekliyoruz” dediği “İpekyolu Uluslararası Gençlik Merkezi”nin böylesine sıkıntılı konular için mekân seçilmesi ciddi anlamda bir yanlış ve öngörüsüzlük.

“Bizim ihtiyacımız olan TEKNOFEST kuşağı” diyen bir liderin açılışını bizzat yaptığı, gençlerin bilim, inovasyon ve eğitim için yuva edinmesi gereken bir kurumun önce sebze meyve fidesi yetiştirmesi, ardından 15 litre ancak ilaç taşıyabilen dronlar ile zirai ilaç yapılması gibi amacından, ufkundan ve hedefinden oldukça uzaklara savrulan bir mekan olarak kullanılmasının ardından, başlı başına sıkıntılı sorunların çözümü için mekan olarak tahsis edilmesi ciddi bir yönetim zafiyetidir.

Sadece yönetim zaafı olsa iyi. Madem böylesine sıkıntılı ve sorunlu konular için bu mekan tahsis edildi burada olabilecek asayiş olaylarını tahmin edemediniz mi? Boşanma aşamasında ya da boşanmış çiftlerin çocuklarını görme gibi sorunlu bir mevzuda güvenlik tedbiri alınmaması nasıl bir ihmaldir ve nasıl bir öngörüsüzlüktür.

Yine “Bizim ihtiyacımız olan TEKNOFEST kuşağı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılışını bizzat yaptığı, gençlerin bilim, inovasyon ve eğitim için yuva edinmesi gereken bir kurumun bu kadar ilgisiz konulara ve olaylara mekânlık etmesi ve sonuçta istenmeyen olaylar ve ağır bir güvenlik zafiyetli ile gündeme gelmesi ise bir o kadar düşündürücüdür.

Sonuç olarak milyarlar harcanarak bir kurum inşa edilebilir, içi dışı en son teknoloji araçlarla donatılabilir ancak liyakat yok ise elde kalan dünyanın en pahalı kıyafetlerinin giydirildiği cansız bir mankenden farksızdır.

Bu merkezin çalışma esas ve usulleri de çok belirlenmediği için sık sık Hakimiyet Gazetemizde gündem olmuştu. Vakıf ve Özel İdare arasında yetki kargaşasına da sebep olan bu mekan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hayal ettiği projelerin gerçekleşmesi için Milli Eğitim Müdürlüğüne devredilmeli.

Milli Eğitim Müdürlüğü de Bilim-Sanat Merkezi'ni (BİLSEM) bu alana taşıyarak, mekanı üstün zekalı çocukların bilimsel araştırmalar yapacağı dene-yap atölyeleriyle donatmalı. Buradan çıkacak projeler Fırat Üniversitesi ve Teknokent işbirliği ile teknolojik sahaya inmeli ve hem öğrencilere hem de şehrin çocuklarına hizmet etmeli.

Yoksa bu merkezde daha birçok nahoş olaylar ve sıkıntılar sadır olacak ve korkarız ki günün birinde kapatılmak zorunda kalacak.

Yorumlar 2
Burcu 24 Ağustos 2022 00:32

Bu merkezde daha önce bulundum! Tüylerim diken diken! Daha önce 3 gece 4 gün kaldığım bir yerde böyle bir cinayet işlenmesini aklım almıyor. Ben kaldığım dönemde gece sadece bir güvenlik görevlisi gündüz ise iki güvenlik görevlisi çalışıyordu. Koskoca bir alan. Oranın genel koordinatörü olduğunu söyleyen kişiye bu durumu sordum. Her yer kamera ile izleniyor dedi. Şaka gibi şimdi otursunlar cinayeti izlesinler. Bir daha asla gitmem!

Ahmet 23 Ağustos 2022 17:40

Birileri ihale bekliyor diye türlü projeler akıbeti bilinmeden devreye giriyor sonra basına liyakat sahibi olmayan insanlar geliyor hedefinden ve carkindan kayıyor. O mahallede yaşıyorum ve hala ne işe yaradigi konusunda yeterli bilgilendirme yok. Bu alanın bilim sanat merkezine çevrilmesi kadar yerinde bir karar olamaz gerçekten. Teknokent ve Fırat üniversitesi varlığı da sinerjik etki yaratacaktır. Bu alanın bilsem'e devri mükemmel bir karar olacaktır

Bakmadan Geçme