Harput ve Mardin Artuklu Devletine Başkentlik eden iki güzide şehrimiz

Mardin Kayseri'ye çarşısında Elazığlı hemşehrilerimizin gelip dinlendiği, alışveriş yaptığı, Mardin-Harput güzelliklerinden bahsedilen, tarih kokulu Bedeste'nin içinde Elazığ sevdalısı Merkit Çeyiz ve Ali Paşa Konağı'nın işletmecisi Şerafettin MERKİT ve kızı Nesrin Merkit ile beraberiz.

Tarihle iç içe.. Ruhuyla büyüleyen bir konak.. ALİ Paşa Konağımız.. Mardin'de zamana yolculuğa hazır mısınız? Mardin'in taş sokaklarında geçmişin izlerini sürerken, sizi tarihin kalbinde ağırlayacak özel bir mekanla tanışmaya hazır olun. Yüzlerce yıllık taş işçiliğinin zarif örneklerinden biri olan bu konak, geleneksel mimarisi ve mistik atmosferiyle misafirlerine eşsiz bir konaklama deneyimi sunuyor. Konum olarak Mardin şehir merkezine yürüme mesafesinde olan bu konak otel; zincir otellerin ötesinde, yerel kültürü yaşamak isteyen gezginler için benzersiz bir tercih. Güler yüzlü personelimiz, sizi sadece bir misafir değil, konağın bir parçası olarak karşılıyor emin olabilirsiniz.

Nesrin Merkit, bizlere Mardin ve Harput benzerliği hakkında açıklamalarda bulundu;

'Farklı dinlerin iç içe geçtiği, kültürlerin birbirleriyle uyum içinde zaman sahnesinde akıp gittiği, tarihiyle hayran bırakan, mimarisiyle göz kamaştıran kadim kent… Yani Mardin. M.Ö. 3000'li yıllara kadar uzanan tarihinde kimler yer almamış ki? Artuklular, Akkoyunlular, Osmanlılar…

ARTUKLU MİRASI ULU CAMİİ HARPUT ULU CAMİİ

Artuklular döneminden kalma Ulu Camii, Mardin'in en büyük camilerinden birisi. Bin yıllık bir geçmişi olan bu camii şehre gelen herkesin namaz kıldığı bir yer. Tek minaresi var 1190 yılında Artuklu Hükümdarı tarafından yapılan cami, o zamanlar iki minareye sahipmiş.

Elazığ'da ilk olarak sahip olduğu tarihi ve kültürel mekanları ile Mardin'le benzerlik taşıyan ve Artukluların bütün tarihi eserlerinde imzası bulunan Harput ve Kalesini unutmayalım. Harput Kalesine çıkarak Elazığ'ı zirveden izledim daha sonra da 900 yıllık Ulu Cami'yi araştırdım.

HARPUT ve MARDİN Artuklu Devletine başkentlik eden iki güzide şehrimiz. Günlük yaşantıda,yemek kültüründe (Örneğin sumak ekşili parça etli patlıcan dolması) Cenaze törenlerinde , düğünlerde, musıkide Mardin ve Harput (Elazığ veya Elaziz veya Mamurat ül Aziz) kültürleri birebir örtüşmektedir. Mardin'de varsağı, Elazığ'da Hacı Hayri Efendi Divanı olarak bilinen bir şaheser var ki buna tam örnektir. Bu eserin birinci güftesi ''Sinemde Bir Tutuşmuş Ya,Yanmış Ocak Olaydı'' Harputlu Hacı Hayri Efendi'ye ; ''Olaydı Yar Olaydı'' sözleri ile başlayan ikinci güftesi Mardinli Şair, Son Osmanlı Meclis-i Mebusanı Mardin Milletvekili Sırrızade Ali Rıza Bey'e aittir. Sırrızade Ali Rıza Bey aynı zamanda sanatçı büyüğümüz olan Sayın Metin MİLLİ'nin dedesidir. ''Zülfün görenlerin hep bahtı siyah olurmuş'' sözleri ile başlayan diğer güfte ise Nevres-i Cedid adıyla tanınan şaire aittir. Bir başka benzerlik Harput ve Mardin Peşrevlerinde görülmektedir.

Bu güzellikleri bize yaşatan Mardinli Hafız Abdurrrahman Efendi, Harputlu Hacı Hayri Efendi, Abdülkerim Atasayar, Enver Demirbağ, Mehmet Parlaksu, İsmail Bilgiçoğlu ustalara şükran borçluyuz. Nurlar içinde yatsınlar..

BAKIR İŞLEMECİLİĞİ

Mardin'de bakır işlemeciliği de oldukça gelişmiş. Kayseriye Bedesteni' nde bulunan bakırcılar ise mutlaka bakmanız gereken yerler arasında. Birbirinden güzel cezvelerin ve kahve takımlarının bulunduğu bu bedestenden bir kahve takımı alarak her Türk kahvesi içtiğinizde Mardin'i hatırlayabilirsiniz.

Asırlardan beri Elazığ'ın ilçesi olan Maden de bakır maden yataklarını biliyoruz. Bakırın farklı kavimler milletler tarafından çeşitli şekillerde işlenerek günümüze kadar gelmesi de bir benzerlik değil midir?

Elazığ insanının damarlarından akan o tarifsiz içtenlik ve büyük şehir yaşantısında birbirimize karşı düşündüğümüz anlayış ve hoşgörü kavramları bende iz bırakanlardan...

Elazığ denince, Kapalı çarşısı, Harput'u, aklıma geliyor ve tabii Hazar Gölü...

Zaman ve mekan farketmez, davul ve klarnetin olduğu her yerde halaya hazırdır Elazığ insanı tıpkı bizim gibi...

Meşhur Çayda Çıra oyunu...

Elazığlılar birbirine 'gakgo' diye hitap ederlermiş. Gakgoş, kardeş, abi demekmiş...Turla geziye gelen Elazığlılar çok yakın arkadaşım oldu. Onların sayesinde Elazığ hakkında herşeyi öğreniyorum. Misafirperverliklerine de diyecek yok..

'Harput' Kesinlikle gezilmesi görülmesi gereken Elazığ sınırları içerisinde bulunan Antik Kent!

Ve Mardin mimarisi, kültürü, sosyal yaşamı ile son derece etkileyici bir şehir. Eski şehir tarafındaki tüm teraslardan muhteşem Mezopotamya manzarasını izleyebilirsiniz.Bunların yanı sıra pek çok camii, müze ve antik açık hava şehri de Mardin'de sizleri bekliyor olacak. TEŞEKKÜRLER...

Bakmadan Geçme