Gürsel Erol: Terörsüz Türkiye süreci bir devlet politikası olmalı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, 'terörsüz Türkiye' gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Terörsüz bir ülke sürecine destek vermenin şart olduğunu vurgulayan Erol, Türkiye'nin yalnızca terörle değil hukuk, adalet ve demokrasi gibi temel sorunlarla da mücadele etmesi gerektiğinin altını çizdi.

TAKİP ET

Türkiye, PKK'nın silah bırakmaya başlamasıyla yeni bir döneme girdi. 40 yıldır ülkemize ve tüm Orta Doğu'ya büyük bedeller ödeten, ekonomik ve sosyal kayıplara neden olan terörün sona ermesi toplumun her kesiminden destek bulurken, teröre karşı dik duruşuyla bilinen CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

EROL: APO BİR TERÖR ÖRGÜTÜ ELEBAŞIDIR

Milletvekili Erol, terörsüz Türkiye sürecinin bir hükümet politikası değil, kalıcı bir devlet politikası hline getirilmesi gerektiğini vurguladı. Sürecin siyasi iktidarlara göre değişen bir anlayışla değil, ortak akılla yürütülmesi gerektiğini belirten Erol şöyle konuştu:

'Her zaman söylüyorum; terörle mücadele bir parti meselesi değil, bir devlet meselesidir. Bu süreç son derece hassastır ve tarafların duyarlılığı gözetilmelidir. 'Önder Apo' söylemlerini kesinlikle doğru bulmuyorum. Dün de Apo bir terör örgütünün başıydı, çocuk katiliydi; bugün de öyledir, yarın da öyle kalacaktır. Ben, terör örgütleri tarafından tehdit edilmiş bir milletvekiliyim. Her zaman dimdik durdum, bugün de aynı duruşu sergiliyorum. Terörle müzakere değil, mücadele edilir. Ancak bu mücadele bir devlet politikası hline gelmişse, kişisel düşüncelerimizin ötesinde devletin kararlılığı önem kazanır.'

'TERÖRSÜZ TÜRKİYE'YE EVET, ÖZGÜR TÜRKİYE'YE DE EVET'

Milletvekili Erol, açıklamalarını şu sözlerle tamamladı:
'Bugüne kadar terörle mücadelede yaklaşık 2 trilyon dolar kamu kaynağı harcandı. Türkiye'nin iç ve dış borç yükü 500 milyar dolar seviyesinde. Eğer bu kaynaklar yatırıma yönlendirilseydi bugün çok daha gelişmiş bir Türkiye olurdu. Avrupa'nın en güçlü ekonomilerinden biri hline gelebilirdik. Bu tablo, terörün ülkemize nasıl ağır bir fatura çıkardığını gösteriyor.

Bu nedenle terörsüz bir Türkiye'yi savunuyorum ama aynı zamanda özgür bir Türkiye'yi de savunuyorum. Etnik kimliğe bakılmaksızın herkesin eşit yurttaşlık hakkına sahip olduğu, hukukun üstünlüğünün güvence altına alındığı bir sistem kurulmalıdır. 28 Şubat'ta olduğu gibi, gücü eline geçirenin kendi lehine kullandığı bir düzen değil; gücün anayasayla sınırlandığı, demokratik bir hukuk devleti tesis edilmelidir.'

Bakmadan Geçme