Elazığ yöresine ait türkünün hikayesini öğrenince gözyaşlarınızı tutamayacaksınız: Yıllar sonra yeniden konuşuluyor!
Elazığ'ın kültürel mirasında derin izler bırakan türkülerden biri olan 'Hakkı Türküsü', yaşanmış dramatik bir aşk hikayesinden doğan acı dolu bir ağıtı temsil ediyor. Harput'un taş sokaklarında yankılanan bu türkünün hikayesini birçok Elazığlı dahi bilmiyor. İşte türkünün merak edilen hikayesi…
Hikaye, Elazığ’ın kadim yerleşimlerinden Harput’ta geçer. Bölgenin tanınmış ve itibarlı ailelerinden birinin kızı, Hakkı adında genç bir delikanlının gönlünü çeler. Hakkı, saf ve temiz bir aşkla sevdiği kıza talip olur. Ancak bu istek, kızın ailesi tarafından hoş karşılanmaz. Aile, Hakkı’nın niyetinden ve arzusundan rahatsızlık duyar.
Ne var ki Hakkı kararlıdır. “Sevmişim, alacağım! Kim ne derse desin,” diyerek aşkından geri adım atmaz. Bu ısrar, kısa sürede dedikoduların yayılmasına neden olur. Olay, zamanla büyür, çarpıtılır ve toplumun dilinde bir “namus meselesi” haline gelir. Kızın babası, aile şerefine leke geldiğini düşünerek Palu’da yaşayan eniştesine haber gönderir. Hakkı’nın peşini bırakması için birkaç adam talep eder. Palu’dan gönderilen adamlar, birkaç gün boyunca Hakkı’yı gizlice takip eder. Amaçları onu korkutmak, sindirmek ve sevdiğinden vazgeçirmektir.
Derken bir bayram günü gelir çatar. Hakkı, yeni bayramlık kıyafetlerini giymiş, sevinçle sokaklarda dolaşmaktadır. O anı bekleyen adamlar harekete geçer. Hakkı’yı pusuya düşürüp yakalarlar. Çıkan kavga sonucu Hakkı ağır şekilde dövülerek öldürülür. Trajedi burada da bitmez. Hakkı, sevdiği kızla evlenebilmek umuduyla yaptırdığı büyük konağa da bir gün bile adım atamamıştır. Hayalleriyle birlikte toprağa gömülür.
Yaşan olayın ardından Elazığ halkı, yaşanan acıyı türküyle dile getirir. “Hakkı Türküsü”, Harput’un müzikal hafızasında yer edinir ve nesilden nesile aktarılır. Türkü, yalnızca Hakkı’nın hikayesini değil, Anadolu toplum yapısının, töre anlayışının ve bireysel aşkların nasıl baskılandığının da bir yansımasıdır. Geleneksel Elazığ müziğinin önemli bir parçası olan bu türkü, duygusal derinliği ve toplumsal göndermeleriyle dikkat çeker. Bugün hala bölgedeki düğünlerde, toplantılarda ya da türkü gecelerinde icra edilen “Hakkı Türküsü”, dinleyenlerin yüreğine dokunur.
Uzmanlara göre bu tür hikayeler, bir yandan geleneksel değerleri ve dönemin toplum yapısını anlatırken, diğer yandan halkın yaşadığı dramların kültürel ifadesi olarak önem taşır. Türkü, Elazığ kültüründe sadece bir müzik değil, aynı zamanda bir tarih belgesidir. “Hakkı Türküsü”, aşkın, fedakarlığın ve trajedinin harmanlandığı bir halk anlatısı olarak, Harput'un taşlarına kazınmış sessiz bir çığlık gibidir. Her dinleyişte yeniden yankılanan bu acı, hem bireysel bir hikâyeyi hem de toplumsal bir gerçeği dile getirir.
KAYNAK: elazigvakfi.org.tr