DÜŞÜNÜYORUM NE YAZAYIM
İki aya yakın bir zamandır yazamıyorum
Oysa yetmiş yıllık bir yazı hayatım var
İki aya yakın bir zamandır yazamıyorum
Oysa yetmiş yıllık bir yazı hayatım var.
Durmadan yetmiş yıl yazdım ve Türkiye'de uzun süre yazan birkaç yazarın arasında yer aldım.
Çok eskilerde yazdığım bir şiirin dörtlüğünde şöyle diyorum.
Yazmak çizmek ülkü bende
Sevgiler, bir türkü bende
Dursam, biter tükenirim
Sevda olmuş çünkü bende..
Evet, o tarihlerde durmadan yazıyordum.
Bin aşkın şiirim yanında , bini de yirmibini de aşan köşe yazısı vardı.
Başbakanlığı bağlı basın yayın genel müdürlüğü ANADOLU BASINI şubesi 'nce düzenlenen 'ÖZENDİRME YARIŞMASINDA' 1974, 1981, 1983,1993 tarihlerinde dört kezde birincilik ödülü almıştım. Öte yandan da onun üzerinde yayınlanmış kitabım bulunuyordu.
Ayrıca 1987 yılında kurulan Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyetinin kurucu üyeleri arasında yer alıyordum. Yakın günlerde 17 Mayıs akşamı aynı cemiyetin düzenlediği 30.kuruluş yıldönümü dolayısıyla bana cemiyetçe bir ödül daha verilmiştir.
Özellikle köy yazılarına daha çok ilgi çekiyor, başta araştırmacı yazar Günerkan Aydoğmuş olmak üzere, çok yazar arkadaşlarımın ilgilerini topluyordu.
Yaklaşık bir on yıllık geçmişe sahip olan MANAS yayıncılıkta da bir başkaca yerim bulunuyor. Manas yayıncılık tarafından yıllar önce düzenlenmiş bir çalışmayı ve hakkımda hazırlanmış bir ARMAĞAN kitabını da unutamıyorum.
Elazığ öteden beri doğunun kültür merkezi olarak bilinir.
Bir ara şiirin başkenti olarak da tanınmaya başlayan Elazığ'da durmadan yazmak, durmadan hemşerilerimize kültürel hizmette bulunmak, gerçekten hem sevindirici, hem de güven verici bir olay.
Elazığ'da bu gün birkaç derginin yanında, ona yakında gazete çıkmaktadır. Dünlerde, sıra ile Yeni Harput, Turan, Elazığ, Nurhak gazetelerinde, bu gün de ELAZIĞ hakimiyet gazetesinde yazmaktayım.
Elazığ'da sayısız yazar ve şair arkadaşımız bulunmaktadır.
1990'lı yıllardan bu güne kadar düzenlenmekte olan 'ULUSLARARASI HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI' ı da kültürümüzün akışına bir başka yarar sağlamaktadır.
17 Mayıs akşamı Kültür Parkt'ta düzenlenen Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti 30.kuruluş yıl programı gerçekten çok olgunca geçmiş ve de bir o kadar takdir toplamıştır. Kurucu başkan da olan sayın Mehmet Topal, arkadaşımı ve o akşama emek veren bütün meslektaşlarımı bir güzelce kutlamak istiyorum.
Yaklaşık altı yıldan bu yana sadece bir kişinin, değerli öğretmen ve yazar arkadaşımız SABRİ AĞAOĞLU tarafından her yönüyle omuzlanan ve sahneye konulan 6.SEYİT BATTAL Gazi ŞENLİĞİ dolayısıyla de sevgili Sabri AĞAOĞLU'na engin teşekkürlerimizi sunuyorum.
Böyle çalışanı çok, kültür ve sanat ustası çok bir Elazığ'a gönülle hizmet vermek, gerçekten insana bir başka gurur veriyor.
Çok eski yıllarda, Kovancılar'da öğretmenlik yaptığım dönemde yazdığım 'ZAFER YOLCULARI' adlı şiirimle yazımı bitirmek istiyorum.
ZAFER YOLCULARI
Akın var
Yürüyün yolcular
İlk ateşi sizler parlatın
Tutuşmayan gövdelere – çelikten
Bir ek yay salın
Siz,
Ey zafer yolcular
Serhat gibi gerilin
Tutun aşılmaz ufukları
Eğilin
Ey gökler eğilin
Zafer öncüleri geliyor
Şahlanan bir yay gibi gerilin
Bakın akıncı Türkler
Bulutları deliyor.
Diz çöksün
Önümüze herkes
Bizler
Tek ufkun yolcusuyuz
Kılıçları bileyin
Bir ses:
Diyor, bunlar hep
Türk oğluyuz…
1948
2017 yılının son şiir toplantısını yapan Manas'a ve onun değerli yöneticisi Şener Bulut'a bütün şair ve yazar arkadaşlarıma en içten sevgi ve teşekkürlerimi sunuyor, gelecek yıllarda da bu güzelliklerin, bu eşi az bulunur çalışmaların sürdürülmesini diliyorum..
Oysa yetmiş yıllık bir yazı hayatım var.
Durmadan yetmiş yıl yazdım ve Türkiye'de uzun süre yazan birkaç yazarın arasında yer aldım.
Çok eskilerde yazdığım bir şiirin dörtlüğünde şöyle diyorum.
Yazmak çizmek ülkü bende
Sevgiler, bir türkü bende
Dursam, biter tükenirim
Sevda olmuş çünkü bende..
Evet, o tarihlerde durmadan yazıyordum.
Bin aşkın şiirim yanında , bini de yirmibini de aşan köşe yazısı vardı.
Başbakanlığı bağlı basın yayın genel müdürlüğü ANADOLU BASINI şubesi 'nce düzenlenen 'ÖZENDİRME YARIŞMASINDA' 1974, 1981, 1983,1993 tarihlerinde dört kezde birincilik ödülü almıştım. Öte yandan da onun üzerinde yayınlanmış kitabım bulunuyordu.
Ayrıca 1987 yılında kurulan Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyetinin kurucu üyeleri arasında yer alıyordum. Yakın günlerde 17 Mayıs akşamı aynı cemiyetin düzenlediği 30.kuruluş yıldönümü dolayısıyla bana cemiyetçe bir ödül daha verilmiştir.
Özellikle köy yazılarına daha çok ilgi çekiyor, başta araştırmacı yazar Günerkan Aydoğmuş olmak üzere, çok yazar arkadaşlarımın ilgilerini topluyordu.
Yaklaşık bir on yıllık geçmişe sahip olan MANAS yayıncılıkta da bir başkaca yerim bulunuyor. Manas yayıncılık tarafından yıllar önce düzenlenmiş bir çalışmayı ve hakkımda hazırlanmış bir ARMAĞAN kitabını da unutamıyorum.
Elazığ öteden beri doğunun kültür merkezi olarak bilinir.
Bir ara şiirin başkenti olarak da tanınmaya başlayan Elazığ'da durmadan yazmak, durmadan hemşerilerimize kültürel hizmette bulunmak, gerçekten hem sevindirici, hem de güven verici bir olay.
Elazığ'da bu gün birkaç derginin yanında, ona yakında gazete çıkmaktadır. Dünlerde, sıra ile Yeni Harput, Turan, Elazığ, Nurhak gazetelerinde, bu gün de ELAZIĞ hakimiyet gazetesinde yazmaktayım.
Elazığ'da sayısız yazar ve şair arkadaşımız bulunmaktadır.
1990'lı yıllardan bu güne kadar düzenlenmekte olan 'ULUSLARARASI HAZAR ŞİİR AKŞAMLARI' ı da kültürümüzün akışına bir başka yarar sağlamaktadır.
17 Mayıs akşamı Kültür Parkt'ta düzenlenen Fırat Havzası Gazeteciler Cemiyeti 30.kuruluş yıl programı gerçekten çok olgunca geçmiş ve de bir o kadar takdir toplamıştır. Kurucu başkan da olan sayın Mehmet Topal, arkadaşımı ve o akşama emek veren bütün meslektaşlarımı bir güzelce kutlamak istiyorum.
Yaklaşık altı yıldan bu yana sadece bir kişinin, değerli öğretmen ve yazar arkadaşımız SABRİ AĞAOĞLU tarafından her yönüyle omuzlanan ve sahneye konulan 6.SEYİT BATTAL Gazi ŞENLİĞİ dolayısıyla de sevgili Sabri AĞAOĞLU'na engin teşekkürlerimizi sunuyorum.
Böyle çalışanı çok, kültür ve sanat ustası çok bir Elazığ'a gönülle hizmet vermek, gerçekten insana bir başka gurur veriyor.
Çok eski yıllarda, Kovancılar'da öğretmenlik yaptığım dönemde yazdığım 'ZAFER YOLCULARI' adlı şiirimle yazımı bitirmek istiyorum.
ZAFER YOLCULARI
Akın var
Yürüyün yolcular
İlk ateşi sizler parlatın
Tutuşmayan gövdelere – çelikten
Bir ek yay salın
Siz,
Ey zafer yolcular
Serhat gibi gerilin
Tutun aşılmaz ufukları
Eğilin
Ey gökler eğilin
Zafer öncüleri geliyor
Şahlanan bir yay gibi gerilin
Bakın akıncı Türkler
Bulutları deliyor.
Diz çöksün
Önümüze herkes
Bizler
Tek ufkun yolcusuyuz
Kılıçları bileyin
Bir ses:
Diyor, bunlar hep
Türk oğluyuz…
1948
2017 yılının son şiir toplantısını yapan Manas'a ve onun değerli yöneticisi Şener Bulut'a bütün şair ve yazar arkadaşlarıma en içten sevgi ve teşekkürlerimi sunuyor, gelecek yıllarda da bu güzelliklerin, bu eşi az bulunur çalışmaların sürdürülmesini diliyorum..