CHP'nin Muhalefet Anlayışı

Milyonların beklediği ve ilk günlerde bile yoğun müracaatın yaşandığı sosyal konut projesine ilişkin Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik 'Sen de ben de biliyoruz bu sosyal konut projesiyle amacını Erdoğan. Ama ben bu işin başarılı olmasını istiyorum. Hazine garantisi ver. Destekleyeceğiz' dedi.

TAKİP ET

Bu açıklamaya hemen yanıt veren Bakan Kurum, "Ne açıktan destekleyebiliyorsunuz ne topyekûn reddediyorsunuz. Siz isteseniz de istemeseniz de bu konutları yapacağız. İlk temelleri Allah'ın izniyle ekim ayı itibarıyla atıyoruz" dedi.

Kılıçdaroğlu klasik muhalefet anlayışından hala kurtulabilmiş değil. Yapılan her hizmeti seçim yatırımı olarak değerlendirmek kendisi de bir siyasetçi ve yarınlarda belki de cumhurbaşkanı olacak bir kişiye yakışmaz.

Elbette her hizmet insanımız, halkımız ve ülkemiz için yapılır. Ancak siyasetçi günü geldiği zaman da bu hizmetin karşılığını alacağını da düşünür. Bu karşılık olumlu olabileceği gibi olumsuz da olabilir.

Halka her hizmeti seçim yatırımı gözüyle bakılırsa iktidarların hiçbir iş yapmaması lazım gelir bu mantıkla.

Müteahhitlere hazine garantisine gelince bu da Kılıçdaroğlu'nun az da olsa devlet tecrübesine yakışmadı. Projenin muhatabı TOKİ. Ve bu kurumun geçmişte yapıp taksitlerini tahsil ettiği on binlerce konuttan dolayı para sorunu yok. Çıkar ihaleye ve günü geldiğinde teslim eder konutları. Sonrasında da aldığı taksitlerle yeni konutların yapımına başlar.

Bakan Kurum'un Kılıçdaroğlu'nun hazine garantisine cevabı keşke İBB'ye bağlı KİPTAŞ üzerinden olsaydı ve şunları söyleseydi. “İBB iştiraki olan KİPTAŞ, Ak Partili belediye döneminde başladığı konutları bitirmeyip halkı mağdur mu etti ki bu soruyu soruyorsunuz?”

Dedik ya eski ve klasik muhalefet artık prim yapmıyor. Kılıçdaroğlu bunları söyleyeceğine; “Konut problemi ülkemiz için önemli bir sorun. Bunun için başlatılan 250 bin konutluk proje güzel ancak yetersiz. Biz geldiğimizde 500 bin konut yapacağız” deseydi daha sorumlu bir muhalefet yapmış olurdu.

Bakmadan Geçme