CHP'de kaos bitmek bilmiyor
Şaibeli kurultay ve kongre davaları sürerken, CHP İstanbul İl Başkanlığı Olağanüstü Kongresi başlatıldı.
MAHKEME KONGRENİN DURDURULMASINI TALEP ETTİ
Kongrenin başlamasına kısa süre kala İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul Valiliği ve Sarıyer İlçe Seçim Kuruluna yazdığı yazıda, mahkeme kararına aykırı olduğu gerekçesiyle bugün gerçekleştirilen CHP İstanbul İl Başkanlığı Olağanüstü Kongresi’nin durdurulmasını talep etti.
Mahkeme yazısında, davacı Özlem Erkan ile davalılar CHP Genel Merkezi, Aydın Karaaslan, Fahrettin Çırak, İnan Güney, Mehmet Arslan, Melda Tanişman Tutan, Niyazi Güneri, Özgür Çelik, Rıza Akpolat, Tülay Yavuz, Veli Gümüş ve CHP İstanbul İl Başkanlığı arasında görülen dernek genel kurulu kararlarının iptali istemli genel kurul kararının iptali davası bilgisini aktardı.
TEBLİĞ İÇİN SALONA HEYET GÖNDERİLDİ
Yazıda, mahkemede görülmekte olan davada, 2 Eylül’de verilen ara kararla CHP İstanbul İl Yönetimi’nin geçici olarak görevden uzaklaştırıldığı, geçici kurul atandığı ve üst kurul ile kurultay delegelerinin görevden alındığı hatırlatıldı. Ayrıca, İstanbul il örgütünce yapılacak ilçe kongreleri ve il kongresi seçim çalışmalarının tedbiren durdurulmasına karar verildiği belirtildi.
Mahkeme kararı, davacı CHP’lilerle birlikte kongrenin yapıldığı salonun önüne gelen heyet aracılığıyla yerine getirildi.
KONGRE SALONU ÖNÜNDE GERGİNLİK
CHP’liler, gelen heyeti salona almadı. İki grup arasında yaşanan gerginlikte, Kemal Kılıçdaroğlu’na yakınlığıyla bilinen ve davacı Özlem Erkan’ın avukatı olan Cevahir Kılıç, kameraların önünde kendisini içeriye sokmayan partililere sert sözlerle tepki gösterdi.
Kılıç, kendisini engellemeye çalışan CHP’lilere şöyle seslendi:
“Üniversitede kaldığınız evleri söylerim. Bu kongre devam ederse MYK üyelerine yönelik disiplin hapsi talep edeceğiz. Bugün burada bu kongreyi iptal edeceksiniz. Yapamazsınız. Nasıl parti üyesi değilim, benim savunmamı bile almadan partiden attınız. Babanızın malı sanki parti. Beni provokasyonla mı suçluyorsunuz? Burada kameraların önünde yaptıklarınızı tek tek söylerim. Nereden geldiğinizi, ne yaptığınızı, üniversitede okurken hangi evlerde kaldığınızı söylerim. Beni sokaklarda bırakıyordunuz, seçim çalışmaları sırasında hatırlıyorsunuz değil mi?”