'Bölge artık huzur ve barış istiyor'

Terörsüz Türkiye Sürecinin bölgede çok büyük bir umut ve heyecan meydana getirdiğini beliren Ensarioğlu,'Daha önce bölgeden kaçmak için yarışan insanlar şimdi kalmak için yarışıyor. Millet artık şiddet istemiyor. Kim şiddette ısrar ederse kaybedecek ' diye konuştu.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, bayram nedeniyle geldiği Diyarbakır'da partililer ve vatandaşlarla bayramlaştı, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

İnfaz yasasının bazı endişelerden dolayı toplumun tüm beklentilerine cevap veremeyecek şekilde çıktığını belirten Ensarioğlu, Terörsüz Türkiye Sürecindeki olumlu gelişmelere göre sonbaharda çok daha farklı yasal düzenlemeler olacağının mesajını verdi.

'YAZ DÖNEMİNDEKİ GELİŞMELERE GÖRE YENİ YASAL DÜZENLEMELER YOLDA'

Ensarioğlu,'İnfaz yasası, af gibi konular herkes tarafından farklı yorumlanan meselelerdir.

Olumlu tarafları olduğu gibi olumsuz tarafları da olabilecek meselelerdir.

Yaklaşık 50 bin insan tahliye olacaktı bayram öncesinde.

Ancak daha sonra 'acaba kapsamı genişlerse uyuşturucu tacirleri dışarı çıkar mı, tacizciler dışarı çıkar mı veya kadın cinayetlerini işleyenler bundan yararlanır mı?' diye endişeler ve reaksiyonlar oluştu. Bunlar toplumun hassas olduğu konular.

Diğer siyasi partilerle de anlaşılarak 8 madee paketten çıkarıldı.

SON BAHARDA YENİ BİR DÜZENLEME OLACAK.

Biraz da gelişmeleri görmek lazım olacak. PKK'nın silah bırakması, Terörsüz Türkiye Süreci, toplumsal barış için ihtiyaç duyduğumuz zemin ve ortam ,kamuoyunun beklentileri ve hassasiyetleri..

Bu işler kamuoyunu yok sayarak olmaz. Terörsüz Türkiye Sürecinden yani barış ve kardeşlik sürecinden bağımsız düşünmemek lazım.

Terörsüz Türkiye Sürecinden beklediğimiz olumlu gelişmeler fiilen hayata geçtikten sonra belki bir takım zaruriyetler doğar.

Ve toplumun bu meseleyi hazmetmesi ve toplumda bir takım hassasiyetleri tetiklemeden yapılacak yasal düzenlemeler bu sürece katkı sunacaktır.

Bunu sonbahara kadar süreçteki gelişmeler şekillendirecek.

'MİLLET ŞİDDETTE ISRAR EDENLERİ AFFETMEZ '

Terörsüz Türkiye Süreci herkesin gördüğü gibi açık ve şeffaf bir şekilde ilerliyor.

Süreci baltalamak, bozmak isteyenlerin faaliyetierini biliyoruz, görüyoruz.

Türkiye içinde de örgüt içinde de süreci zehirlemek isteyenler kötü niyetli bir takim açıklamalar yapıyor.

İnşallah bunlar karşılık bulmayacak. Çünkü millet artık şiddet istemiyor.

Millet sorunların konuşularak siyaset yoluyla demokratik zeminde çözülmesini istiyor.

Türkiye bu olgunluğa ulaştı.

Kim şiddette ısrar ederse bu milletin, bu devletin düşmanıdır.

'BÖLGEDE BÜYÜK BİR UMUT VAR '

Bölgede büyük bir umut var. Herkesin yüzü gülüyor, insanlar geleceğe umutla bakıyor. Uzun yıllara dayanan karamsar hava yok artık.

Herkes bu umutlu gelecekte kendi yerini arıyor. 'Ben ne yapabilirim, bu sürece nasıl fayda sağlayabilirim?.'

Daha önce insanlardan buradan kaçıyordu. Şimdi kalmak için bir yarış var. Ciddi bir heyecan gözlemliyoruz.

Gelecek buradadır. Önemli yatırımlar var, hepsini yakından takip ediyoruz ve süreçleri hızlandırdık.

Diyarbakır geçmişte olduğu gibi gelecekte de ticaretin odak noktası olacaktır. Terörsüz Türkiye Süreci nihayete erdiğinde bölgede her şey çok daha güzel olacaktır, Diyarbakır yeni sürecin her bakımdan kazananı olacaktır diye düşünüyorum.

Bölge artık şiddetle değil, hak ettiği şekilde güzelliklerle anılacak.

Diyarbakır ve bölgede oluşan bu umutlu hava bizi mutlu ediyor.' diye konuştu.

'TÜRKİYE, BÖLGESEL BARIŞIN ÖNCÜSÜ HALİNE GELDİ '

Ensarioğlu, Türkiye'nin bölgesinde barışın mimarı bir ülke pozisyonuna geldiğini dile getirdi, Suriye'nin yeniden inşaa sürecinin Türkiye'ye güç katacağını ifade etti.

Ensarioğlu , şunları söyledi;'

Biz yanıbaşımızda büyük acıların yaşandığı kardeş bir ülkeye çıkar amaçlı bakmayız. Biz insani açıdan bakarız. Bu anlamda da Türkiye iç savaş sürecinde ayrım yapmadan kardeş Suriye halkına kucak açtı, dünyaya da ders verdi ,örnek oldu.

Türkiye'nin de katkısıyla yaşanan bu halk devriminden sonra Suriye'nin yeniden inşaa sürecinde de Türkiye aktif rol üstleniyor ve üstlenmeye de devam edecektir. Suriye'nin demokratikleşmesi en çok bizim ülkemizin lehine olacaktır. Zira komşunuzda yangın olduğunda en çok siz etkilenirsiniz. Ama komşunuzda barış ve huzur olursa size de olumlu olarak yansır.

Kardeşlerimiz barış içinde yaşayacak, bizim için en önemli şey bu.

Cumhurbaşkanımızın talimatıyla

Türkiye'nin bütün resmi kurumları Suriye'nin yeniden yapılanması için şu anda Suriye'de faaliyet yürütüyor.

Suriye'nin ayağa kalkması, mutlu ve müreffeh bir ülke bir devlet haline gelmesi için ne gerekiyorsa yapılıyor. Türkiye tüm imkanlarıyla buna öncülük yapıyor.

Tabi demokratikleşen kalkınan bir Suriye'nin Türkiye'ye ticari ve ekonomik açıdan çok getirisi olacaktır. Bu anlamda Türkiye için ciddi fırsatlar doğacak, iş dünyası da bundan istifade edecektir.

Ukrayna'da barış olursa ülkenin yeniden inşa sürecinde Türkiye aktif rol alacak,Suriye'de de barış olursa yine inşa ve imar sürecinde Türkiye aktif rol alacak. Çünkü her iki yerde de barış için çabalayan ülke Türkiye olup inşa sürecinde de haklı olarak ön saflarda olacak.'

Dem Partili Belediyelere 'Emekçilerin Ekmeğiyle Oynamaktan Vazgeçin ' Çağrısı

Ensarioğlu, Dem Partili belediyelerde yaşanan işçi kıyımlarına da değindi, emekçilerin ekmeğinden edilmesinin kabul edilemez olduğunu ve süreci yakından takip ettiklerini kaydetti.

Ensarioğlu ,'Terörsüz Türkiye Süreci yani kardeşlik süreci başarıya ulaştıktan sonra bölgede siyaset de normalleşecek. Arık kimse birilerinin baskısıyla siyaset yapamayacak, bundan dolayı haksız bir konum ve avantaj elde edemeyecek.

Bu millet için bölge için proje ve hizmet üretenler varlığını sürdürebilecek.

Barış, demokrasi, emek, özgürlük gibi lafları ağızlarından düşürmeyenlerin 2 yılda emekçilere neler yaptığını gördük.

Diyarbakır'da 1000'den fazla emekçiyi işinden ettiler.

Sorulduğunda belediyenin imkanlarının yeterli olmadığını söylüyorlar ama çıkardıklarının yerine fazlasını aldılar.

Kayyum döneminde güvenlik soruşturması olumsuz çıkanlar hariç kimse ekmeğinden edilmedi. Buna müsaade etmedik.

Kayyum döneminde işe alımlarda da siyasi ayrım yapılmadı. Kimseye 'sen şu partilisin seni işe almıyoruz ' denilmedi.

Emekçi insanın siyasi fikrine göre hareket edilmez. Emekçi insanın ekmeğiyle oynanmaz. Emekçi insanın emeğiyle oynarsanız ahı sizi tutar, siz kaybedersiniz.

Belediyelerdeki emekçi kıyımlarını yakından takip ediyoruz. Gerekli raporlamalarıyaptık ve yapmaya da devam ediyoruz.

Bu haksızlığa sessiz kaldığımız düşünülmesin. Emekçi kardeşlerimizin sesi de çözüm umudu da inşallah biz olacağız.' değerlendirmesinde bulundu.