BİRLİK VE BERABERLİĞİN DÜŞMANI KİM?

Sıfır Terörle ülke AK Partiye teslim edildi. Başı ezilmiş olan PKK- AKP iktidarında neden bu hale geldi?

 

Terör sorununu, Kürt sorunu haline getirenler bugünleri yaşayacağını hiç görmedi mi? 

 

Çözüm süreci adı altında askere kışladan çıkma emri verilip Kürt vatandaşlarımız, PKK nın kucağına atılmadı mı?

 

Şu an yaşanan manzarayı uyaranlar hain ilan edilmedi mi? Şehit cenazesi gelmiyor diyerek, terörün palazlanması gizlenmedi mi?

 

Habur sınır kapısında teröristler davulla zurnayla karşıladığında, çadırlarda mahkeme kurup, serbest bırakılanlara sessiz kalarak, bugünlerin, bu acıların yaşanmasında iktidarın hiç payı  olmadı mı? 

 

 'Ne mutlu Türküm diyene' yazısı dağlardan, şehir merkezlerinden kaldırılırken, milli bayramlarımızın kutlamaları yasaklanmadı mı?

 

Evet bu sözler aziz Türk Milletinin düşünceleri ve kafasındaki soru işaretleri.

 

Bakınız ; uzun süreden beri yine kardeş kanı oluk, oluk akarken,Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesi Ayvalık Köyü'nde Jandarma Karakolu'na yapılan saldırıda şehit düşen Jandarma Yüzbaşı Ali Alkan nın, Osmaniye'deki cenze töreninde Yüzbaşı  Alkan'ın ağabeyi Yarbay Mehmet Alkan'ın sorusu, 'çözüm süreci' denilen ihnetin beynı ve tüm şehit yakınlarının yüzlerindeki devletten utancın ifdesi değil de neydi?

 

Yazık hem de çok yazık.

 

Geçtiğimiz gün Habur sınır kapısına bir haber için gittiğimde 1990 yılların resmini gördüm.

 

Sokaklar boş,insanlar huzursuz, yine başa dönülmüş can ve mal güvenliği yok, tam bir kurtarılmış bölge gibiydi manzara.

Özet olarak şuna tanık oldum. Altımızdaki topraklar yavaş,yavaş kayıyor.

 

TSK havadan ve karadan varlığını hissetirmeye çalışmasına rağmen resmi kurumlarda Türk Bayraklarının olmaması ciğerimizi dağladı.

 

Küresel güçlerin oyunlarına karşı ayık olmamız gerekir diye defalarca yazmıştık. Ama nafile...

 

Evet başımız ciddi, ciddi derde bu kez. İŞİD denen bela ile PKK belası altımızdaki toprağın kaymasına neden oluyor.

 

İŞİD yayınladığı son videoda, Türkiye'deki insanları cihada ve İstanbul'u fethetmeye çağırdı. 

PKK ise akan kardeş kanına doymadan 'Tek taraflı ateşkesi bu kez kabul etmiyoruz' diyerek meydan okudu.

 

Ülkemiz musibete nikahlanmış bir hal aldı.

 

1 Kasım da yapılacak olan erken genel seçim ile nasıl bir tablo çıkar şimdilik bilinmez ama, bilinen o ki, yapılacak seçimlerden tek başına iktidar çıksa bile PKK ve İŞİD belası ülkemizi rahat bırakmayacak.

 

Türkiye'yi bugün içinde bulunduğu sorunlara mahkûm eden siyasilerdir. 

 

Siyasiler ülkemizi iki ateş arasında bırakmıştır. 

 

PKK terörüyle mücadelede aciz kalan siyaset kurumu acaba çift başlı terörle nasıl mücadele edebilecek. Bekleyip görelim.

Selam ve Dua ile.