BİR STADYUM HİKAYESİ
Geçtiğimiz günlerde Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Akif Çağatay Kılıç'ın konuk olduğu TRT SPOR özel yayınında birçok ilde yapılan ve sona eren Stadyum İnşaatları konuşulurken ve de komşu kentlerimizde Stadyum inşaatlarının sonuna gelinirken, Elazığ'a yıllar önce söz verilen Stadyum adına hala kalıcı adım atılmaması Elazığlı spor severler tarafından tepkilerin yükselmesine neden oldu.
Geçtiğimiz günlerde Gençlik ve Spor Bakanı Sayın Akif Çağatay Kılıç'ın konuk olduğu TRT SPOR özel yayınında birçok ilde yapılan ve sona eren Stadyum İnşaatları konuşulurken ve de komşu kentlerimizde Stadyum inşaatlarının sonuna gelinirken, Elazığ'a yıllar önce söz verilen Stadyum adına hala kalıcı adım atılmaması Elazığlı spor severler tarafından tepkilerin yükselmesine neden oldu. Dönemimiz Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve şuan ki mevcut Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu'nun Elazığ'da yaptıkları mitinglerde ilimize verdikleri Stadyum sözünü bir türlü hayata geçiremeyen ilimiz Milletvekillerinden kalıcı faaliyetler beklenirken, Stadyum hakkında henüz net bir adım atılmaması tepkileri çoğaltıyor. 32 Bin kapasiteli ‘'Stadyum Sözü'' ile başlayan hikaye en son 20 Bin ile sonuçlanmış ve şuan bir türlü ihalesi netlik kazanamamış durumda. Seçim süreçlerin de Siyasilerin Elazığlı Vatandaşlara karşı kullandıkları ‘'Stadyum Kozunun'' ilerleyen dönemlerde nasıl bir hal alacağı ise büyük merak konusu.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Stadyum Sorusuna Şu Cevabı Verdi ;
“Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın talimatıyla her ilimize aynı hizmeti götürüyoruz”
Bu konuda konuşma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Şu anda ekranlarda, yapımı devam eden inşaatların görüntülerini izliyorsunuz. İlk olarak açık ve seçik olarak söylememiz gereken şeyler var. Bizi izleyen tüm sporseverlere ve kamuoyuna belirtmemiz gereken konular var. Biz, Türkiye'mizin hiçbir iline farklı gözle yaklaşmıyoruz. Bizim AK Parti olarak da bütün iktidarımız döneminde, Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlık döneminde ve şu anda Cumhurbaşkanı olarak görev yaptığı dönem içerisinde, Sayın Başbakanımızın şu anda Genel Başkan olarak görev yaptığı dönemde de bize talimatları net ve açıktır. Bizim, hiçbir ilimize veya bölgemize farklı gözle bakma şansımız olamaz. Ancak, yaptığımız güzel yatırımları da ortaya koymamız gerekiyor. Bunlar Türkiye'mizin farklı illerinde yapılıyor. Bursa bitti, Antalya bitti, Sivas bitmek üzere. Sivas'ın inşaatı bitti ama son detaylar üzerinde çalışılıyor. Gaziantep hızlı bir şekilde yükseliyor. Malatya'da bir sıkıntı yaşandı. Müteahhitten kaynaklanan bir mali sıkıntı yaşandı. Yine ihalesi yapıldı ve inşaat devam ediyor. Samsun'daki ve Trabzon'daki stat inşaatları devam ediyor. Bununla beraber şu anda İstanbul'da Beşiktaş'ın kendi stadıyla ilgili çalışmaları sürüyor. Diyarbakır'da inşaat devam ediyor. Afyon'daki inşaat bitti. Eskişehir'de sona geldik.
Anadolu Takımlarında Yönetimsel Borçlanmalar Üzerine de Konuşan KILIÇ, "Kulüp yöneticileri de borçlardan sorumlu olmalı" dedi.
‘'Peki olmazsa olmazı şu mudur sayın bakan; bugün bir başkan geliyor göreve, kulüp çok ciddi bir borç içerisinde, daha sonra seçim kararı alıp gidiyor ve herhangi bir sorumluluğu kalmıyor. Bu yeni yasayla birlikte kişiler bu işin mutlaka sorumluluğunu alacaklar mı?''
Şimdi herkes çok yakın takip ettiği için spor camiasında herhangi bir şekilde farklı anlaşılacak bir şey de söylemek istemiyorum ama yönetimde olan ve başkan olan kişi evet seçilerek geliyor. Seçilerek geldiği için kendisinin zaten yapmaya haklı olduğu konular var. Ama şunu söylüyorum; hiç bir şekilde yaptığından hiç bir sorumluluk almadan kenara çekilme lüksü olmamalı. Bir başkan bir kulübü yönetmeye talipse, orada yaptığı çalışmalardan da bunun karşılığında bir sorumluluk taşıması gerekiyor. Çünkü sonuçta bunlar bir camia, bunların delegeleri var bu delegelerin onlara yüklediği bir sorumluluk var. Şirket olarak düşünecek olursanız, halka açık şirketlerin de ortakları var genel kurullar yapıyorlar, seçiyorlar sizi kötü yönetirseniz de bunun neden olduğunun hesabını soruyorlar. Bu anlamda düşünmek lazım. Yaptığınız işin sorumluluğunu taşıma minvalinde düşünmek lazım. Aynı zamanda sporumuzun genel finansman yapısıyla alakalı olarak da geleceğe yönelik bir düzenleme yapılması gerekiyor.
"Kulüplerin borçlarının hibe edilmesi asla söz konusu değil"
‘'Düzenleme için futbol federasyonunun sizden de bir yardım talebi oldu bu konuda. Borçların ödenmesi ve daha sonrasında ödemelerin belirli bir yıla bölünmesi böylelikle her şeyin artık tamamen yeniden yeni bir sayfayla başlaması yönünde. Düzelebileceğine inanıyor musunuz ve önümüzdeki günlerde böyle bir çalışma olacak mı acaba?''
Her şey düzelir. Yeter ki siz bu noktada iradenizi ortaya koyun ve "biz bunu düzelteceğiz" deyin. Her şey düzelir Allah'ın izniyle ama şunu söyleyeyim bakın orada da yanlış bir algılama oldu, dile getirilen bazı talepler var herkes fikrini talebini söyleme hakkına sahiptir. Ama asla ve asla bir hibeden söz etmiyoruz. Altını çizerek söylüyorum, herhangi bir şekilde bir borcun, bir takım farklı finans kuruluşlarıyla alınabilecek olan bir krediyle ödenmesi sonra hibe edilmesi gibi bir şey yok. Bunu açık ve seçik söylüyorum, karşılıksız herhangi bir şeyin yapılması söz konusu değil. Bunun haricinde belli kurumlarla da değil. Yani bu yönetilmesi gereken finansal bir borç. Bunun yönetilmesi gerekirse, bunun içerisinde yapılması gereken finansal çalışmalar neyse tabi ki bakılır ve bizim de verebileceğimiz destek neyse bakılır ve değerlendirilir. Ama asla devletin üstlenmesi gibi bir şey söz konusu değil. Bunlar kulüplerin kendilerinin ortaya koymuş olduğu bir takım...
Herhangi bir şekilde bir borcun hibe edilmesi gibi bir durum yok. Karşılıksız herhangi bir şey yapılması söz konusu değil. Bu borcun yönetilmesi gerekirse, finansal çalışmalar neyse buna bakılır. Bizim de bu noktada verebileceğimiz bir destek olursa bakarız. Bugüne kadar gelmiş olan borçlar vardır ve bunların sorumluluğu kulüplerin yöneticileridir. Bizim devlet olarak destek vermek noktasında çalışmalarımız olabilir. Asla ve asla hibe söz konusu değil. Herkes sorumluluğunun gereğini yapmak zorunda.