Bir Sırrı geçti dünyadan

Oldukça haşin, kırıcı ve hobince bir ortamda cereyan eden siyaset arenasının; nezaket, zarafet, fesahat ve bir hayli de nüktedan yüzü olan İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in ölümüyle azınlık ruhsuz bir kesim dışında ülkede hemen herkes üzüldü.

Aslında ülke kendisini, siyasi yönünden önce sanatçılığı, yazarlığı, yönetmenliği ve oyunculuğa ile tanımış ve beğenmişti. Siyasete de ülkenin sorunlarının çözümüne katı sunmak adına girdiğini cenaze töreninde bizzat ağabeyi dile getirmişti.
Siyaseti milletvekili ya da farklı bir göreve gelmek için değil ülkeye nasıl hizmet edebilirim düşüncesi ile yaptı. Özellikle biri Ak Parti diğeri de MHP lideri Bahçeli tarafından başlatılan çözüm süreçlerinde aktif roller üstlenmiş ve ülkenin huzuruna katkı sunmak istemişti.

Tüm görüşmelere katılan ve her görüşme sonunda olumlu düşüncelerini pozitif bir dille ifade eden Önder'in bu günlerde sosyal medyada daha sıkça denk geldiğimiz diyalogları, toplumu geren değil barıştıran üslubu, her şeyden önemlisi de kendisine haksızlık eden, üzen, ve yaralayan kesimlerde de hakkını helal eden bir insan sevgisine sahip birinin vefatı kendi camiası yanında tüm ülke için de üzüntü verici oldu.

Bazı isimler bir adım atarken kendisini ve bunun sonunda elde edilecek zaferin havasını atmanın hayali ile yaşar ve kendisini buna hasreder. Ancak Sırrı Süreyya Önder, bir ev daha alamayacak derecede kendisini, memlekete, uzlaşıya, barışa ve ülke kardeşliğine adayan biri olarak geçti bu dünyadan.

Hastaneye kaldırıldığının ikinci günü kendine kan vermek için hastaneye giden ülkücü gençlerin de hakkını teslim ettiği Sırrı Süreyya Önder ile ilgili sohbet edecek, onun memleketi Adıyaman'ın bereketli ve ilkbahar kokan topraklarını gezme eşliğinde onun geçmişten bugüne söylem ve anlattıklarını konuşup değerlendirecek bir arkadaşa ne kadar da ihtiyacımız var bugünlerde. Meknı cennet olsun.