Altaylı'nın gündeme gelme ATRAKSİYONLARI
Gazeteci mi yoksa 28 Şubat sürecinde başörtülü öğrenciler için 'midem bulanıyor' diyerek milletin değerlerine savaş açan darbe sevicisi mi belli olmayan Fatih Altaylı, 'Erdoğan ömür boyunca cumhurbaşkanlığına devam etsin mi?' Anketini değerlendirdi ve bakın ne dedi.
"Halkın yüzde 70'i buna karşıymış. Olumsuz ve çok olumsuz verenlerin oranı yüzde 70'miş. Bu oran çok da beklediğim oran, çünkü şu anda AKP seçmeninin önemli bir bölümü ve MHP seçmeninin bir bölümü dışında hiç kimse böyle bir şeye onay vermez. Bakın, Türk halkına çeşitli nedenlerle kızabilirsin, Türk halkının oy verme biçimine, oy kullanma alışkanlıklarına bir sürü nedenle kızabilirsin, katılmayabilirsin. Hatta çok sinirlenip; yok 'bidon kafalı', yok 'göbeğini kaşıyan adam' falan filan da diyebilirsin. Bunlar o kişilerin kendi fikirleri… Fakat Türk halkı sandığı sever ve gücün kendisinin olmasını ister. Yani oraya babasını seçse koysa, babasını değiştirme ihtimalini elinde tutmaktan hoşlanır. Bu tabii yeni bir şey de değil.
Geçmişine bakın bu milletin, yakın geçmişinden de söz etmiyorum, uzak geçmişine bakın… Bu millet padişahını boğmuş bir millettir. Hoşuna gitmediği zaman, istemediği zaman padişahını yuhlamış bir millettir. Az uz değildir öldürülen, suikaste kurban giden Osmanlı padişahı… Suikast demeyelim de komploya kurban giden veya boğazlanan veya intihar etti süsü verilen…
Öyle baktığın zaman bu halk her şeyden vazgeçmiş gibi görünür ama seçme hakkının elinden alınmasından ve kendi kaderini kimin belirleyeceğini belirleme hakkının elinden sonsuza kadar alınmasından hoşlanmaz. O yüzdendir ki burada hakiki bir diktatörlük kurma hayali olanlar asla kuramazlar. Tam kurduklarını zannederlerken bir de bakmışlar ki kuramamışlar. Çok net görüyoruz. Bu ülkenin bir bölümü elbette Tayyip Erdoğan'dan hoşlanmıyor, nefret ediyor olabilir. Ama yüzde 70'i Tayyip Erdoğan'dan nefret ediyor değildir. Ama 'Bir dakika kardeşim biz sana yetki verdik ama bunu haneden haline gel, hayat boyu orada kal, hatta sonunda da oğluna, damadına, yeğenine devret' istemez bunu Türk halkı."
Böyle buyurmuş Altaylı hazretleri. Sen kalk cumhurbaşkanı anketini değerlendir, bunu yaparken de boğdurmaktan, öldürmekten hatta yağlı urgandan söz et, savcılık soruşturma başlatınca da “biz bugünü değil geçmişi değerlendirdik” de…
Ne kadar da ürkekçe, korkakça bir savunma. Yiyorsa desene evet ben Erdoğan’ı kastettim diye.
Altaylı önce bu ülkenin demokrasi ile yönetildiğini bir hatırlamalı. 24 yıl önce kurulan, kurulduktan sonra bir yıl için de tek başına iktidar olan ve 23 yıldır da halkın desteği ile tek başına iktidar olan Ak Parti ve Erdoğan’a diktatör yakıştırması yapmak cehalet değilse ihanettir.
Son yerel seçimlerde halkın az yönelim gösterdiği CHP’li Belediyelerin nasıl yolsuzluklara bulaştığını örtmek ve perdelemek için Erdoğan’ın meşruluğunu sorgulamak ve hedef tahtası haline getirmenin bir bedeli olmalıydı ve soruşturma başlatılarak bu gerçekleştirildi.
Aslında toplumda hiçbir karşılığı ve etkisi kalmayan Altaylı, bu unutulmuşluğun ve silikliğin verdiği psikoloji ile gündeme gelmenin ve cumhurbaşkanı tarafından muhatap alınmanın hazzını, sonu tutuklanma dahi olsa yaşamaya çalışıyor.
Gazetecilik bu kadar mı düştü Altaylı! Artık kimsenin yüz vermemesinin intikamını Erdoğan’a suikast kartını kullanarak mı saklamaya çalışacaksın. Sen bu hallerden ve acizliklerden medet umacak kadar alçalan bir gazeteci seviyesine mi düştün? Acıyor ve meslektaşın olarak utanıyoruz senden…