Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

İhlasla Yaşa

Bed­ret­tin Ke­leş­te­mur

Ramazan Ayı için bizler, Kur’an, Oruç, İnfak, İhlasla İbadet, 
Sosyal ve İktisadi hayatı daha şuurlu şekilde idrak etme olarak düşünüyoruz.
“İhlasla Yaşa” dörtlüğümüzde ne diyoruz;
“Hakkı görür gibi ihlasla yaşa
Oruç kalkan olur sana libasla
Gönül gözüyle taşı, akla başa
Âminlerle, gül kokulu nefesle…”
Bu ayın insan üzerinde manevi bir hazzı, feyzi, bereketi ve ikramı var.
“Oruçluyum” dörtlüğümüzde o ruhi hali ifade etmeye çalıştım;
Oruçluyum, nefsimden azadeyim
Hak söyler, rızasına amadeyim
İmsak vakti başlar, seyri seferim
Semazenler ya hak der, pervaneyim”

Tevbe Suresi 128 ayeti defalarca okumalı…
 “Şanım hakkı için size öyle (izzetli) bir peygamber geldi ki, 
Sıkıntıya düşmeniz ona ağır gelir; size düşkündür,
Mü’minlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir” 
Allah’a hamdolsun, ‘şefkat, rahmet, merhamet peygamberi…’ bizlere hayatımız boyunca da,
‘rol- model…’ olacaklar. 
Dualarımızda ve yakarışlarımızda ne diyoruz;
“Yarabbi! Allah Resul’ünün şefaatleri üzerimizde olsun.
Güzel ahlakı ile bizleri ahlaklındır.
Sünneti seniyelerine uyan, uygulayan, onu kendilerine hayat felsefesi haline getiren kullarından eyle (âmin)
Tevbe Suresi 119 ayetinde şöyle buyrulur;
“Ey iman edenler! Allah’dan sakının. Ve doğru kimselerle beraber olun!”
Hadis, “Kişi dostunun dini üzeredir. 
Öyleyse her biriniz, kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin!”
Dostluklarda, Allah rızasını gözeten temeller üzerinde kurulmalıdır.
Âl-i İmrân Suresi 104 ayette şöyle buyrulur;
“İçinizde hayrı çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun.”
Birbirleriyle kaynaşan dostlukların, Kur’an’da ifadesini bulan bir topluluğa dönüşmesi!
Böyle bir dönüşümü niyet etmek, hayata geçirmek elbette ki, ‘insanlık yararınadır’

Enfal Suresi 63 ayette şöyle buyrulur;
 “Ve (birbirlerine düşman olanların) kalplerinin arasını (İman ve ihlasla) birleştirdi. 
Eğer yeryüzünde bulunanların hepsini sarf etseydin, yine onların kalplerinin arasını birleştiremezdin; Fakat Allah, (Onları birbirlerine kardeş yaparak) aralarını muhabbetle) kaynaştırdı. Çünkü O, Aziz (kudreti daima üstün gelen)’dir. Hâkim (Her işi hikmetli olan)’dır”
Kur’an ahlakı, o kadar yüce bir ahlak ki, bizleri hayata bağlıyor.
Hayatı belli bir edep çizgisine; ‘hak, hukuk, adalet çizgisine’ taşıyor…
Kur’an bizleri uyarıyor.  Enfal Suresi 46 ayette “Birbirinizle çekişmeyin” buyuruyor;
 “Allah’a ve Resulüne itaat edin; Birbirinizle çekişmeyiz; sonra içinize korku düşer de,
(Size heybet veren) rüzgârınız (kuvvetiniz) gider, o halde sabredin!
Şüphesiz ki Allah, sabredenlerle beraberdir.” 
Birlik ve beraberlik şuurunu güçlendirmek her birimizin görevidir.
Enfal Suresi 25 ayette de şöyle buyrulur;
 “Hem öyle bir fitneden sakının ki, (geldiği zaman) içinizden sadece zulmedenlere dokunmaz (umumi olur) Ve bilin ki şüphesiz Allah, azabı pek şiddetli olandır” 
Ramazan Ayının o manevi iksirinde, ‘infak şuuru…’ kardeşlik hukukunu da geliştirmektedir.
Tevbe Suresi 60 ayette şöyle buyrulur;
“Sadakalar (zekâtlar) Allah’dan bir farz olarak ancak; 
Fakirlere, yoksullara,  (zekâtı toplamak için memur kılınmakla) onun üzerine çalışanlara,
Kalpleri (İslam’a) ısındırılacak olanlara,
(Azad edilmek üzere efendisiyle belli bir bedel karşılığında anlaşmış olan) kölelere,
Borçlulara, Allah yolunda olanlara ve yolda kalmışlara mahsustur.
Ve Allah Âlim (menfaatinize olanı hakkıyla bilen)’dir, Hâkim ( en doğru hüküm veren)’dir” 
İnfak, bir haktır. Fakirin, yoksulun, kimsesizin, yolda kalmışın, ilim tahsil yapanın hakkıdır!
O hakkı gözeten bir toplum şuuruna erişmek, ‘sosyal barışında kendisidir’
O barışı, O hukuku kimler bozmak isterler; ‘münafıklar’ ikiyüzlü insanalr!
Tevbe Suresi 67 ayette de şöyle buyrulur;
, “Münafık erkeklerle münafık kadınlar, birbirine benzerler. 
Onlar, kötülüğü emrederler, iyilikten alıkoymaya çalışırlar. 
Ellerini sıkı tutarlar (hayır yapmazlar). 
Allah’ı (ona itaati) unuttular, Allah da onları unuttu
 (hidayetinden mahrum etti). Doğrusu münafıklar hep fasıktırlar.” 
Tevbe Suresi 33 ayette, “müşrikler hoşlanmasa da…” der, Yüce dinimiz;
“O (Allah) müşrikler hoşlanmasa da Resulünü hidayet ve hak din ile
Onu diğer bütün dinlere üstün kılsın diye gönderendir” 
Yunus Suresi 43 ayette ne buyruluyor;
“Onlardan sana bakan(lar)da vardır. Fakat (görmek istemeyen) o körleri, üstelik 
(kalp gözleriyle de) görmüyorlarsa da sen mi hidayete erdireceksin?” 
Yarabbi! Gözümüzü, gönlümüzü, ufkumuzu, basiretimizi aç. 
Göz körlüğünden, basiret kapalılığından da sana sığınırız. (âmin)
Allah hepimizi ihlasla yaşamanın şuuruna erdirsin. 
Selam ve dua ile.


 

Yazarın Diğer Yazıları