Yaklaşık 2 haftadır haber bültenlerinde Eminönü’ndeki Nimet Abla bilet gişesinin önündeki kuyruğu izliyoruz. Öyle böyle değil kuyruğun uzunluğu. Ta Galata Köprüsüne kadar uzanıyor. Umut dünyası diye nitelendiriyor kuyruktakilerden birisi… Ya çıkarsa diyor bir diğeri… Bir diğeri, bana çıkarsa yoksulları doyuracağım, Cami yaptıracağım diyor. Nice hayaller, nice hayatlar…
Yağmurun altında saatlerce hatta günlerce sıra bekleyen insanlar sırf zengin olmak hayaliyle yaşıyorlar, onca mahvolan hayat hikâyesi örneğine rağmen! Kendisinin olmayanı istiyorlar. Alın teri akıtmadan, emek harcamadan, fazla oyalanmadan, zaman kaybetmeden, bir an önce ‘refaha’ kavuşmak istiyorlar. Özenilen hayatlar kendilerine yabancı olan hayatlar. Mutluluğun formülünü şansa ipotek ediyorlar. Huzura kavuşmayı paraya endeksliyorlar. Hak etmediğimiz bir hayat, hak etmediğimiz paralar, mallar bizi mutlu etmez. Hak etmediğimiz bir hayatı yaşayamayız. Hâlbuki Allah bizlere mutluluğun ve huzurun formülünü Kuran-ı Kerim’de açık açık bildiriyor. Hem de bedava…
Nimet Abla denilen kişi 1899’da doğmuş 1928’de İstanbul’da Türk Tayyare Cemiyeti’nin piyango biletlerini satarak iş hayatına atılmış biri. Merak edip biraz araştırdığımda ilginç bilgilere rastladım. Milli Kumarımız ‘Milli Piyango’ taa 1925’te çekilmeye başlanmış. Çekiliş ile insanlara para dağıtılmaya başlanmış. Cumhuriyetin ilk yıllarında onca sorun varken böyle bir faaliyetin devlet eliyle başlatılması çok düşündürücü. İşin daha ilginç boyutu ise Nimet Ablamızın yaptıkları. 1931’de piyangoyu kazanan bileti satmasıyla ünlenen Nimet Abla bunu çok iyi kullanıp zamanın gazetelerine reklam bile vermiş. Giderek ünlenmiş ve bu sayede zengin olmuş. Kendisine yalı satın almış. Kazandığı paralarla sık sık hacca giden Nimet Abla her yıl çok sevdiği Atatürk için mevlid okuturmuş. 1970’ler bir de Cami yaptıran Nimet Ablamız 1978’de hakkın rahmetine kavuşmuş. Ne çok seveni var ki hala bilet gişesinin önünde izdihamlar yaşanıyor. Biletler hepsi aynı ama Nimet Ablanınki bir başka.
Aslında Nimet Ablayı bu faaliyetlere iten zihinsel alt yapıyı idrak etmemiz gerekiyor. Kazanılan parayı aklamak için Cami bile yaptırmış. Bugün helal yolla kazandığımız parayı zekât ile arındırmamız gerekirken, insanlar haram yolla kazandıkları parayı yaptıkları hayır işleri ile helal para sınıfına sokmaya çalışıyorlar.
Yılbaşı için Milli Piyango dairesinin bilet geliri 600 milyon TL. Dağıtılacak ikramiye tutarı ise 61 milyon TL. ‘Çok karlı bir iş!’ Bu 600 milyonu veren de yine vatandaşlar. Milyonlarca kişi beklide bilet alıyor. Piyango çıkan da mutsuz çıkmayan da. En kötü şey ise umut tacirliğidir. Boşuna dememişler; ‘Zulüm ile a’bad olunmaz’ diye.
Şu Milli Kumar lafı da geçenlerde bir seminerde kıymetli Turgut Tunç hocamdan dilime dolandı. Gerçekten de çok doğru bir laf. Devlet eliyle kumar oynatılıyor. AK Parti iktidarının, daha doğrusu Recep Tayyip Erdoğan’ın bu Milli Piyango rezaletine bir an önce son vermesi gerekiyor.
