Taha Yusuf SARIGÜL

TARİHE ŞAHİTLİK

Taha Yusuf SARIGÜL

   Son 15 yılda ülkemizde yaşanan siyasi gelişmeler ve beraberinde getirdiği pozitif değişim ülkemiz açısından ne kadar olumlu ise uluslar arası siyaset için de bir o kadar olumsuz bir hava yaratmışa benziyor. Bunu son yıllardaki BATI ve ABD politikalarına bakarak daha iyi anlayabiliriz. İç işlerimize karışma konusunda bu kadar istekli oldukları başka bir dönem yoktur herhalde. Daha doğrusu iç işlerimize her zaman karışıyorlardı, fakat bu son dönemlerde artık eskisi gibi iç işlerimize müdahil olamadıkları için öfkelenip saldırgan bir tutum sergilediklerini görebiliyoruz. Çünkü 15 yıllık AK Parti iktidarı bu hakkı onların elinden almaya başladı ve durmaları gereken yeri çok iyi gösterdi.    Ülkemiz yerlileştikçe, millileştikçe bunların öfkeleri daha da artıyor. Kredi derecelendirme kuruluşları ile sürekli kredi notumuzu düşürüyorlar. Ülkemizde insan hakları ve basın özgürlüğü ihlalleri oluyor diye sürekli bildiri yayınlıyorlar. Terör örgütlerine kucak açıp ülkemizde alenen düşmanlık besliyorlar. Ama Allah’a çok şükür ki milletimiz her şeyin farkında ve neyin ne olduğunu çok iyi biliyor. Artık çektikleri operasyonlar bir işe yaramıyor.    Bizden olmayanların tepkilerini anlamak mümkün. Çünkü onlar bizim gelişmemizi, üretmemizi, büyümemizi istemiyorlar. Peki, içimizdeki istemezükçülere ne demeli? Bunlar 50-60 yıl önce yapılan köprülere de karşılardı. Memlekete kim çivi çaktı ise düşman kesildiler. Şimdi de 3. Köprüye, 3. Hava alanına, Marmaraya, Körfez Geçiş Köprüsüne ve daha sayamayacağımız bir sürü hizmete ve hatta Şehir Hastanelerine bile karşılar. Yakın tarihten bile ders almıyorlar. Ana muhalefetin lideri olan kişi bundan 16-17 sene önce SGK genel müdürüyken ilaç kuyruğunda bekleyenleri, hastane önlerinde bir imza için günlerce bekleyenleri ne çabuk unuttular. Aslında her şeyin farkındalar ama niyetleri bozuk. İmtiyazları ve ayrıcalıkları son buluyor çünkü. Sevmedikleri, hor gördükleri, aşağıladıkları o mütedeyyin Anadolu insanı artık iktidarı belirliyor. İktidarı bu jakobenlerin elinden alıyor ve gerçek sahibi olan millete veriyor. Millet de kendi iradesini sandığa yansıtıyor ve kendi adamlarını iktidara getiriyor. Menderes, Özal, Erbakan ve Erdoğan örneklerinde olduğu gibi. Bu nedenle referandum sürecinde tarihi anlara şahitlik edeceğiz.     Ama hala milleti bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam diye aşağılamaya devam ediyorlar. ‘Hayır’ oyu vereceğini açıklayanlar işten atılıyormuş güya. ‘Hayır’ oyu çıkarsa tiyatrolar kapanacakmış güya. Başkanlık babadan oğla geçecekmiş güya. Ve bunun gibi bir sürü yalan ile milletin zihnini bulandırmaya çalışıyorlar.    ‘Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’ diye bir söz vardır. Millet de aynen lafa değil işe bakıyor. O yüzden teveccüh ediyorlar Recep Tayyip Erdoğan’a. Kimse kara kaşına uzun boyuna oy vermiyor.   28 Şubat’ta bankaların içi boşaltıldı. Faizler % 7500 e yükseldi. Borsa tarihinin en kötü dönemini yaşadı. Türk parasının itibarı sıfırın da altına düştü. Milyarlarca dolar bir gecede çalındı. Halk perişan oldu. Siz hiç bu istemezükçü cenahın ‘hırsız var’ diye bağırdığını duydunuz mu? Yolsuzluk yapılıyor diye ortaya düştüğünü gördünüz mü? Şimdi kalkmış 17-25 Aralık’taki FETÖ operasyonlarını bahane ederek iktidarı hırsızlıkla suçluyorlar ve bunu her platformda dillendirerek ‘algı’ yaratmaya çalışıyorlar. Bu çabanız ülke gerçekten soyulurken neden yoktu? 28 Şubat’ta ülkenin zararı 300 milyar dolar. Bu para Türkiye’yi dünyanın birinci ekonomisi yapacak büyüklükte bir para. Bunu görmezden gelenler kalkmış hırsızlık algısı yaratmaya çalışıyorlar. Utanın biraz! Ne diyordu 28 Şubat dönemlerinde Emin Çölaşan; ‘koalisyon benim evimde kuruldu.’ Gazete manşetleri ile hükümetler yıkılıyordu. Siyasi istikrarsızlık milleti perişan etmişti. Gerçi siyasi istikrar ne zaman sağlansa hemen askeri darbe ile Batı’nın ve ABD’nin istediği istikrarsızlık ortamı hemen sağlanıyordu. Ta ki AK PARTİ iktidarına kadar. Sizlere ‘EVET’ demek için birkaç neden sıralayarak yazımı tamamlamak istiyorum. Allah’a emanet olun… Bir daha köşe yazarlarının evinde hükümet kurulmasın diye EVET Bir daha medya patronları ve iş adamları başbakanı pijama ile karşılamasın diye EVET Bir daha ülke koalisyonlarla zaman kaybetmesin diye EVET Milletin iradesi doğrudan yönetime yansısın diye EVET Darbeler ve askeri vesayet tamamen son bulsun diye EVET Bürokratik vesayet son bulsun diye EVET PKK, FETÖ, DAEŞ, DHKP-C gibi terör örgütleri bitirilsin diye EVET Daha milli ve daha yerli bir Türkiye için EVET Lider ülke Türkiye için EVET…

Yazarın Diğer Yazıları